Aşk, Ot ve Tezek

971 468 288
                                    

  Hepimiz aşık olmuşuzdur elbet, kimimiz arkadaşımıza, kimimiz öğretmenimize, kimimiz oyuncağımıza, kimimiz mahalledeki serseriye, kimimiz arabamıza...

   Göreceli bir kavram bu aşk aslında. Gönül bu, atasözünü bilirsiniz. Laf dinlemez. Konma oraya dersiniz, orası kötü dersiniz, oradan sana fayda yok dersiniz, bak oraya konarsan kötü kokarsın dersiniz ama o ısrarla gider konar oraya. Dedim ya gönül bu,

ota da konar demiş atalarımız tezeğe de.

Konar yani, dünyanın dönüşü durur onun konuşu durmaz, konacak illa. Eee! konsun bakalım demekten başka çare bırakmaz. Çünkü Leyla Mecnun misali siz Mecnun’un gözleriyle göremezsiniz. Bu cümleyle aslında Leyla’nın bizim zannettiğimiz kadar güzel olmadığını bilmem anlatabildim mi?

Bunlara rağmen aşk her zaman var olmalıdır diyenlerdenim. Yine de olsun. Ota da tezeğe de konsa olmalıdır. Hiç ota veya tezeğe konmamış bir insan tahayyül edemiyorum. Yoksa ot ile tezek arasındaki farkı nereden anlayabilirdi ki insanoğlu. Mutlaka konmuştur diyorum yani. Tecrübeyle sabittir bu her kişide.İnsan olgunlaşması için farkına varabilmelidir bazı şeylerin. Bu bazı şeyler de yaşayarak oluyor maalesef. Hep söylenir:

     ” Başkasının tecrübesini tecrübe etmek kadar büyük bir aptallık yoktur.”

Amaaa, aşk konusuna gelince bu prensipten vazgeçilir. Yani sözün özü:

      “Aşk  tecrübe dinlemez.”

En Çok Üçümüzü SevdimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin