2| farklı beden, farklı zaman

1.8K 242 46
                                    

   Karşımdaki beden bana ait değildi.  Sarı saçlarımın tam aksi olan simsiyah saçlar, kahverengi gözlerimin aksine masmavi gözler... Karşımdaki bu yüz bana ait değildi. Ben bu kızın bedenine ait değildim.

  Bir adım geriye doğru kaçtım. Yanılmış olmalıydım. Ellerimi gözlerime doğru götürüp ovuşturdum. Fakat yine aynı yüz karşımdaydı. Aniden büyük bir ürperti içimi kapladı.

"Kaç !" dedi iç sesim.

"Bir an önce bu lanet köyden  kaç !"

Yaptım da. Arkama bakmadan koşmaya başladım. Fakat köy meydanı olduğunu tahmin ettiğim yerden geçerken bir ses duydum.

Öfkeli ve tok bir ses.

"Ayşeee !"

Çok geçmeden saçımı nasırlı bir el kavradı ve bedenimi çekiştirmeye başladı.

"Gavurun tohumu ! Nereye gittiğini sanıyorsun ?!"

Bakışlarımı güçlükle beni sürükleyen adama doğru çevirdim. Ellili yaşlarının başlarındaydı. Bıyıkları tütünün etkisiyle kahverengi rengini almıştı. Yüzü ise  kıpkırmızıydı. Kurtulmak için çırpınmaya çalıştım ama başaramadım. Sonra tek çarenin bağırmak olduğuna  inandım.

"Bırak ! Saçımı bırak diyorum sana !"

Avazım çıktığı kadar bağırmaya başladım.

"İmdat ! İmdaaaaaaat !"

Adam sesimi kesmek adına ağzımı eliyle kapattı. Dişlemeye çalıştım. Fakat çenemi öyle bir sıkmıştı ki başaramadım. Çırpınışlarım da fayda etmedi. Beni çıktığım eve doğru sürükleyerek götürdü. Bedenimi o eve sokana kadar da saçımda ki elini çekmedi. Çektiğinde uyguladığı gücün akabinde popo üstü yere çakıldım.

"Orospu çocuğu ! Sen kimsin de benim başımı bu kadar belaya sokuyorsun ? "

Adamın boğayı andıran tipine alayla baktım.  Saplandığım zeminden ok  gibi fırlayıp , " O küfürleri sana tek tek yediririm, şerefsiz herif." dedim ve ekledim.

"Asıl sen kimsin lan? Seni tanımıyorum bile."

Adam önce yüzüme baktı. Ciddi olduğumu anlayınca ifadesi değişti. Bakışlarını karısına çevirdi. Kadın endişeli bir şekilde kocasına baktı. Ardından dizlerini dövmeye başladı.

"Büyü yaptılar kıza bey.Kafayı yedi. Baksana haline."

Bakışlarımı karşımda dikilen adama yönlendirdim. Yüzü endişeliydi.

"Cin kaçmış kesin içine. Cin !"

Kadın gittikçe sapıtıyor , adam ise gittikçe daha fazla endişeleniyordu. Derin bir nefes aldım. Bu insanlar kafayı yemiş olmalıydı. "En iyisi düzgünce konuşmak." dedim kendi kendime.

" İçime cin kaçtığı falan yok. Sizin kim olduğunuzu bile bilmiyorum.  Tamam mı ?"

Endişeli gözlerle beni süzmeye devam ettiler.

"Bakın sizi şikayet etmeyeceğim  ya da beni neden buraya kaçırdığınızı sorgulamayacağım. Yalnızca bırakın gideyim.  Okey ?"

Bir adım attım fakat adam eliyle bunu engelledi. Yüzüme  baktı ve konuşmaya başladı.

"Ben senin babanım."

MUAZZEZ'İN YOLCULUK DEFTERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin