truth or dare? [tr]

{YOONGI'S DARE}

Yoongi'nin telefonu bipleyip, Jimin'in sıçramasına sebep olurken çocukların ikiside hala koltukta sarılıyordu.

Sarışın olan cihazı kavrarken genç olanı susturdu ve ekranı çevirdi.

Bilinmeyen:

YOONGİ İÇİN CESARETLİLİK

Partnerinin göğüs ucunu bir dakika boyunca yala ya da em. Telefonundan kronometre kullan.

Jimin arkasına yaslanmadan önce mesajı okudu. "Yoon- yani, b-babacık. Bu g-gittikçe cinselleşiyor, değil mi?"

"Evet. Ama gidebilmemiz ya da daha kötü bir şeyler olmaması için tamamlanması gerek." Diğer beş üyenin seni sikmemesi gibi.

Jimin Yoongi'ye dönmeden önce titrekçe nefes aldı. "B-bana ne yapacağımı söylemek zorundasın." Jimin yaslandı, parmaklarını çevirdi.

Yoongi önüne oturmadan önce iç geçirdi. "Tişörtünü çıkartıp pufa uzanman gerek, tamam mı?" Jimin dudaklarını sertçe dişledi, Yoongi'nin telefonuna gidip, bir dakikalık kronometre açmasına karşı sessizce başını salladı.

Sonunda yukarı baktığında, Jimin tişörtsüz, elleri yüzünü saklayacak şekilde uzanıyordu. Kulaklarının ucu parlakça kızarmıştı.

"Jimin?"

"Hm?"

"Utanıyor musun ürküyor musun?"

"İ-ikisi de." Jimin baştan sona kekeledi. Yoongi çocuğun beline oturup, ani harekete karşı sıçramasına sebep olmadan önce iç çekti.

"B-babacık! N-ne yapıyorsun!" Yoongi elini parmaklarıyla daireler çizerek Jimin'in önüne indirdiğinde, Jimin bağırdı.

Yoongi hafifçe sırıttı ama Jimin'in belini kavrayıp pufta sabit tutarken durdu. "Şimdi başlayacağım, tamam mı?" Jimin, Yoongi işaret parmağıyla başlangıç işaretini verdiğinde, başıyla onayladı.

Hafifçe, Jimin'in göğüs ucunu yaladı, genç olanın kesik bir nefes almasına sebep oldu. Devam ederken, nazikçe emmeye başladı, sertleşmiş göğüs ucuna dişlerini geçirdi.

"A-ah... B-babacık, lütfen..." Jimin fısıldadı. Yoongi dikkatlice inledi ve hafifçe ısırdı, Jimin'in hıçkırarak inlediğini duydu.

"Pekâlâ, şimdi sıra diğerinde." Yoongi fısıltı ile söyledi.

Aynı yöntemi tekrar etti, Jimin yüksek sesle sızlandı ve Yoongi'nin tuttuğu ellerini çekti, başı geriye düştü.

"B-Bab-ah-acık. L-lütfen." Fısıltı ile yalvardı. "Babacık-"

Kronometrenin alarmı, Yoongi bir kez daha ısırıp yoğun, sesli bir inleme kazanınca ortamdaki havayı böldü.

İşine son verdi, doğruldu ve Jimin'e bakmadan önce küçük sireni durdurdu.

Gözleri kapalı, yorgun yavaş nefesler alıyordu. "Bebeğim?" Yoongi telefonunu çantaya koydu, Jimin'in üzerine eğildi ve yüzüne daha iyi bakabilmek için kollarını tuttu.

"B-babacık. B-bu çok i-iyi hissettirdi." Jimin kelimelerinde tökezledi, Yoongi'yi güldürdü.

Hızla, Jimin onu durduramadan önce, epey sertleşmiş göğüs uçlarının ikisini de parmakları arasına aldı. Jimin'in gözleri dudaklarından küçük bir inleme kaçarken aniden genişledi.

"B-babacık, zaman doldu. N-neden h-hala-"

"Çünkü partnerimi dinlemeyi seviyorum. Hatırladın mı? Ve sen, kulağa harika geliyorsun."

-

©buzzbees