Güncelleme Tarihi: 3 Nisan 2015.
Episode Five
Yapamadım. Bu kez fazla umutluydum ama başaramadım. Kırıldım. Kendimi ölüme sürükleyip kurtulmak isterken bile kırıldım. Kırıklar kalbime battı. Nefes alamadım. Kaçamadım. Ayaklarıma batan taşlar yüzünden kaçamadım. Sevilmedim. Omuzlarımdaki yük o kadar ağır geldi ki, herkesi gereğinden fazla sevdim. Her gün başka birilerine umut bağladım. Ben sevilmeyi hak etmedim. Çok bekledim bu durumun düzelmesini. İmkanı yok dediler, zor bu iş, başaramazsın dediler ama ben yine de elimden geldiğince yaşamaya çalıştım. Bedenimle ilgilendim sürekli. Sürekli bu bana emanet gibi duran bedenin içinde "Sağlık her şeyden önemlidir." deyip durdum. Peki ya ruhum? Ben bütün bunları düşünürken ruhumu neden beni bıraktıkları gibi bir başına bıraktım? Onu zor duruma soktuğumu neden hiç fark etmedim? Ölü gibi dolanan bedenin içindeki kanlı çırpınışları ve tiz çığlıkları neden hissedemedim? Ben, ruhumu çoktan teslim etmiştim. Cenaze törenine gelince anlamış ve bu durumu şimdi düzeltmeye çalışan lakin sebepsiz yere çırpınan birisiydim. Ruhumun sebepsiz yere gömülmesine gönlüm el vermediği için bu kitaba ruhumu bırakıyorum. Ruhumu büsbütün bu kitabın derinliklerine, sizin kalbinizde oluşan trilyonlarca duyguya görmüyorum. Hepimizin başı sağ olsun."The End.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my hope ×jungkook×
FanfictionEfsunkar, dilleri merhemli, dudakları uçuk, en az benim kadar yaralı bir kitap.