Birinci gün;

460 47 96
                                    

Bölüme geçmeden önce şu harika şeyi buraya bırakmak istiyorum.

[][][]

Guren bakışlarını bileğindeki sayaca,ruh eşinin öleceği günü gösteren sayaca, çevirdi. Sekiz gün ha? Oldukça az bir süre...

Yatağında biraz daha kıpırdandı ve rahat bir konum alarak sayaca bakmaya devam etti. Hala oldukça şaşkındı. Ruh eşinin tüm kalbiyle sevdiği insanın nişanlısı çıkacağı aklının ucundan bile geçmemişti sonuçta. Gerçi herhangi bir şeyin değiştiği falan yoktu. Guren zaten en başından beri bu ruh eşi olayını saçma buluyordu. Kendi iradesi vardı, sevebileceği ve hayatını geçireceği insanı kendi de seçebilirdi. Sırf doğru düzgün tanımadığı bir adam ruh eşi  diye hayatı boyunca tüm kalbiyle sevdiği kızı terk mi edecekti? Tam bir saçmalıktı. Öyle bir şey asla olmayacaktı. Mahiru'yu seviyordu, sevmeye devam da edecekti. Hem Shinya  sekiz gün sonra ölecekti. Dişlerini sıkıp o günü beklemeliydi sadece. Tam olarak sekiz gün sonra Mahiru ile aralarındaki tek engel ortadan kalkacaktı. Guren'in dudaklarında ufak bir tebessüm belirdi. Shinya öldükten sonra Mahiru ile nişanlanabilirlerdi belki de. Gülümsemeye devam etti.

Bir iki saniye sonra dudaklarındaki gülümseme silindi. Bir insanın ölecek olmasına bu kadar çok sevindiği için kendini  korkunç bir insanmış gibi hissetti. Kafasını sağa sola sallayarak düşüncelerinden arındı. Gözleri sayaca kaydı, sekiz yediye dönmüştü. Yeni güne geçmişlerdi demek... Guren daha da geçe kalmaması gerektiğini düşündü ve gözlerini yavaşça kapattı. Kısa bir süre sonra uykuya dalmıştı bile.


Guren çalmakta olan alarmının sesini duymasıyla birlikte kaşlarını çattı. Yastığını kafasına bastırarak alarm sesini umursamamaya çalıştı. Yaklaşık beş dakikasını uyumaya çalışarak geçirdi,başarılı olamayınca da yatağında oturur pozisyona geçti ve doğruldu. Çalışma masasının üstündeki telefonuna baktı. Ufak bir küfür mırıldandı ve ayağa kalktı. Çalışma masasının yanına gitti ve telefonunun alarmını kapattı. İhtiyaçlarını gidermek için banyoya gitti.

Banyodan çıktığında kapı zilinin çirkin sesi kulaklarını doldu. Sabahın köründe,saat aslında 11'di ama bu Guren için sabahın körü sayılırdı, kim gelmişti? Kendi kendine söylenerek kapıyı açmaya gitti. Kapıyı açtığında bir daha görmeyi ummadığı surat ile karşı karşıya geldi. Shinya gülümseyerek Guren'e el salladı.

"Merhaba Guren~."

Guren sessizce Shinya'ya baktı. Önce hangi soruyu sorması gerektiğini bilemiyordu.

"Adresimi nereden buldun sen?"

Shinya gülümsemeye devam ederken Guren'in sorusunu cevapladı.

"Mahiru'dan~."

"Ne için gelmiştin?"

"Şey, dün unuttuğum için söyleyemediğim şeyi söylemek için gelmiştim."

Aslında o şeyi telefon yolu ile de söyleyebilirdi. Sadece Guren'i görmek,sesini duymak istiyordu. Yıllarını onunla konuşmanın nasıl bir şey olacağını hayal ederek geçirmişti sonuçta.

Guren konuşmanın gideceği yeri tahmin edebiliyordu,en azından edebildiğini sanıyordu. Shinya büyük ihtimalle Guren'e ruh eşi oldukları için beraber olmaları gerektirdiği gibi saçma şeyler söyleyecekti. Tahmini bu yöndeydi. Elini kapının koluna bastırdı.

"Ruh eşim olduğunu biliyorum,ilgilenmiyorum,bir daha görüşmeyelim lütfen."

Kapıyı bir şey söylemesine fırsat bırakmadan yüzüne kapattı. Shinya öylece kalakaldı ve kapıya baktı. Böyle bir şeyi kesinlikle beklemiyordu... O konu hakkında konuşmayacaktı ki..Söyleyeceği şey onunla az da olsa ilgili olabilirdi tabii ama buraya gelme amacı kesinlikle bu değildi. Shinya Guren'in kapıyı açacağı umuduyla arka arkaya zile basmaya başladı. Guren dişlerini birbirine bastırdı.

