{AFTER}

19.6K 1K 365
                                    

Yoongi hâlâ tişörtsüz bir şekilde pufa doğru yaslanmışken, Jimin şimdi tamemen kıyafetli bir şekilde büyük olanın kucağının karşısında oturuyordu.

"Babacık." Jimin fısıldadı, sakarca Yoongi'nin olduğu tarafa doğru yuvarlandığında, arkasının acısıyla geriye çekildi.

"Evet bebeğim?"

Jimin başını sallayıp büyük olanın baldırlarına gömmeden önce yavaşça dudağını ısırdı. "Önemli değil."

"Evet önemli. Bana söyleyebilirsin Jiminie." Yoongi parmaklarını nazikçe Jimin'in saçlarına geçirdiğinde söyledi.

"B-ben..." Jimin yavaşça yutkunmadan önce derin bir nefes aldı. Diğerinin davranışlarının değişmesiyle Yoongi'nin yüzüne bir hoşnutsuzluk yerleşti.

"Jimin bana bak ve söyle."

Jimin pufta bir o yana bir bu yana dönerken, gözleri ellerine karşı alevlenmeden önce Yoongi'ye baktı.

"Neden buraya getirildiğimizi biliyorum. B-ben... Onlar bundan söz ederken bir kez kulak misafiri oldum." Jimin fısıldadı.

Jimin'in ellerini tutup parmaklarını kenetlemeden önce Yoongi'nin gözleri genişledi.

"Neden söylemedin-"

"V-ve sandığın kadar masum değilim..." Jimin gözleri yaşlarla parlarken fısıldadı. "Ben... yaptığımız şeylerden birkaçını b-biliyordum. V-ve sana söylemediğim için üzgünüm. Ama bana çok i-iyi davrandın. B-benim hakkımda kötü şeyler düşünmeni istemedim."

Gözleri kapandı ve boştaki elini yüzündeki göz yaşlarını silmek için kullandı. Yoongi istemsiz olarak çocuğa doğru eğilip, yanaklarını yumuşakça öpmeden önce ellerini ayırdı.

"Hey, hey. Ağlama tamam mı? Sorun değil." Yoongi onu susturdu, Jimin derince titrek bir nefes alarak ağlamasını durdurmaya çalışırken yüzünü nazikçe kavradı. "Bebeğim bunun hakkında endişelenme tamam mı? Bana şu an söylemiş olduğun için mutluyum." Fısıldadı. Jimin burnunu çekerek gözlerini ovalarken başını salladı.

"B-bir şeyler hakkında düşünüyordum." Jimin başladı. Yoongi genç olana karşı tek kaşını kaldırdı.

"O-onlardan intikam alabilir miyiz?" Yoongi yaslandı, bunun hakkında düşünürken yüzünde konsantre olmuş bir ifade vardı. Bunu nasıl yapacaklardı ki?

"Neden olmasın?" Sonunda sakince söyledi. "Ama bunu bir sır olarak saklamalısın. Benim için bunu yapabilir misin bebeğim?"

Jimin çılgınca onayladı. "E-evet, söz veriyorum. Hepsi bir sır." Saatlerdir kilitli olan kapı sonunda bir tıkırtı ile açıldığına Yoongi'nin elini tuttu.

Yoongi'nin gözleri kararırken, Jimin kapı tarafında bir kafa belirmesiyle oraya doğru fırladı.

"H-hey Jiminie... Hey h-hyung." Taehyung kapıyı iyice açarken sarsakça güldü, arkasından Jungkook ve diğer üç üye daha görünüyordu.

"Hepinizi geberteceğim." Yoongi ayaklanırken homurdandı, Jimin'e adımlaması için dikkatle yardım etti. Genç olanın dudaklarından kalçasında ki ve belinde ki acıya karşın ufak bir sızlanma döküldü.

"Siz çocuklar adilik ettiniz." Jimin Yoongi'nin arkasına saklanıp, ellerini tuttuğunda surat astı.

Diğer beşi yavaşça gülümseyen Jimin'e karşı hızla özür dilediler, Yoongi hâlâ onlara bakıyordu.

"Hadi Yoongi-hyung. Gidelim. Ama um..." Jimin sesini alçalttı. "Beni taşıyabilir misin? Kalçam cidden acıyor."

-
©buzzbees.

truth or dare? [tr]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin