Fonda Usher - Yeah çalarken fazlasıyla çılgın bir şekilde Las Vegas yollarındaydık. Karavanın içi biraz kusmuk, duman, içki, cips bir çok kadın parfümü kokuyordu. Dory şoförlüğü pekte iyi olmayan Nadeen'a direksiyonu bırakıp arka tarafa gelmiş kalan otu çekiyordu ve aramıza yeni katılan Evony ile Alisha ayakta durmakta zorlanıp çılgınlar gibi dans ederken Viviane, Mirabelle ve ben sadece içip onları izlemeyi seçmiştik. Evony ve Alisha'nın ayakta zor durması içkiden ve en fazlada Nadeen'ın berbat şoförlüğünden kaynaklanıyordu. O kadar kötüydü ki iki şeritide kullanıyor ve beş dakikada bir sarsılıp yüksek korna sesleri duyuyorduk ama hiç birimiz buna aldırmadan yüksek sesli şarkıya eşlik edip dans edip gülüyorduk. Hiç birimiz kendimizi kasmıyorduk çünkü okuldan, kasıntı ailelerden ve sıkıntıdan uzaktık, bebeğim biz Las Vegas'a gidiyoruz!
Ani bir frenle durup hepimiz karavanın ön tarafına savrulunca gülsekte kendimizi Nadeen'a küfretmekten alamadık.
"Lanet olsun Nadeen! Neden durdun?" Alisha kıvırcık saçlarını düzeltirken ona baktı. Nadeen göz ucuyla yan taraftaki dükkanları işaret ederken gülümsüyordu. "Belki bir şeyler yaptırırız diyorum."
Hepimiz 'ne ara buraya geldik' diye düşünmeden dükkanlara doğru bakınca gözümüze çarpan dövmeciyle gülümsedik, ben fazla gülümseyemedim çünkü doğrudan aklıma yaptırırken çekeceğim acı geldi. Herneyse, ben bunu düşünürken kızlar çoktan karavandan inmiş karanlığın çökmeye başladığı sokağa adım atmış ve dövmeciye doğru yürüyorlardı. Arabadan inip hemen onlara yetiştim, yaptıracakları dövmeleri düşündüklerinden emindim. Ben ne yaptırmalıydım acaba?
Kızları incelerken Evony'nin bileiğinde zaten bir pusula dövmesi olduğunu gördüm, pusulanın bir ucundaki kuş tüyü dövmeyi daha da güzelleştirmişti. Dövmeciden içeri girdiğimizde içerinin çarpıcı havası hepimizi sarmıştı, duvarlarda asılı duran yüzlerce vücudumuzda olmak için sabırsızlanan dövme modellerine göz gezdirirken arka odadan kapının sesini duyup çıkagelen orta yaşlarını biraz geçmiş dükkan sahibi olduğunu tahmin etiğim kişi bizi gülümseyerek karşılayınca gözlerim Alisha'ya kaydı; Çünkü olgun erkek demek Alisha'nın çılgın fantezileri demekti. Adam oldukça havalı bir tavırla hepimizin elini sıktıktan sonra nasıl modeller istediğimizi sordu ama hepimiz fazlasıyla kararsızdık bu yüzden duvarlara göz gezdirmemizi önerip bir köşeye oturdu. Dövmeleri incelerken nereye yaptıracağımı da düşünüyordum. Biraz sonra hepimiz dövmemizi seçmiştik ve ilk kimin yaptıracağı üzerinde konuşurken Evony durumdan sıkılmış olmalı ki "Tamam ilk ben." deyip bizi izleyen orta yaşlı motorcu tipli dövmeciye seçtiği modeli gösterip sırtına yapılacacağını ve boyutlarını anlattı. Dövmeci Evony'i onayladıktan sonra kalkıp dövmenin kopyasını cıkarmak için arka tarafa giderken Evony tişörtünü çıkardı ve yüzüstü koltuğa uzandı. Hepimiz hem merakla hemde cesaret vermek için sakin bir tavırla onu izliyorduk ama onun pek umrunda gibi görünmüyordu. Ee ne de olsa daha önce yaptırmıştı, olacakları biliyordu bizim bilgimizse youtube da izlediğimiz videolardan ibaretti.
Adam gelip Evony'nin yattığı koltuğun yanındaki koltuğuna oturdu ve Evony'nin sütyen kopçasını açıp halinden pek memnun bir şekilde yavaş yavaş sırtına vazelini sürüp dövmenin kopyasını üzerine yerleştirdi ve elini üzerinde gezdirip kopyasını çıkardıktan sonra kağıdı kaldırdı. Ayağa kalkıp içeri geçerken,
"Şimdi iğneleri sterilize etmeliyim bu yirmi dakika sürer sizde bu arada dövmelerinizden emin olun bayanlar, çok fazla pişman olan gördüm." deyip arka odanın kapında durup edepsiz bir gülümsemeyle "Bu arada, adım Jax." diye ekleyip odaya girdi. Orta yaşlı adam olması ve motorcu görünümlü bir dövmeci olması yetmezmiş gibi adının da Jax olması Alisha2yı harekete geçirdi.