"Bak,şu ruh eşi saçmalığına inanmıyorum ve Mahiru'dan başkasına o gözle bakmam imkansız. Bu yüzden nefesini boşa harcama ve beni rahat bırak. Sonsuza kadar."

Kapının arkasındaki Shinya'nın duyabilmesi için bağırarak söylemişti bunları Guren. Shinya boğazına bir yumru oturduğunu hissetti. Duydukları canını yakmış ve kalbine birer ok gibi saplanarak canını yakmıştı. Zile basmayı bıraktı. Söyleyeceği şeyleri sonraya da saklayabilirdi...Sonuçta zamanı vardı. Hem Guren'i görmek içi bir bahaneye de sahip olurdu böylelikle.


Guren birasından bir kaç yudum daha aldı ve Goshi'nin söylediği şeylere,çok da önemli olmayan şeylere, odaklanmaya çalıştı. Çok fazla içmezdi,içtiğinde de genelde çok aşırıya kaçmazdı. Goshi ile bir şeyler içmek için buluştukları nadir gecelerden biriydi. Guren, Goshi'yi dinliyormuş gibi yaparken aklından Shinya'ya söylediği şeyleri düşünüyordu.

"Sonra da- Beni dinliyor musun Guren?"

Guren hafif irkildi ve bakışlarını elindeki biradan ona çevirdi. "Hm? Evet,evet. Dinliyorum." diyerek Goshi'nin sorusuna yanıt verdi.

"Emin misin? Bana pek öyle gelmedi." Goshi nefesini dışarı verdi. "Ne oldu? Normalde dinlemedeğini bu kadar fazla belli etmezdin. Mahiru'nun nişanlısı geldi diye moralin mi bozuk yoksa?"

"Ondan değil...Sadece aklımı kemiren bir kaç saçma düşünce var o kadar."

Birasından bir kaç yudum daha aldı. Goshi tek kaşını kaldırarak ona baktı.

"Nedir o birkaç saçma düşünce?"

Guren derin bir nefes aldı.

"Boş ver. Şu ruh eşi saçmalığı ile ilgili şeyler sadece."

Goshi gözlerini şaşkın bir ifade ile kırpıştırdı.

"Ruh eşini mi buldun yoksa? O şeye biraz olsun inanmadığını ve Mahiru ile bir gelecek planladığını sanıyordum!"

"Boş ver demedim mi ben az önce? Öyle yapıyorum zaten. "

Goshi'nin gözleri ruh eşi konusuna geldiğinde istemsizce Guren'in sağ koluna kaydı. Guren'in bileğinde bulunan sayaca bakmaya çalıştı. Guren nefesini verdi ve ona baktı.

"Yedi gün."

"Hm?

"Sadece yedi günü kaldı. Yani yedi gün geçtikten sonra bu ruh eşi saçmalığı tamamen hayatımdan çıkacak."


Shinya battaniyesini birazcık daha üzerine çekti ve göz yaşlarını yastığına akıtmaya devam etti. Canı yanmıştı. Ömrü boyunca Guren ile birlikte olmanın nasıl bir şey olacağını düşlemişti. Guren'in ruh eşi olduğunu öğrendiği gün onunla ilgili her şeyi öğrenmeye çalışmıştı. Sevdiği şeyleri,sevmediği şeyleri,her türlü şeyi. Hemde onunla tek bir diyalog bile kurmadan,kuramadan. Onunla bir gün iki yetişkin olarak yüz yüze geleceği günü sabırsızlıkla beklemişti hep. Guren, Shinya'nın ruh eşi olduğunu öğrendiğinde her şeyin harika olacağını düşünmüştü hep Shinya. Mutlu olacaklarını. Meğer öyle bir şeyin başından beri imkansız olduğunu bilmesi gerekiyormuş. Hayatı boyunca bu saçma hayallere kendini inandırmıştı Shinya, Guren'in aksine ruh eşlerinin arasında özel bir bağ olduğuna inanıyordu o. Çok,çok özel bir bağ. 

Shinya o gece de Guren'in, kendisini düşünmesini dileyerek uyudu...

[][][]

Biraz içime sinmedi bu bölüm ama umarım hoşunuza gitmiştir. Herhangi bir aksaklık olmazsa günlük bölüm atmayı planlıyorum.

||Guren x Shinya|| ❝Yedi Gün.❞ [✓]Where stories live. Discover now