12. Bölüm..

12.7K 357 21
                                    




Vücudumun üzerinde hissettiğim ağırlıkla zar zor gözlerimi açtığımda birinin yanımda yattığını gördüğümde hemen oturur pozisyona gelip yatan kişiye baktığımda bu kişinin Cihat olduğunu öğrendiğim.



Omzundan ne kadar dürtsem bile uyanmıyordu. Acaba ölmüş mü ki?
Hemen bağırmaya başladım.



" Cihat! "
Gözlerini yavaşça açmaya başladığında onun uyanmasını seyredecekken tekrar gözleri kapandığında bağırmaya devam ettim.



" Yaa senin burda ne işin var! Başka yatacak bir yer bulamadın mı?! Evin her yeri oda dolu! Ama sen her sefe-...

Soğuk elleri bileklerimi tuttuğunda susmak zorunda kaldım. Gözleri açık değildi ama bileğimi sıkıyordu.



Bir anda yataktan kalkıp bileğimi bıraktığında sinirle ona bakmaya başladım.



" Bir daha yanımda uyuma! "



Sinirle soluyup bana doğru eğilmeye başladı.



" Burası benim evim ve ben istediğim yerde uyurum buna sen karışamazsın ve buna alışsan iyi olur. "


Kaşlarımı sinirle çatarak onu baştan aşağı süzdüm. Üzerinde hiçbir şey yok altında ise sadece siyah bir eşofman vardı. Üstü çıplak mı? Zar zor gözlerimi üzerinden çekip geri yatağa yattım ve arkama döndüm.



Birkaç dakika sonra kapı çarpma ve kilit sesinden sonra ayağa kalktım.
Cidden bu kafasına eseni yapamazdı.
Yanımda yatmak ne demek!



Ayağa kalkıp banyoya girdim aynanın karşısına geçtiğimde yüzümü yıkayıp saçlarımı tarayıp at kuyruğu yaptım. Burada toka, kullanılmamış taraklar mevcuttu.



Odaya geri gelip dolabı açtım. Evet kıyafetler de yeniydi. Hepsinin üzerinde etiket vardı. Ama fiyatlarının yazıldığı yer koparılmıştı.
Dolabı geri kapatıp alt çekmeceyi açtım. İçinde her çeşit, her renk iç çamaşırırları vardı. Çekmeceyi de aynı şekilde kapatıp pencereye doğru yürümeye başladım. Aşağı baktığımda dışarıda Cihat ı görmem ile onu izlemeye başladım.



Biriyle konuşuyordu, her zamanki gibi koyu renkte giyinmişti. Ve başında kep vardı. O şapka onu ne kadar havalı gösterdiğinin farkında mıydı acaba.



Cihat sanki onu izlediğimi anlamış veya hissetmiş gibi kafasını yukarı kaldırdığında onun mavileri benim gözlerimle buluşmuştu. Birkaç dakika bana baktıktan sonra önüne geri döndü ve sonra yanındaki adamı kovdu.



Daha fazla yakalanmamak için pencereden çekildim ve boş boş odanın içinde tur atmaya başladım. Karnımın guruldamasıyla elimi oraya koyup karnımla konuşmaya başladım.



Kapının kilit açılma sesini duymam ile hiç bir değişiklik yapmadan odada yürümeye devam ettim. Odaya başka bir koruma girip elindeki tepsiyi masaya koyup bana baktı.



" Bir isteğiniz olduğunda kapıdan bize seslenmeniz yeterli olur. "

Cevap vermek yerine omuz silktiğimde koruma ise kapıdan çıkıp kapıyı kilitledi.


Bir de kapıya da mı koruma koymuş.
Aman sanki kilitli kapıyı sihirle açıcam ve kaçıcam sanki.



Yatağımın üzerine oturup komedinin üzerindeki tepsiyi yatağımın üzerine koyup ne olduğuna baktım. Sıradan kahvaltılık birşeyler vardı ve bardakta ise süt vardı. Cidden mi? Ben çocuk değilim.



On dakikamı Cihat a söverek geçirdim ve sonraki on dakikaya ise kahvaltımı edip yatağımın üzerine sırt üstü yattım.


Benim cidden bu odada çok canım sıkılıyordu. Ne bir müzik ne de bir kitap vardı burada. Oflayarak ayağa kalktım ve pencereye doğru yürümeye başladım.



Pencerenin yanındaki koltuğa oturup dışarıyı izlemeye başladım. Gerçekten bugün sıkıcı bir gün olacak gibi.

















BENİMSİN (!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin