Kaan elinde iki tost iki çayla yanıma geldi. Düşünceli olduğumu farketmiş olmalı ki "Bir sorun olmadığından emin misin tatlım ?" diye sordu meraklı bakışlarla. Sanırım saklamanın bir anlamı yoktu, "babam okul taksitlerini ödemeyi unutmuş o yüzden çağırmışlar. Akşam söylerim ödemeyi yapar bir sorun olduğunu düşünmüyorum" dedim umursamadığımı düşünmesini isteyerek.
Sonunda şu saçma sapan okul bugünde bitti. Evin önüne geldim ama kapıdan girmek hiç de içimden gelmiyor. Daha fazla burada beklemenin bir anlamı yoktu. Çantamdan anahtarımı çıkarıp içeri girdim. Kapıyı açar açmaz annemle babamın seslerini duydum yine. Kavga ediyorlardı. Dedem salonda onların sesini duymaktan bıkmış olduğu belli olan bir tavırla bir noktaya sabitlenmis bakiyordu. Canım dedem. Bu mucize adam üzülmeyi haketmiyordu. Yavaşça dedemin yanına oturup ne olduğunu sordum. Bakışları çok endişeliydi ve gerçekten korkmaya başlamıştım. Eğilip alnımdan öptü.
"Sen bunları kafana takma küçük prenses" diyerek gulumsedi. Birşeyler anlatmayacağını anlayınca odama çıkmaya karar verdim.
Hemen uzerimdekileri çıkarıp sıcak bir duş aldım. Neler olduğunu hala cok merak ediyordum ama içimden dışarı çıkmak ta gelmiyordu. Saçlarimi bile taramadan yatağıma uzandım. En son olanları düşünürken uyuyup kalmışım.
Annemin odaya girip gıdıklayarak beni uyandırmasıyla yatağımdan kalktım. Eve geldiğimdeki halinden eser yoktu. Ona sarılıp sorunun ne olduğunu sordum. Annemin gözleri yaşarmıştı bile. Kalkıp masanın üzerindeki tarağı aldı ve beni dizine yatırıp duştan beri taramadığım saçlarımı tarayarak konuşmaya başladı.
" Denizim. Benim güzel kızım. Henüz hiçbirşey belli değil. Ama babanın uzun süredir şirketteki işleri yolunda gitmiyor. Eğer sorunları halledemezse şirketi ve elimizdeki herşeyi kaybedebiliriz"
Annemin bu sözlerini duyar duymaz yerimden kalkıp ağlamaya başladım. Okul taksitlerinin neden ödenmediğini şimdi anlamıştım. Herşeyi kaybedersek nereye giderdik. Okulumu kaybedebilirdim. Evet o her gün zorla kalkıp istemeyerek gittiğim o okula gidemeyebilirdim. Daha 16 yaşındayım ve bunları kaldırabileceğimi düşünmüyorum. Hayatımın değişmesini kaldırabileceğimi düşünmüyorum.
Annem tekrar beni kucağına yatırıp,
"Sen benim tek varlığımsın Deniz. Ben sadece seni kaybetmekten korkuyorum. Diğerleri umrumda değil. Sen yanımda olduktan sonra herşeyi atlatabiliriz. Hayatımız biraz değişecek biliyorum. Ama sen çok güçlü bir kızsın. Bu olaylar karşısında güçlü kalacaksın. Bunu birlikte basaracağız güzel kizim" dedi ve alnıma küçük bir öpücük kondurdu.
Annem odadan çıktıktan sonra biraz daha aynı şekilde yatağımda yatıp olanları düşündüm. Aklıma Kaan geldi. Onunla konusmaya herşeyi anlatmaya ihtiyacım vardı. Bana destek olmasına ihtiyacım vardı. Telefonuma sarılıp Kaan'ı buldum ve arama tuşuna bastım. Telefonu ilk çalışında açıp "Efendim prenses, bir sorun mu var ?" dedi. Bana prenses diye seslenmesine bayılıyorum. İçinde bulunduğum durum yüzünden bitkin bir halde olsam da yüzümde ufak bir gülümsemeye neden oldu. Biraz sessiz kaldıktan sonra " Eğer musaitsen beni evden alir misin ? Senle konuşmaya ihtiyacım var." dedim. Kaan hiç soru sormadan "20 dakikaya oradayım canım" diyerek telefonu kapatti.
Annemin özenle taradığı saçlarımı arkaya at kuyruğu bağladım. üzerime kırmızı bir tişört altıma dar paça kotlarımdan birini giydim. Ayağıma da beyaz konverslerimi geçirip odamdan çıktım. Aşağı indiğimde dedemle babamı konuşurken buldum. Onlara kaanla dışarı çıkacağımızı söyleyip kapıyı kapattım. Kapının önünde biraz bekledikten sonra Kaan geldi. "Fazla beklettim mi prenses?" diyerek alnıma bir öpücük kondurdu. Daha henüz çıktığımı söyleyerek ön koltuğa oturdum. Nereye gidiyoruz diye sordum. Kaan "
sen nereye istersen oraya" diye cevap verdi. Uzun bir sure sessizce gittikten sonra deniz kenarına gitmek istediğimi söyledim.
Sahile geldiğimizde Kaan arabadan indi ve beni de indirdi. Deniz kenarına oturup ayaklarımızı salladık. Denizin kokusunu içime çekmek beni rahatlatmıştı Ve çok beklemeden o soru
"Neler oldu Deniz ? benle konuşmak istediğini söylemiştin. Senin için endişeleniyorum. Anlatmak ister misin ?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeniden
Підліткова літератураHayat, her zaman hesapladığımız gibi gitmez. Bazen hiç hesapta olmayan şeylerle karşımıza çıkar. Bize düşense karşımıza çıkan hiç bir zorluğa takılmadan hedeflerimiz doğrultusunda mutluluğumuz için, değer verdiklerimiz için, savaşmaktır. Deniz, y...