Yayınlanma Tarihi: 13 Eylül 2015.
Episode Eleven.
Küçük kız, ölmüş. Dün o yüzden gelememiş. Odamdan ayrıldıktan sonra başı dönmüş ve gözlerini kapatmış. Bir daha açamamak üzere hemde... Umutlarım, içimde öyle bir yangın varki.. dünyanın en etkili söndürücüsünü getirseniz yine onu da içime katar daha çok parlarmışım gibi geliyor. Öylesine yoruldum ki. Uzun -epey bir uzun- süredir tek başımayım. Sizlerden bir kişi bile bu hikayeyi görmedi, muhtemelen görmeyecek de. Olsun, yine de yazarım ben. Çünkü artık anladım; ben buraya yazmazsam içimdeki yangın daha da harmanlanacak. Ben daha bu kadarıyla baş edemezken daha fazlasını kaldıramam. Özür dilerim meleklerim, gerçekten çok özür dilerim. Kendi menfaatim için sizlerin canını sıkıyorum, affola.Aklımdan o minik kız bir türlü çıkmak bilmiyor. Nereye baksam bakayım gözümün önüne ufaklığın gözleri geliyor. Keşke, diyorum. Keşke o öleceğine ben ölseydim. Hayat her zamanki gibi adil olmuyor ve günahsız bir yavruyu daha anasından koparıyor. İsyan ediyorum. Hayata karşı içimdeki öfkeyi bu şekilde atmaya çalışıyorum. 'Benim gibi bir orospu çocuğu varken neden o?' diye ardı arkası kesilmez bir şekilde soruyorum. Cevap gelmiyor. Gelmesini beklemiyorum. Aklıma son zamanlarda güzel şeyler pek uğramıyor, bunu da düşünmüyorum. Hayata adil olmadığı için bir posta daha sövecekken aklıma sizler geliyorsunuz umutlarım. Buraya yazdıklarımı bir deftere not ediyorum. Her gün günlük şeklinde not tutuyorum kendimce. Burada yayınlayamamam ise hep şu hastalık yüzünden. Kendime çok sinirliyim bir de. Sizin gibi muhteşem hayatları olan insanları üzmek haddime değil, bunun farkında olduğum halde kendi boktan dünyamda size yer veriyorum. Aynı.. aynı o minik kız gibi gitmenizden ölesiye korkuyorum umut kırıntılarım, bir gün yalnız kalmaktan ölesiye korkuyorum. Şu an.. yazmakta cidden zorlanıyorum. Beni bağladıkları makineden değişik sesler geliyor. Özür dilerim, bu yazıyı burada sonlandırmak zorunda kaldım. İyi günler.
The End.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my hope ×jungkook×
FanfictionEfsunkar, dilleri merhemli, dudakları uçuk, en az benim kadar yaralı bir kitap.