Yedinci gün;

387 45 96
                                    

Guren erkenden uyanmıştı ve Shinya'yı izliyordu. Pişmandı. Shinya'ya ilk başta kulak vermediği için pişmandı. Burnunun dikine gittiği için pişmandı. Onu dinlese ne kaybederdi ki? Koca bir hiç. Hiç bir şey kaybetmezdi. Aksine bir şeyler kazanırdı. İç çekti. Keşke Shinya'ya bir şans vermeyi deneseydi. Ama maalesef keşkeler hiç bir şeyi değiştirmiyordu. Ellerini Shinya'nın saçlarında gezdirdi. Onunla daha farklı koşullarda daha erken tanışabilmeyi isterdi. Belki bir dahaki hayatlarında,tekrar karşılaştıklarında bu olurdu...Gerçi öyle bir şey gerçekten var mıydı emin değildi. Çoğu insan buna inanırken Guren inanmıyordu. Guren ruh eşleri arasındaki o eşsiz bağa da inanmazdı gerçi.  Ama şu anda ruh eşine daha önce bir şans tanımamış olduğu için pişman hissediyordu . Yarın Shinya Hiiragi tamamen hayatından çıkıp gidecekti. Onunla geçirdiği bu yedi gün onun için güzel anılardan ibaret olacaktı,hüzünlü ve güzel anılardan. Düşüncesi bile Guren'in gözlerinin dolmasına sebep oluyordu. Kalbinde inanılmaz bir acı vardı. Belki de bir  de iyi yönünden bakmayı denemeliydi...Gerçi bunun ne gibi bir iyi yönü olabilirdi ki? Ah doğru ya ona onu sevdiğini söyleyebilmişti en azından. Ve beraber geçirebilecek bir günleri vardı. Bu günü o "mutlu" çiftlerin yaptığı gibi saçma salak ve romantik şeyler yaparak geçirebilirlerdi. Lunaparka gitmek,beraber film izlemek,saatlerce sarılmak...Bu tarz şeyler yapabilirlerdi. Shinya'ya son gününü mümkün olduğunca güzel bir şekilde yaşatmak istiyordu. Onun için en azından bunu yapabilirdi.

Shinya'nın gözlerini açtığını görmesiyle gülümsedi ve alnını öptü.

"Günaydın."

Shinya bir şeyler mırıldandı,büyük ihtimalle "Günaydın." demişti. Gözlerini ovuşturdu ve bir kaç kez kırpıştırıp uyanmaya çalıştı. Guren'in ona gülümsediğini görünce yüzünde ufak bir tebessüm belirdi. Ona doğru döndü ve kafasını göğsüne yasladı.

"Rüya görmüyorum değil mi Guren?"

"Görmüyorsun dedim ya."

"Rüya gibi geliyor ama...Sanki her an bitebilecek güzel bir rüya gibi.."

Çünkü öyle zaten.

Guren başını sağa sola salladı ve yavaşça ayağa kalktı. Bunları düşünmeyi kesmesi gerekiyordu. Gözleri saate kaydı. İşe gitmesi gerekiyordu...

Siktir et işi.

Bakışlarını tekrardan Shinya'ya çevirdi.

"Kahvaltı için özel bir isteğin var mı?"

Shinya kafasını olumsuz anlamda salladı. Ardından gözleri saate kaydı. Guren genelde bu saatlerde işe gitmek için hazırlanırdı.

"İşe gitmen gerekmiyor mu Guren?"

"Şey..."

Guren söyleyecek bir şeyler aramaya başladı. "Yarın öleceksin bu yüzden işi siktir et,tüm günümü seninle geçireceğim." bunu diyemezdi.

"Hastayım."

Sahte bir şekilde öksürdü. Shinya göz devirdi.

"Hayır,hayır değilsin Guren."

"Sadece...gitmek istemiyorum."

Shinya yavaşça ayağa kalktı.

"Ama gitmelisin."

Guren nefesini dışarı verdi. İşe giderek sadece sekiz saat kaybetmiş olacaktı...sekiz. Shinya'ya yarın öleceğini söyleyerek onu korkutmak istemiyordu. Hangi insan öleceği zamanı öğrenmek isterdi ki ? Kendisi istemezdi,Shinya'nın da öğrenmek isteyeceğini düşünmüyordu.

Nihayetinde kendini işe yürürken bulmuştu. İşten çıktığında zamanın tamamını Shinya'ya ayıracağından emin olacaktı.

Shinya dudağını dişlemiş telefonuna bakıyor,bir numara ile bakışıyordu. Mesaj atıp atmamak,arayıp aramamak konusunda kararsızdı. Lisedeyken çok yakın sayılmazlardı ayrıca arkadaşının yarasını deşmek de istemiyordu. Ona arkadaş diyebilir miydi emin bile değildi gerçi. Derin bir nefes aldı ve numarayı aradı. Yaklaşık bir iki dakika sonra telefon açıldı.

||Guren x Shinya|| ❝Yedi Gün.❞ [✓]Where stories live. Discover now