"Acaba nasıl sterilize ediyor, içeri gidip bakayım." deyip bir şe dememizi beklemeden Jax'in arkasından arka odaya girdi. Ah Tanrım, umarım arka oda oyun odası olmaz.
Evony neredeyse uyuyacak halde Jax'in işinin bitmesini beklerken, yanımdaki Dory'nin koluna hafifçe vurup bana bakınca gülümsedim.
"Ne seçtin?" Bu aslında saçma bir soruydu seçtiklerinin içinde heyik olduğundan adım gibi emindim.
"Noktalama işaretleriyle harika bir geyik ve bir de şu elmas. Nasıl sence?" Başını dövmelerden kaldırıp bana bakarken modelleri elinden alıp inceledim.
"Nerene yaptıracaksın?"
"Elmas göğsümün altına, geyiği de herhalde kolumun iç tarafına yaptırırım."
"Çok güzel olur Dory." deyip gülümseyince benim ne seçtiğimi sordu, elimdeki dolunay dövmesini gösterdim.
"Sence nereye yaptırsam hala karar veremedim, kalçama diye düşünüyorum ama."
Dövmeye dikkatle bakıp parmağını dolgun dudaklarında gezdirip biraz düşündü, "Kalçana güzel olur kalçana yaptır." derken Mirabelle, Nadeen ve Viviane elinde sakız paketiyle yanımıza geldiler. Dory sakızlardan birini hemen sahiplenip gülerken kızlarla dövmelerimizi konuştuk. Mirabelle bacaklarına büyük çiçek motifleri, Viviane tüm sırtını kaplayan bir ejderha ve Nadeen'sa yıllardır hayranı olduğu Peter Pan'ın dövmesini yaptıracaktı. Herkesin seçtiği dövme kişiliğini yansıtıyordu, acaba Alisha'nın dövmesi nasıldır diye düşünürken arka taraftan saçını düzelterek gelen Alisha'yı görünce hepimiz sorgulayan bakışlarla ona bakıp aynı zamanda gülüyorduk.
"Ne oldu içeride?" diye sordu Mirabelle hemen gülerek.
Alisha başını yana eğip ayıplar gibi bize baktı, "İğneleri sterilize edip dövme makinasına yerleştirdi şimdi de boyaları yerleştiriyor, siz ne bekliyordunuz?"
"Hiç, hiç bir şey. Ee senin dövmen nasıl bir şey?" deyip konuyu oldukça iyi bir şekilde değiştirip kendimi kutladım. Alisha yanımıza gelip dövmesini gösterdi, belini poposunu ve bacağının yarını kaplayacak dövmesi güllerin içinde antika bir silahtı. Hepimizin aklına Guns N Roses'ın geldiğinden adım gibi emindim..
Dövmeciden saatler sonra ancak çıkabildiğimizde hepimizin feci halde sızlayan yerleri vardı kimimizin kalçası, kimimizin sırtı veya kolu. Karavanın önüne geldiğimizde hangimizin kullanacağı hakkında tartışmaya başladık ve hiç birimiz Las Vegas'a ulaşmadan ölmek istemediği için Nadeen'ın kullanmasını düşünmedik bile. Sonunda ben gönüllü olunca yavaş ama sakin yolculuğumuz başladı, gecenin ve ağrılarımızın verdiği etkiyle müzik yavaş ve sakindi aynı bizim gibi. Hepimiz fazla içki ve acıdan uyuşmuş haldeydik. Bir kaç saat yol gittikten sonra, kurak bir tepeciğin arkasından güneşin ilk ışıklarını görünce durdum, herkes uyuklayan kediler gibi başını kaldırıp bana bakınca "Güneşin doğuşunu izleyelim mi?" dedim, Evony hızla ayaklandı "Güneşin doğuşuna bayılırım hadi hemen kaçırmadan gidip izleyelim." deyip sırtındaki ağrıyı unutup hızla karavandan indi, diğerleride ayaklanıp bir kutu bira ile birlikte karavandan inip tepeciğe doğru yürümeye başladılar. Karavanı biraz daha yaklaştırıp müziğin sesini sonuna kadar açtım ve bende onlara katılıp tepeciğe oturdum ve gün doğuşunu bu çılgın arkadaşlarım, harika müzik ve soğuk birayla izlemenin keyfini sürdüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vegas'ın Kanatları
FantasyFazlasıyla katolik bir ailenin kızı olan Cateline'nin üniversitede kararlarının ve görüşlerinin değişmesiyle Fransa'dan Las Vegas'a uzanan bir yolculuk. Cateline'nin Eliza'ya dönüşme hikayesi.