Vegas'ın Kanatları

-Beş Parasız-

 Medyada Ken'in harika gösterisi var, iyi okumalar. :D

 Kızlar bir süre daha bakışıp, sevinç çığlıklarıyla havuza atladılar. Ben hariç. Güzelim elbisemin ıslanıp mahvolmasını istemiyordum, birbirine su atan kızlara bakıp gülerken kızlar birbirlerine su atmayı bırakıp atlamam için beni desteklemeye başladı. Tüm ısrarlarına rağmen atlamamakta kararlıydım taki, ayak bileğimden yakalanıp hızla suya çekilene kadar. Sinirle sudan dolayı yüzüme yapışan küt saçlarımı yüzümden çekip katıla katıla gülen Dory'e baktım, Dory'nin gülüşü sırayla kızlara geçmişti ve bir süre sonra kendimi onlarla gülerken buluverdim. Bu kızların etkisi yok mu.. Dory'e bolca su sıçratıp kızlarla suda tam anlamıyla boğuşmaya başladık. Evet, barda gayet seksi hareketlerde bulunuyor olabilirdik ama burada bizbizeydik ve içimizdeki canavarları göstermemizde bir sakınca yoktu.

  Saatler sonra -o kadar uzun süre suda kalmışız ki ellerimiz yaşlılarınkilerden farksız- herkes bir koltukta rahatça uzanmışken Nadeen yerinden kalkıp önce kendi üzerine sonrada bize baktı ve ıslak olmaktan nefret ettiğinden olsa gerek tükürür gibi, "İğrenç hepimiz çok çok ıslağız." deyip bavulları aramaya koyuldu. Kızlar bir süre daha bakıştıktan sonra gözlerini kapatıp hafif hafif uyukladı, biraz sonra kuru tişört ve şortuyla aynı zamanda elinde votka şişesiyle gelen Nadeen hepimizi kaldırıp bardaklarımızı doldurunca neler yapacağımıza dair plan yapmaya koyulduk.

   "Striptiz klubüne kesinlikle gitmeliyiz." dedi Evony azalan bardağını masaya bırakırken. Kızlar mırıldanıp fikri onaylayınca tek bir sorunumuz vardı; Para. 

  Her ne kadar Evony evden kaçarken annesinin tüm zulasını patlatmış olsada hayatımızın geri kalanı bilinmez olduğundan bu para tabiki de bize yetmezdi ama hala kumarhaneye gitmeyi ve harika bir restoranda ziyafet çekmeyi konuşuyorduk. 

   "Peki bütün bunları hangi parayla yapacağız?" diye araya girdi Nadeen, diğer kızlar hemen gülüşüp bunun halledilebileceğini söylediler ama herkes nasıl halledeceğini düşünüyordu. 

    "Kumarhane!" Dory sevinçle bağırınca herkes ona odaklandı. "Kumarhanede parayı ikiye belki de üçe katlarız." diye açıkladı.

   "İyi de hangi birimiz doğru düzgün kumar oynamayı biliyor?" Alisha hepimizin yüzüne tek tek bakıp tepki alamayınca tekrar Dory'e döndü, ortamın sessizliğini tüm pozitif enerjisiyle Viviane dağıttı "Biz bunu başarırız."

***

  Tam anlamıyla muhteşemdik! Aynadaki görüntümüzü bir kez daha süzdüm, Alisha sadece göğüslerini kapatan beyaz bir body, mini bir kot şort, deri ceketi ve topuklu botlarıyla fazla seksiydi. Dory ince belinden bollaşan ve sırt dekoltesi epey açık olan kalın askılı elbisesi ve dağınık görünümlü saçlarıyla sade ama harikaydı. Mirabelle kızıl saçlarına uyan kırmızı tek omuzu açık mini bir elbise ve siyah stilettolar giymişti, Evony kalçalarının hemen altında biten straplez asimetrik kesimli siyah bir elbiseyle kısa bir deri ceketi kombinlemişti. Nadeen deri bir pantolon ipek bir gömlek ve ceketiyle fazla yüksek olmayan siyah topuklu ayakkabılar giymişti, Viviane'se boyundan bağlanan sırt dekoltesi ve göğüs dekoltesi oldukça derin mini bir elbise giyip tüm harikalarını sergilemişti. Bu gece tüm paramızı kaybedeceksek bunu hakkıyla ve en güzel halimizle yapmalıydık!

