31. bölüm

2.8K 131 47
                                    

Bölüm sayısının efsaneliği der susarım eheuehe. Neyse okuyun bakem.

Olduğum yerde gözlerim dolu bir şekilde doğruldum. Arabanın içinde sert bir şeyler aradım. Ilerde gözüme çarpan uzun demir parçasını elime aldım.

Bu Türk tarihinin en büyük trafik kavga silahıydı. Evet ... evet o .. ooo..

LEVYE.

Korkudan ellerim titrerken levyeyi iyice sıktım. Kayahanı o iğrenç şeyle yalnız bırakamazdım. Son kez derin bi nefes alıp arabanın kapısını açtım. Çığlık atarak arabadan iniyordum ki Kayahanın bedeni beni durdurdu. Hala çığlık atıyordum. Kayahan eliyle ağzımı kapayıp kahkaha atmaya başladı.

Ben ona şaşkın gözlerle bakarken o hala gülüyordu. 

"Ne gülüyosun be!?" Dedim ellerimi belime koyarak. Kendini sakinleştirmeye çalışarak konuştu.

"Huu. Kızım .. sen ... ya hahhaha"

" ya of adam gibi desene şunu" diye söylenince cümlesini bitirdi.

"Sen nasıl bi cadısın ya haahhah"

"Ne alaka anlamadım."

"Nasıl bağırdıysan hayvan öyle kaçtı ki toz bulutu yerinde kaldı ahhahaha"
Dedikten sonra tekrar gülmeye devam etti.

" off ya " diyip bende gülmeye başladım. Gülmesi durunca elime baktı.

"O..o elindeki levye mi?" Onun bu cümlesiyle elime baktım.

"Evet sen.. sen onla dışarda kalınca.. ben sana .. yardım etmek için şey etmiştim."  Ikimizde arabanın dışındaydık. Aramızda az bi mesafe kalıncaya dek yaklaştı.

"Sen bana bir şey olmasından mı korktun?" Dedi fısıltıyla.

O MAY BISKOLATAAAA VUHUUUU BISKOLATAAAAA

Sakin ol Mekselina sakinn kızım sakinnn

HADI SENI ÇILGIN YAPIŞ DUDAKLARIMAAAĞ AHAHZHAHD

Öğg coh komih

Ic sesimi kafa atarak susturduktan sonra öksürerek konuştum.

"T-tabi olum kocamsın."

"Öyle miyim?" Dedi yine fısıldayarak.

"E-evet "

"Yoo tam değilim." Dedi gülerken.

Olduğum yerden yani arabayla onun arasından çıkıp arabanın ön tarafına yürüdüm.

"Burasıda güzelmiş yeşillik falan. Dimi eheheh"

"Kaç sen kaç" kendi kendine fısıldamıstı ama muhteşem kulaklarım sayesinde duymuştum.

Muhteşem olduğumu demiştim dimi?

"Acıktın mı prenses?" Dedi bağırarak.

"Eeveeet!" Dedim ona dönerken.

Ikinci bavulu açarken içinden aldığı yiyecekleri çıkardı. 

"O zaman gel kahvaltı yapalım" dedi elindeki konserveleri gösterirken.

"Tabi ya konserve.. aman ne güzel" dedim söylenerek.

"Sus, gel ve ye .." dil çıkarıp arabaya bindim. Oturup onun masayı hazırlamasını bekledim.

"Ooh hayat sana güzel ha. Buldun bi amele hazırlasın uyutsum giydirsin. Acaba bu zavallı ödülünü ne zaman alacak?" Dedi. Son cümleyi söylerken sırıtarak bana bakmıştı.

Görevimiz: EvlilikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin