5. Bölüm

858 52 4
                                    

Fethi'den

Tam iki saattir doktorun şu karşımda duran kapıdan çıkmasını bekliyordum. Ama ben dakikaları saydıkça sanki bir dakika bile bir saat gibi geçiyordu. Sabırsızlıkla bacağımı hızlı hızlı sallarken, bir yandan da dudaklarımı kemiriyordum. Sırtıma bir elin dokunması ile kafamı hafifçe o yana çevirdim. "Fethi aslanım iyi misin? Bak sakin ol Eylem iyi olacak tamam mı?" Yavuz Komutanım'ın destek veren sesiyle kafamı iki yana salladım. "Benim yüzümden oldu komutanım." Yavaşça yutkunup devam ettim. "Koruyamadım onu." Bu seferki cümlemde ise gözlerimin dolmasına engel olamadım. Neden herkes normal davranırken ben bu kadar endişeli davranıyordum? Neden bu kadar çok merak edip, hatta gözlerimin dolmasına neden oluyordum. İçimde hiç taymadığım bir duygu karmaşalığı vardı. Hiç bilmediğim bir şey. "Sakın. Sakın kendini suçlama. Senin yapabileceğin bir şey olsaydı sen yapardın. Ben güveniyorum sana." Komutanımın konuşması ile hafifçe gözlerimi açıp kapattım ve kafa sallamakla yetindim.

Sanki bir ömür gibi geçen iki buçuk saatin ardından sonunda şu lanet kapı açılmıştı. Doktorun dışarı adım atması ile telaşla ayağa kalkıp, iki adımda adamın yanına ulaştım. "Eylem nasıl?" Sorduğum sorudan sonra da meraklı gözlerle karşımda duran doktora bakıyordum. "Yaraları gerçekten çok ağır. Derisi yakılmış ve kesilmiş. Panumanını yaptık ve uyuttuk. Az sonra normal odaya alacağız. Bi de her akşam düzenli olarak pansumanları yenileyin. Yarın sabah taburcu olabilir. Üç gün sonra da kontrole gelin." Doktorun cümlesini bitirmesini bekledikten sonra hiç bir şey yapmadan, tekrar arkamdaki koltuğa oturdum.
Eylem'i artık normal odaya almışlardı. Bu sefer de kapının önünde uyanmasını bekliyorduk. Biraz sonra içerden bir hemşire çıktı. "Buyrun hastamız uyandı. Görebilirsiniz ama fazla yormayın." Hemşire gittikten sonra biz de hep beraber içeri girdik. Eylem yatakta uzanmış pencereden dışarı bakıyordu. "Eylem!" Diyerek hızlıca yatağın kenarına ulaştım. Biraz üzerine eğilip, yüzünü ellerimin arasına aldım. İlk defa ona bu kadar korkmadan dokunmuştum. Eylem dahil herkes bana anlamsız gözlerle bakıyordu. Ama ben umursamıyordum. "İyi misin?" Sorumla birlikte Eylem daha çok şaşırmıştı. "İ-iyiyim." Kekeleyerek konuştuktan sonra yavaşça yüzünü geri çekti. Bende yaptığımın anlamsız olduğunu anlayıp geri çekildim. "Geçmiş olsun Eylem daha iyisin de mi?" Yavuz Komutanım'ın sorusuyla hafif toparlanıp ona döndü. "Sağ olun komutanım. İyiyim, sadece biraz ağrım var." Yüzünü buruşturarak konuştu. Onun canı yanınca sanki benim canımdan da parça kopuyordu. Neden böyle hissediyorum bilmiyordum. "Geçecek inşallah merak etme. Şimdi bizim alaya dönmemiz gerek su sizi kaçıran adam Sebo mudur nedir onunla ilgili biraz bilgi toplayacağız ama birimiz senin yanında kalsın." Yavuz Komutan hepimizin yüzüne tek tek bakarken kimse bir şey söyleyemeden ben atladım. "Ben kalırım komutanım." Konumamla Yavuz Komutan bana baktı. Eylem ise gözleri büyüyerek büyük bir şaşkınlıkla benim gözlerime bakıyordu."İyi peki sen kal." Yavuz Komutan da onay verdikten sonra herkes Eylem'e  "Geçmiş olsun" dedikten sonra teker teker odadan çıktı. Ben ise yatağın biraz  ilerisinde duran koltukta oturuyordum. Eylem'in telefonunun çalması ile hafifçe kaşlarımı kaldırdım. Eline telefonunu aldıktan sonra açıp, konuşmaya başladı. "İyiyim canım sen nasılsın?" ... "Hayır bir sorun yok." ... "Evet" ... "Bende seni çok özledim" ... "Bende seni seviyorum öptüm." .. 'Karşı tarafın konuşmasını duymuyordum. Ama Eylem'in kurduğu cümlelere göre bayaa samimi biri olmalıydı. Acaba sevgilisi falan mıydı? Ay yok canım tövbe de Fethi. Ya da niye kız güzel sevgilisi olamaz mı? Ben az önce güzel mi dedim? Neyse inşallah konuştuğu kişi kızdır.' Beynimin içinde dönüp duran cümlelerle iyice kafayı yediğimi düşündüm. Ben önceden böyle biri değildim ki. Ne yaptı bu kız bana yaa. "Fethi sen iyi misin?" Eylem'in sorusu ile başımı kaldırıp, göz göze geldik. "Yoo iyiyim bir sorun yok ne olabilir ki zaten bir şey olması mı gerekiyor ki?" İyice saçmalamaya başlamışken Eylem sözümü kesti. "Tamam iyisin anladık. Sakin bi." Sözleri ile hafifçe bir nefes verip, geriye yasladım.

SONSUZLUĞUM...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin