my hope ×jungkook×

&

Yayınlanma Tarihi: 1 Mayıs 2015.

Episode Six
Bugün doktorum son birkaç yılım kaldığını söyledi. Mutluyum. Hala umutluyum. Beklenen iliğin bulunamayacağını biliyorum. Var olan umudum ise son bir veya iki seneme ait. Umut ettiğim şey sizsiniz. Son zamanlarımı sizinle geçirmek bana iyi hissettiriyor. Hiç yokmuşsunuz gibi görünüyor fakat ben var olduğunuzu biliyorum. Kitabı okumasanız da yine bir yerlerde bir şekilde yaşıyorsunuz. Bunu bilmek bana güç veriyor. Ben olamasamda birilerinin mutlu olduğunu bilmek.. iyi hissettiriyor. Benden başka insanların olduğunu bilmek yalnız olmadığımı hatırlatıyor. İlla herhangi bir diyalog kurmama gerek yok. Bu dünyada yaşayan tek insan değilim, benim gibi başka insanlar da var olabilir. Böyle düşünmek her ne kadar saçma olsa da benim hastalığımla savaş veren tek kişi olmamam bana güç veriyor. Yanlış görülse de elimde değil. Bunu şey gibi düşünün; saçınızı lacivert renge boyatıyorsunuz ve bir bakıyorsunuz başka biri de sizin gibi laciverte boyatmış. Daha az tepki almaya ve daha az dışlanmaya başlıyorsunuz.
Dışlanmak. Gerçekten bu dünyada var olan en kötü şey bile olabilir. Ben -bir süre de olsa- kanseri bile yenebileceğimi düşünüyorum. Bu saatten sonra imkansız gelse de bu doğru. Lakin dışlanmayı aşabileceğimi sanmıyorum. Benim saç rengim beyaz olduğu sürece hiç bir zaman alışılageldik biri olamayacağımı da biliyorum. İnsanlardan nefret etmek için geçerli sebeplerim var ama ben yeni hafızasını kaybetmiş biri gibi hayatımı resetleyip baştan başlamak istiyorum. O kötü bakışları veya aşşağılanmaları bir kenara bırakıp herkese kocaman gülümsemek, yaptıkları hataları kendilerinin farkına varamadım sağlayarak olgunlaşmalarını ve benim gibi başka insanların da aynısını yaşamamasını istiyorum. Ben benim gibilerin sesi olmak istiyorum. Ben beni olduğum gibi kabul edecek bir düşünce tarzı oluşturmak istiyorum. Bu yüzden -bilmem kaç kere dedim ama- siz benim umudumsunuz. Siz benim sesini duyurmak istediklerime bana davrandıkları gibi davranmayacak insanlarsınız. Bu kadar umudu omuzlarınıza yük ettiğim için üzgünüm, sizi seviyorum. Sizi seviyorum.

The End.