Her kavga edişinizde ikinizin bulduğu değişik bir yöntemle birbirinizin yüzüne söyleyemediğiniz sözleri bedensel olarak söylüyordunuz. Yani kısaca her kavga ettiğinizde kavganın sonu gelmez ise sevişmeye başvuruyordunuz. Ağızınıdan çıkamayan sözler birbirinize morluklar ve sert darbeler ile geri dönüyordu.
Yine öyle bir gündü. Kavga ediyordunuz fakat bu kavga çabuk bitmeyen bir kavgaydı. Sonu gelmeyeceği çok belliydi. İkiniz de sonunun nereye gideceğini biliyordunuz, sadece fırsat arıyordunuz. İşte bu zamanda biasın ve sen;
Taehyung;
Bir süre seni dinledikten sonra kendi de bir kaç kelime söylerdi ve sen hala aynı şekilde bağırmaya devam edince gözlerinin içine dik dik bakar ve dikkatini çekerdi.
"(Adın) yeter artık."
"Haklıyım ya tabi susmalıyım!"
Gözlerini bir süre kapattı ve sakinleşmeye çalıştı. Tam çok az başarılı olacakken sen tekrar bağırmaya başladın. İşte o anda gözlerini açtı ve sana doğru gelip belinden sıkıca tuttu.
Sen bu ani hareketiyle zaten susmuştun. Seni sertçe duvara itip gözlerini dudaklarına kaydırdı ve dudaklarına bakarak konuşmaya başladı.
"Hıncımızı bağırmaktan değil zevkten alalım, böylece daha iyi olacak en azından birbirimize bağırmak yerine zevkten bağırırız, bu çok daha iyi."
Seokjin;
"Sadece sürekli kendin konuşmayı bırakıp beni dinlemenini istiyorum (Adın)!!"
"Ha evet hep ben konuşurum zaten her şeyi ben yaparım Seokjin!"
"(Adın) yeter!"
Sen hala susmadan konuşmaya daha doğrusu bağırmaya devam ediyordun. Sabırlı olmaya çalışarak kendine hakim olmaya çalışıyordu. Tek istediği biraz susman ve onu dinlemedendi.
Sen ne kadar bağırırsan bağır karşılık vermeyip sadece susmanı bekledi bir süre. Çünkü o da bir şeyler söylemek istiyordu. Sen onun bu tepkisiz haline daha da sinirlenip eline aldığın bibloyu yere fırlattın ve kırdın. Gözlerini sana çevirdi. Yüzündeki ifadeyi gördüğünde biraz duraklamıştın çünkü gerçekten sinirli görünüyordu.