Kimsin sen !? Ona körkütük aşık olan , vuslatı hasrete dönüşmüş Muazzez misin ? Sen o beden de öldün Muazzez. Sen o beden de belki de gömüldün.Kimsin sen !? Gözünü uyandığında sahip olduğun bu beden mi senin bedenin ? Kimsin sen Muazzez ? Zafer'e ne söyleyeceksin ?
"B-ben ..."
Hızla ayağa kalktı ve kolumu bir mengene gibi kavradı. Uzun bir aradan sonra ilk defa onunla bu kadar yakın bir mesafedeydik. Uzun bir aradan sonra kalbim varlığını yeniden belli etmişti.
"Sen ne ?"
Yutkundum. Gerçeği ona söyleyemezdim. Deli sanardı. Hoş , azıcık kafadan üşütmüşlüğüm vardı ama bunu bilmesine gerek yoktu.
"B-Ben Muazzez."
Gözlerindeki ateş nispeten azaldı. Kolumu kavradığı eli ise artık canımı acıtmıyordu.
"Muazzez ha ? "
Kafamı şiddetle aşağı yukarı doğru salladım. Ona söylediğim ilk gerçek bu olmuştu.
" Neden bu kılıktasın Muazzez ?"
Sesinde öfke yoktu. Sesinde yalnızca salt bir merak vardı. Tabi merak ederdi aptal ! Hangi şuursuz erkek kılığında cepheye gelirdi ki ?
"Başka çarem yoktu."
Kurduğum cümle gerçekti. Tamamiyle gerçek...
" Neden ?"
Yutkundum. Göz kapaklarım ritmik bir tonda açılıp kapanırken ona ne söylemem gerektiğini tahayyül ediyordum.
"Yapmak zorundaydım. "
Kolumu tekrar eski şiddetiyle sıkıp bağırtısıyla çadırı inletti.
"Neden Muazzez ? Neden ? "
"Erzak ... Size erzak getirirken saldırıya uğradık."
Duraksadı. Gözlerindeki afallayışa şahit oldum. İşte tutunacağım dal buydu. Bu gerçek üzerinden yeni bir hikaye kuracaktım. Hadi Muazzez ! Zafere yalan söylemek zor biliyorum. Ama onun yanında kalmak için bunu yapmak zorundasın.
"Tek akrabam da o saldırıda öldü. Ne gidecek bir yerim , ne de ait olduğum bir aile kaldı. "
Bir adım geriye doğru çekildi ve yüzümü süzmeye başladı. Cümlelerimin doğruluğunu tahlil etmeye çalışır gibiydi.
"Bu hayata tutunmak için bir amacım olması gerekiyordu. Burada kalmak için diretmemin tek nedeni de buydu. İşe yarar hissetmek içindi tüm çabam. "
Parmağıyla saçımı işaretledi. Sonra yavaşça vücuduma kaydırdı.
"Peki bu kılığının bir açıklaması var mı?"
Olmaz olur mu ? Denizde kum ben de yalan Zafer.
"Tıbbiyeye de kadına yer yok. Lakin bende de hemşire kumaşı yok. Tek çarem bu kılığa bürünmekti. Ben de yaptım."
Dudakları alayla kıvrıldı. Bu kıvrım hayra alamet değildi. Hele o gözlerindeki parıltı. Aman yarabbi ! Yüz ifadesinden ne yapacağını çözmeye çalışıyordum . Fakat tek bir ipucu dahi vermiyordu.
" Muazzez ..."
Yeniden bir adım atıp dibime girdi. Bu yakınlığı tehlikeliydi. Ona sarılma iç güdümü tetikliyordu. Sarılmakla kurtulsam iyiydi. Zafer'i arsızca bir istekle öpmek istiyordum.
"... bu kılıkla burada barınamazsın."
Yutkundum. Yutkunmaya çabaladım. Fakat olmadı.
"Bu kılıkla bir çok yerde barındım binbaşı. Burada da barınabilirim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUAZZEZ'İN YOLCULUK DEFTERİ
Historical FictionBen Muazzez . 17.02.2018 tarihinde pencereye vuran kar tanelerini izlerken yaşadığım bu sefil hayata son verdim. Ölümün beni kucakladığını hissettiğim o anda mutluydum. Çünkü her şey bitmiş , tüm acılarım dinmişti. Ta ki... Ta ki... Gözlerimi hi...