Teknolojiyi sevip sevmeme noktasında hep kararsız kalmışımdır.Özellikle de seyyar müzikle meşgul olanlar. Ne o öyle, kulaklar da tıpalar dünyadan bihaber ne gelene ne geçene selam var. Ne de gelenden geçenden selam var tıpalara inat.
Sevsem bir dert sevmesem bir dert. Mesela artık dakikalarca oturup memlekete bir selam göndermek için karalama yapamıyorum. Memleketle aramda sadece bir tuş var. Dokunursam oradayım, çok yakın, dokunmazsam buradayım çok uzak.
Artık 4,5G'ler çıktı. Oturup karşılıklı kahve bile içebiliyorsunuz sevdiğinizle. Gözlerinin içine bakabiliyorsunuz dakikalarınız yettiğince.
Dönüp bakıyorum da özlem, görebilme arzusu, hayaller kalmadı hiçbiri. Artık sevgiliyi özleyemiyoruz, sevgili kendini özletemiyor. Bir tık uzakta olmak da bazen iyi değil galiba diye düşünmeye başlıyorum.
Bence erken öldürüyor teknoloji sevdaları eskiye nazaran, çok erken.
Artık burada kahvaltı Ankara’da öğle yemeği yiyip İstanbul’da sıra gecesine katılabiliyor isterse insan. Lüks arabalarda terlemeden geziyor, el ele gezmek varken. Aşklarımızı bile sanal alemde başlatıyor sanal alemde bitiriyoruz artık televizyon ve bilgisayar başından kalkamadığımızdan.
Sevemedim şu teknolojiyi,
Bir şey seni esir ediyorsa ondan uzaklaşmak özgürlüğe yelken açmanın adıdır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
En Çok Üçümüzü Sevdim
Non-FictionHER BÖLÜM BAĞIMSIZDIR Sevgi üzerine kısa ve tatlı değerlendirmeler. Aşkı tanıyanlara, tanımayanlara ya da her ikisinin ortasında kalanlara... Herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği bu kitap, aşkın, sevginin, vefanın, daha birçok şeyin tarifini y...