  Odamızdan çıkıp asansörde planı bir kez daha gözden geçirdik ve resepsiyonun önünden geçip dışarı çıkacakken bize odayı ayarlayan çocuğa Evony'nin attığı bakış kalbini durdurmadan bir taksi çevirdik. İlk önce striptiz klubüne gidecektik sonrasında kalan paramızı katlamak için kumarhaneye ve de restorana. Takside hepimiz Dory'nin umursamaz gibi görünüp aslında ne kadar heyecanlı olduğunu konuşurken kızaran yüzüne bakıp gülmeye başladık. Taksi striptiz klubünün önünde durunca ücreti ödeyip indiğimizde gözlerimizin önünde noel ağacı gibi parıldayan klubün binasından gözlerimizi nihayet çekebildiğimizde içeri girdik. Ne çok önde -aslında en önde olurduk ama tüm azgın kadınlar önleri kapmıştı- nede çok arkada bir yerlere oturup yürek hoplayacak gösterinin başlamasını bekledik. 

  Bu gün özel biri yoktu gelin veya doğum günü kızı, sahneye yakışıklılığı yeni bir boyuta taşıyan sunucu çıkıp aramızdan birini gözlerini kapayıp seçeceğini söylediğinde herkes ufak sevinç çığlıkları koyverdi. Yakışıklılığa boyut atlatan sunucu gözlerini kapatıp harika bir "Mmm" sesiyle elini havada bir sağa bir sola sallarken kalplerimizin gümbürtüsünü duyabiliyordum, ne yazık ki iki ön sıramızdan sarışın bir kızı işaret edince hepimiz oflayarak birbirimize baktık. Sarışın kızın yüzü klubün ışıklarının renklerini tek tek geçerek en sonunda morarınca fazlasıyla utandığı için çıkmak istemediğini söyleyip arkadaşına daha da sokuldu. Sunucu sempatik bir omuz silkmeyle tekrar gözlerini kapadı ve mmm... Duran parmağın karşısındaki Dory'di. Dory de bambaşka renkleri yüzüne yansıtmaya başlayınca hemen hepimiz destek vererek ayağa kaldırdık ve tam anlamıyla Dory'i sahneye fırlattık. Dory sahnede adamın yanına soğukkanlılıkla ilerlerken bize öldürücü ama muzip bakışzlar atmayı da unutmadı, havuzun intikamını almanın verdiği keyifle gülümsedim. Sunucu adını sorunca Dory bir an şaşırıp gözlerini kırpıştırdı, hadi ama! 

   "Dory." diyebildiğinde rahatlıkla nefesimizi verişimizi duydum.

 "Heyecanlı gözüküyorsun Dory." Sunucu çarpık gülümsemesiyle bir kolunu Dory'nin beline sardığında kendimizi kasılan Dory'e bakıp kıkırdamaktan alıkoyamadık. 

   "Aslında biraz, seçilmeyi beklemediğimdendir." Sunucu Dory'e uzunca bakıp güldü.

   "Umarım Ken keyfini yerine getirir!" diye bağırıp arkadakilere işaret verinde Dory yüzünde "WTF" ifadesiyle bize bakıyordu, sahnenin sol arka tarafındaki uzun kutunun örtüsü açıldı ve, Aman Tanrım!

