Vegas'ın Kanatları

645 12 0
                                    

  Ayaklarımı fazlasıyla acıtan topuklu ayakkabılarla yaklaşık yarım saattir bu yolda yürüyordum. Yolun karşı tarafında birbirine laf atıp gülüşerek yürüyen arkadaşlarıma baktım. Burada bu halde yürümemin ve geçerken atılan lafları kabullenmemin en büyük etkenlerine. Sanırım şu an bu yolda olmasam günün doğuşunu ayaklarım acırken değil, eşimin kollarının arasında izlerdim. Böyle söylediğime bakmayın pişman da sayılmam.

"Hey Eliza!" duyduğum Evony'nin sesiydi, refleks olarak dönüp o tarafa baktım. "Julianne aradı gitmeliyiz." dedi bıkkınlıkla.

Durup kısık gözlerimle doğan güneşe baktım ve eğilip ayaklarımı mahveden topukluları ayağımdan çıkardım. İşte bu. Ayakkabıları çıkarmanın verdiği rahatlıkla biraz daha hızlı yürüyüp Alisha'ya yetiştim.

"Julianne'dan kaçamaz mıyız? Üniversiteden kaçtığımız gibi." dedim bir umutla.

Alisha her ne kadar aramızdaki en mantıklı kişi olsa da, şu an o anlardan biri değildi belli ki.

"O sürtükten kaçmak mı?" Sigarasını dudaklarına götürüp içine çekti ve aheste aheste dumanını saldı. "İmkansıza oynuyorsun Elly."

Bundan zaten haberdardım.

Vegas'ın KanatlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin