Okula gittiğimde henüz ders başlamamıştı bir kahve alıp bahçedeki banklardan birine oturdum. Hava serindi kahvemden bir yudum içip gözlerimi usulca kapayıp serin havayı içime çektim göğüs kafesim bu güzel havayla genişlemişti ta kii okulun popüler kız gruplarından biri yanımdan geçerken arkadaşlarıyla gülüşüp
"Orgazm olacak başka bir yer bul." diyene kadar.
O an o utançtan suratım kızarıp boğazım düğümlenmişti sanki bir yumruk vardı ve o yumruğu boğazımdan çıkartıp kızın yüzüne savurasım gelmişti. ''Neden ben?'' diye soruyordum kendi kendime. Şoku atlatmaya çalışırken aynı sınıfta olduğum Vivien yanıma gelip oturdu bir defter çıkardı ve yazmaya başladı ardında bir sigara çıkardı ve "İster misin?" dedi. Biri benimle konuştu. Evet! Konuştu. Ah, çok mutluydum. Heyecanlanmıştım kıza mı baksam yoksa sigarayı mı alsam ikilemde kalmıştım. Daha önce hiç içmedim diyemezdim fakat içmemiştim. Kıza daha önce hiç içmedim diyemezdim, diyemem dünyanın en ezik durumu. Gülüp yanımdan gider diye tereddüt etmiştim.
''Heey orda mısın?'' dediğinde "Pardon dalmışım." dedim. Eğer düşüncelerimiz gözükseydi şuan beynimi uçurmuştum. Sigarayı aldım, nasıl içeceğim konusunda en ufak bir fikrim yoktu. Sigarayı dudaklarımın arasına aldığımda vişne tadı geldi 'Bu ne?' diye sormak istemedim çaktırmadan sigaranın pakedine bakmaya çalışıyordum paketi görüğümde zor da olsa yazıyı okudum Djarum yazıyordu. Daha önce hiç görmemiştim ama harika bir sigaraydı. Huzur veriyordu. Tam çakmağı aldım yakacakken adeta brutal yapar gibi böğürmeye başladım. Ah lanet olsun işte o an... herşeyi basa sarmak istedim çünkü tek arkadasım oydu. Ama diğer sürtükler gibi gülüp yanımdan kalkmadı.
"İlk olduğunu anladım." dedi nerden anladığı konusunda hiçbir fikrim yok diyemeyeceğim çünkü ben bir aptalım.
Vivien -ismini biliyorum çünkü sınıf listemizi ezberledim, evet- ile biraz yürüdük o deftere ne yazıyorsun demek istemedim nedense, belki özelidir ya da değil bilmiyorum ama nedense sormak istemedim. Derin bir kişiliği vardı gördüğüm kadarıyla, tanımak istediğim kızların arasındaydı. Sınıfa gitmek için merdivenleri çıkıyorduk bu arada ayakkabılarına kaydı bakışlarım, çok hoş ve tarzdı. Sınıfa girerken bir sessizlik oluştu o anı slowmotion olarak yaşadım, acaba bana mı bakıyorlar? Evet bana bakıyorlar, neden bakıyorlar? Aklımda iki cevap vardı;
1: Regl oldum ve aşırı belli oluyor.
2: Pantalonum yırtıldı ve 'Bazinga!' yazan çılgın iç çamaşırım görünüyordu. Taa ki Vivien'in "Neden herkes bana bakıyor?" demesine kadar. Üniversitede ilk arkadaşımın Vivien gibi bir kız olduğu için mutluyum. Neredeyse altımdaki 'Bazinga!' yazan iç çamaşırını çıkartıp sallayacağım. Rezil olmam umrumda mı? Şu an hayır. Vivien koluma dokununca düşüncelerimden sıyrılıp ona döndüm, boş yer arıyordu ve Vivien "Cam kenarına geçelim şurada boş yer var." dedi, gülümseyip başımla onayladım ve o tarafa doğrıu yürümeye başladık. Hala içimde havai fişekler atıyorlardı, yani ben ve Vivien. Ah resmen arkadaştık! Tanrım seni seviyorum. İlk defa istediğim birşey oldu diye içimden geçiriyordum. Dersin başlamasına beş dakika vardı. Alisha ve Dory yanyana oturuyordu Dory Alisha'nın kıvırcık buklelerine kalemini geçiriyor ve gülüyordu. Bu kız ya sapık ya da sapık, ötesi yok. Yani en azından fazla otoriter bir ailede yetişen benim için. Dory gülerken kafasını bizim sıraya çevirdi ve bir anda ciddileşti, 'Ne var?' gibisinden bir hareket yaptı, ilkte korkmuştum fakat sonradan gülmeye başlayınca ciddi olmayıp dalga geçtiğini anladım, ben de gülmeye başladım. Beraber ilk iletişimimiz oldu galiba ikinci arkadaşımda belli oldu. Bu günü asosyalliken çıkışımın ilk günü olarak ilan ediyorum. Kiliseye gidip Tanrıya teşekkür edeceğim. Tabi ki ŞAKAYDI.
Bu bölüm Dory'dendi. Multimediadaki Cateline.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vegas'ın Kanatları
FantasíaFazlasıyla katolik bir ailenin kızı olan Cateline'nin üniversitede kararlarının ve görüşlerinin değişmesiyle Fransa'dan Las Vegas'a uzanan bir yolculuk. Cateline'nin Eliza'ya dönüşme hikayesi.