  Bu başka bir şeydi, çok başka. Kumral saçları, memer gibi bronz teni ve buz mavisi gözleriyle.. tanımlayamıyorum. Dory malesef ki onu görememişti çünkü bu sırada sunucu göz bandını takmış ve onu yerine yönlendiriyordu. Dory yerine gittiğinde ve sunucuda arka tarafa geçtiğinde sunucunun deyimiyle Ken gülümseyip kutusundan robot gibi haraketlerle çıktı ve gülümseyerek sandalyede oturan Dory'nin -heyecandan ölen- önüne geçip kollarının başının üstünde birleştirdi ve dans etmeye başladı saçlarını karıştırıp atletik hareketlerine dönerek hızla sahnenin önüne yürüken Dory tuttuğu nefesini verip göz bandını çıkardı ve dolgun dudakları aralanmış gözleri kısık bir şekilde dans ederek gömleğini yırtıp atan Ken'e bakıyordu. Gömleğini onu izleyen kalabalığıa atıp saçlarını bir kez daha karıştırdı ve şortunun birazını, birazcığını indirerek tekrar Dory'nin yanına gitti ve başını elleriyle kavrayıp sanırım kulağına bir şeyler söyleyip yanağından öptü ve hala başını tutarken kalabalığa bakıp oldukça erotik biçimde dans etmeye devam etti, Dory'e arkasını dönüp şortunu çekip çıkardı ve mavi iç çamaşırı gözler önüne serildi kalabalık bu heyecanı hafif bir uğultuyla atlattı. Ken tekrar haraketsiz kalan Dory'e dönüp ellerini göğsüne koyup Dory'nin ellerini kullanarak kaslarına dokunmaya başladı. Bunu izlerken kıkırdayıp gülmekten ölmediysek asla ölmeyiz. Ken mavi iç çamaşını da indirirken uğultu daha da arttı ve iç çamaşırının içinden çıkan turuncu tanga kalp krizlerini engelledi, Ken bize kısa bir twerk gösteri yapıp Dory'nin dudaklarından hızla öpüp arka tarafa geçti. 

****

   "O neydi?!" Mirabelle bu soruyu binlerce defa sormuştu ama kimse cevap veremiyordu ve Dory'de çoğunlukla gülerlen konuştuğu için dediklerinden bir şey anlamıyorduk. Kumarhaneyi zar zor bulduğumuzda hepimiz tekrar birbirimize baktık, ya tüm paramız uçup gidecekti yada biz kumarhaneyi uçuracaktık. Bizdeki şansa bakılacak olursa birinci ihtimal daha yakın duruyordu.

  İçeri girip hiçbir şey bilmediğimiz halde oyunlardan birine geçip oynamaya başladık. Size şu kadarını söylemeliyim, Nadeen Mirabelle ve ben genelde arkadan Evony, Alisha, Dory ve Viviane'ni izleyip kaşlarımızı çatıp birbirimize bakıyorduk çünkü hiçbir bilgimiz yoktu. Ama kızların yüz ifadelerine bakılırsa bir şeyler kazanmış gibiydik. Lanet olasıca yerde zaman kavramımızı da yitirmiştik, saat olmaması bir yana gelip giden içkiler de iyice kafamızı güzelleştirmişti. Mirabelle ve Nadeen ile gidip bir köşede dururken ne kadar zaman geçmişse kızlar yanımıza gelip fazlasıyla huzursuz ifadeleriyle durumu özetlemişlerdi. Kaybetmiştik. 

   Dory kumarhaneden bir miktar, küçük bir miktar patrayla çıkarken "Kimden çıktı bu fikir?" deyince hepimiz ona bakıp "Senden!" diye bağırdık. Evony ceketini düzeltip yapılabilecek bir şey olmadığını söylerken parasını çar çur etmemize hiç kızmamış gibi görünüyordu. 

   "Hadi gidip yemek yiyelim." dedi Viviane, "O kadar oynadık bir ziyafeti hakettik."