Dört tarafı da tamamen kapatılmıştı. Nereden baksan her sokakta sekizer kişilik yaratık grupları iki sıra halinde onu bekliyordu.Hızla düşünmeye başladı. Şuan ki haliyle bırakın dövüşmeyi ayakta durmaya yetecek derman dahi bulamıyordu vücudunda. Bu yüzden bir şekilde kaçmalıydı. Belki birden hızlanıp aralarından sıyrılabilirdi. Gerçi bunu başarsa bile şu haliyle en fazla ne kadar kaçabilirdi ki?
Etrafını gözledi. İşine yarayabilecek bir şey arıyordu. Görünürde irili ufaklı taşlar dışında pek bir şey yoktu.
Eğildi, eline büyüklerinden iki taş sıkıştırdı. Her ihtimale karşı kullanmak için. Sonra kalktı, aceleyle bakınmaya devam etti.
O sırada ejderha yine kükremişti. Çabucak o tarafa döndü. Hemen sonrasında gördüğü parıltı planını oluşturmaya yetti.
"Hıh." dedi içinden. Sinsice bir gülümseme takınmıştı yüzü. "Bu siste azda olsa görünüyorsa ne olduğu açık."
Şimdilik beklemeye koyuldu. Etrafını kollamaktan başka yapabilecek hiçbir şeyi yoktu çünkü. Yaratıkların hala niçin saldırıya geçmediklerini düşünüyordu ki, onların kendi aralarında tartıştıklarını anlayınca şok oldu. İnce, cırtlak ve anlaşılması güç bir sesle de olsa onlar dahi konuşabiliyordu.
- 'Radlasmila itiyan! (Haydi saldıralım!)' dedi biri. Çok kıpırtılıydı, ve elinde tuttuğu sopa Araz'a dönüktü.
- 'Riyah'us! (Olmaz!)' diye karşılık verdi hemen yanındaki iri olan goblin. 'Suko iki'ki uğno roko. (Çok farklı kokuyor.)'
- 'İki'ki roku'ki arina it nasni etim. (Farklı kokulu sıradan bir insan işte.)' diye tekrar atıldı. Çok istekli gözüküyordu. 'Kelin toro torbo'dzo zenen'nzi uğno'nzin puritou kazok-u. (Hem bu siste bizi görmesi zor.)'
- 'Teiğze, riyad-ı uğnu iğidor. Radlasmila! (Evet, doğru diyor. Saldıralım!)' diye bağırdı bu sefer, bir başkası.
Ardından bütün yaratıklar büyük bir hırsla sopalarını kaldırarak bağırdı.
- 'Radlasmila! (Saldıralım!)'
- 'Mamar onna sti. (İyi öyleyse.)' dedi öncüleri. Sonra da ilave etti. 'Radlasu mikate, radlasu'nzi rizahninan. Zeisis iste uğno'nzin vakağamu inaomu. (Saldırı takımı, saldırıya hazırlanın. Sizler de kaçmasına mani olun.)'
- 'Mamarr! (Tamamm!)' diye karşılık verdi diğerleri de.
Artık hepsinin gözü Araz'da, Araz'ın gözü de ilk saldırıyı yapacak olan goblini aramaktaydı. Kafası hiç sabit durmuyor, her an hareketlenmeleri ihtimaline karşın sürekli başka bir yöne bakıyordu.
Bir süre dikkatlice bakıştılar, bakıştılar. Aslında birkaç saniyeden fazlası olmayan bu bakışma süresi her ne kadar Araz'ın işine geliyor olsa da beklenen her bir saniye, ona olacakların belirsizliği yüzünden, onu daha çok endişelendiriyordu. Bu sebeple de biran önce olan olsun diye düşünüyordu.
Yaratıklar istenen gerilimi yarattıklarına kanaat getirdiklerinde o cırtlak sesleri ile bağırmaya başladı. Önce biri bağırdı, sonra diğeri. Araz da tek tek bakıyordu bağıranlara. Derken hepsi bir ağız oldu. Tiz gürültü kat be kat arttı.
Sonunda öylesine iğrenç ve yüksek bir ses oluştu ki; Araz, duyduğu bu gürültü yüzünden istemsizce yüzünü buruşturdu. Ardından refleksen gözlerini kapadı ve kulaklarını korumak için kollarını kulaklarına siper etti. Beraberinde de başı öne eğildi. Biranda tüm dikkati dağılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OURA
Fantasyİnsan, her ne kadar muazzam bir düşünme kabiliyetine sahip olsa da onun bu gücü Yaratıcı'nın yarattıklarının ötesine geçemez. Yani insan bir şeyi hayal etti ise eğer, o muhakkak bir yerlerde vardır, ya da zamanın herhangi bir diliminde vardı. Aksi h...