(1. Bölüm) BEN DELİ DEĞİLİM!

428 21 10
                                    

Hayat sonsuza kadar sürecek bir eziyet midir ki? Yoksa bir an önce bitecek olan bir heyecan mı?

Sonuna kadar savaşacak mıyız böyle? Yoksa bir an unutacak mıyız herşeyi?

Böyle düşünürken hayat bana ne veriyor anlamıyorum. Hep içimde bir acı, bir öfke.

Anneme kızıyorum. İstemediği bir evlilik yaptığı için...

Babama kızıyorum. Dünyaca ünlü bir iş adamı olmasına rağmen haram yediği için.

Kendime kızıyorum. Yarın halimin ne olacağını bilmeden yanlış yollarda yürüdüğüm için..

Benim hikayem çok farklı.. Yalandan bir dünya var bu yolculukta.. Belki hayata küsen bir genç kız var. Adı Yasemin belki de..

Otobüste düşünüyorum bütün bunları. Hayatımın değişeceği yere giderken. Belki de son bulacağı demeliydim. Ailemden ayrılmak ne kadar zor. Aslında onlardan ayrılırken üzülemediğim bir ailemin olmaması zor olan şey.

Gidiyorum. İzmir'e. Tedavi olacağım yere. Yeni bir hayata başlayacağım yere. Belki cehenneme, belki de cennete...

************

Yanımdaki teyzenin dürtmesiyle uyandım uykumdan. Muavin gelmiş, kek servisi yapıyormuş, sen de ister misin diyor.

"Yok teyze, sağol." Diyip geçiştirmeye çalıştım ama teyzede bir çene var ki..

"Aa ama kızım, bindiğinden beri ağzına lokma koymadın. Olmaz ki. Zaten zayıfsın, iyice çökücen. Bak bizim oralarda zayıf olana çöp şiş derler. Sana da derlerse görürsün. Hem varya doktorlar da önermiyo bu kadar zayıf olmayı. Valla ölür kalırsın mazallah!"

"Yok teyze, ben aç değilim sağol." Diye çıkıştım ama...

"Aç değilmiş! Sen onu benim külahıma anlat. Ben bilmem mi bu gençleri. Fit midir nedir, öyle olayım diye yemekten kesilir oldular."

Artık gerçekten dayanamayarak kulaklıklarımı taktım ve uykuma devam etmeye çalıştım. Teyze hala konuşuyor da dinleyen yok. Yaşlıları severim ama bazıları da intihar sebebim olmaya başladı...

****************

Sonunda geldim. Hemen valizlerimi alıp bir taksiye bindim. Taksiyle otele geldikten sonra resepsiyondan odamı seçip yukarı çıktım. "23" numaralı odada kalıyordum ve harika bir deniz manzarası vardı.

Manzaraya dalmışken telefon çaldı.

"Hanımefendi yemek servisimiz hazır. Müsait olduğunuzda aşağı bekliyoruz.." Dedi telefondaki ses.

"Tamam geliyorum." Diyerek kapattım.

Hemen üzerimdeki rahatsız kıyafetlerden kurtulup salaş kıyafetlerimi giydim. Telefonumu da yanıma alarak aşağı indim. İndiğimde gördüğüm manzara çok güzeldi. Yemekler hazırlanmış, tabaklara konulmuş, mumlar da masayı romantikleştirmişti. Benimle telefonda konuşan çocuk elimden tutarak müsait bir masaya götürdü. Sandalyemi çekti ve oturmama izin verdi.

Biraz etki altında kaldıktan sonra uyandım ve yemeğe başladım. Özenle yerleştirilmiş olan çatal ve bıçakları kullanmaya kıyamazdım. Ancak o kadar açtım ki hemen yemeye çalıştım.

Yemeğim bittikten sonra aynı çocuk tekrar geldi. Dikkat ettimde ; çocuğun ela gözleri ve açık kahve saçları vardı. Tarzı oldukça güzeldi. Otelde çalışan bir kişi olmasına rağmen fazla yakışıklıydı.

Biraz fazla dalmış olmalıyım ki çocuk dürterek uyandırdı.

"Ne dürtüyosun ya!" Diye bağırdım ancak biraz pişman oldum.

"Pardon, dalmıştınız da."

"Daldıysam daldım! Hem bu kadar dürtmene gerek yoktu!"

Hala bağırmaya devam etmemin bir nedeni olmalıydı.

"Üzgünüm efendim." Diyerek ayrıldı yanımdan. Of Yasemin ya! Kızım deli misin sen? Niye çocuğa o kadar bağırdım ki! Offf of!!

Kendime kızmaya devam ederek yukarı odama çıktım. Pijamalarımı giydim ve telefonumu alıp yatağa uzandım. O sırada tekrar telefonum çaldı.

"Efendim?"

"Yasemin ben Psikolog Ahmet ÖZHAN."

"Benden ne istiyorsun?"

"Seninle bazı listeler yapacağız. Bu listelere göre belirli günlerde yanıma geleceksin. Sana rahat bir tedavi uygulayacağız."

"Rahat mı? Nesi rahat bunun? Resmen hergün sıkıştırarak anlattıracaksınız. Böyle rahatlık olmaz!"

"Anlıyorum Yaseminciğim. Ancak yapacak bişey yok. Daha iyisi bulunana kadar en iyi yöntem bu."

"Anlamıyorsun. Beni kimse anlamıyor. Ben tedavi falan olmayacağım. Ben deli değilim. Bana deli diyemezsin!"

"Ben sana deli demiyorum hayatım. Sadece rahatlaman için iyi bir yöntem bulmaya çalışıyorum."

"Çalışma! Ben iyiyim böyle! Asla tedavi olmayacağım. O kadar!" diyerek telefonu yüzüne kapattım.

Kendimi tutamayıp ağlamaya başladım. Hıçkıra hıçkıra ağladım saatlerce. Neden bu hayat bana uygun görülmüştü.? Neden?...

YASEMİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin