İki çocuk pufta uzanmış, oldukça sıcak ve rahat bir şekilde sarılıyorlardı. Bacakları dolaşıktı ve Jimin Yoongi'nin omuzuna yaslanmış, yarı uyuyorken gözleri kapalıydı. Elleri belinin etrafındaydı, nazikçe pürüzsüz teni kavrarken, yavaşça mırıldanıyordu.
"Babacık?"
"Hm?" Yoongi cevapladı.
"Eğer oyunu kaybedersek. Sence ne olacak?" Sordu, ellerini gevşetti ve Yoongi'nin boştaki elini kavradı.
Küçük inandırıcı bir tebessüm Yoongi'nin dudaklarındaydı ama soruya karşı kaşlarını çatmıştı. "B-bilmiyorum Jiminie. Ama iyi olmayacağının garantisini verebilirim." Telefonu titrerken konuşmayı bitirdi. Jimin esnerken kafasını hızla kaldırdı.
"Ne diyormuş, babacık?" tekrar sordu, gözlerini ovaladı.
BİLİNMEYEN:
Partnerinin özel bölgesinin etrafını öp ama özel bölgesini öpme. İç çamaşırı olmadan.
Yoongi telefonu genç olana verirken boğazı tıkandı. Bir dakika sonra, genç olanın bir sızlanma ile telefonu kucağına fırlattığını hissetti.
"Babacık..." fısıldadı. "B-bu gerçekten..."
"Biliyorum, bebeğim." Yoongi cevapladı ancak oturduğu yerde büküldü ve hafifçe çocuğun omuzlarını tuttu. "Bunu yapacağız. Bana güveniyorsun, değil mi?" Jimin sinirle onayladı.
"T-tabii ki güveniyorum, babacık! Tüm kalbimle!" Direkt olarak Yoongi'nin gözlerine bakarak söyledi.
"Bunu yapacak kadar güveniyor musun bana?" Sordu, elleri çene hattından onun çenesini kavramak için harekete geçti. Jimin dudaklarını sertçe ısırdı ve bir anlığına düşündü. Birkaç saniye sonra onayladı.
"Evet. E-evet güveniyorum, babacık." Yoongi küçük bir gülümseme bıraktı.
"İyi. Şimdi, acaba... hickeyde olduğu gibi pufa uzanabilir misin, ama bu sefer boxer olmadan, tamam mı?" Jimin'in yüzü cayır cayır kızardı.
"T-tamam. A-ama ilk başta arkanı dönmem gerek!" Emretti.
"Jimin, zaten görece-"
"Babacık!"
"Peki! Tamam tamam!" Kafasını çevirip biraz daha odanın köşesine doğru direnmeden önce alayla bağırdı. Bir kaç dakikalık huzursuzluk ve pufa doğru hareketten sonra, Jimin öksürdü.
"T-tamam babacık. Ben uh. Soyundum." Hızla söyledi. Yoongi arkasına dönüp pufta uzanmış, özel bölgesini anlaşılır şekilde kapatmış Jimin'i gördü. Yoongi ona doğru yürüdü ve Jimin'e bakarak uzanıp ellerini hareket ettirdi.
Aşağıda, Armyler'in yaptığı tüm yorumların aksine, ortalama boyutta bir penis vardı. Yoongi, Jimin'i görmek için yukarı baktığında küçük bir tebessüm dudaklarında yer edindi, Yoongi hâla Jimin'in parlakça kızaran kulaklarını görebiliyor olsa da Jimin tümüyle yüzünü kapatmıştı.
"Jiminie, iyi misin?"
"Acele et, l-lütfen babacık." Fısıldadı. Yoongi aşağıya çöktü ve yavaşça küçük olanın bacaklarını araladı, uyluklarında ki hickeyi gördü.
İzi kibarca öpüp gitgide yukarı çıkmadan önce baş parmağı ile okşadı. Yoongi diğer uyluğuna da aynısını yapıp tam olarak olmasa da, neredeyse toplarına ulaşırken Jimin küçük bir inilti-sızlanma sesi bıraktı.
"B-babacık~" Yoongi Jimin'in yavaşça kıvranışını izlemek için bir kaç dakikalığına durduğunda sızlandı.
"Hm?"
"D-devam et." Fısıldadı, koca bir sırıtış Yoongi'nin suratına yerleşti.
"Tabii ki bebeğim."
Ardından daha fazla öpücük penisinin altından kalçasına doğru ilerledi. Jimin'in nefes düzeni çarpıcı biçimde değişiyordu.
Geri çekildi, Yoongi direnip alnını öperken nazikçe baldırlarını sıktı. "Bitti bebeğim, tekrar odanın köşesinde durmamı ister misin?" Küçük bir baş sallama.
İç çamaşırını geri giydiği bir kaç dakikadan sonra, Jimin Yoongi'nin ardından gitti ve ona belinden sarıldı, yüzünü sırtına gömdü. Yoongi'nin elleri küçük olanın ellerine kaydı.
"İyi misin Jimine?"
"Evet, babacık. Sanırım..."
-
©buzzbees.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
truth or dare? [tr]
Fanfiction※【yoonmin】 Üyeler Jimin'lerinin çok masum olduğuna karar verdiklerinde Jimin ve Yoongi'yi yoğun bir 'doğruluk mu cesaretlilik mi' oyununa koyarlar. UYARI: Smut Fluff Boy × Boy Top!Yoongi Bottom!Jimin ©buzzbees. [turkish translation]