♣ Merhaba :) 30.000 olmamızın şerefine Epilog bölümü yazdım ve baya uzun oldu, ha ? Saçma ve uzun... aslında hayallerimdeki epilog bölümü tam olarak buydu fakat anlatımım değiştiği için, oldukça saçma geldi bana. Neyse, final yayınlanmasına rağmen hala okuyucuların artması beni oldukça mutlu ediyor :') MaşAllah. Sizleri seviyorum, ne kadar saçmada yazsam hep yanımda olduğunuz için teşekkür ederim. :) Umarım okurken keyif alırsınız... ♥
Multimedia; Oliver ve Elena'nın küçüklüğü...
2 yıl sonra...
Sarah Blake
"Hey, Elena !"
Jasmine'in sesi kulaklarıma dolarken, büyümüş karnına rağmen koşmaya çalışan bedeni bahçe kapısından içeri girmişti. Elena, ablasını görür görmez oturduğu yerden kalkmış ve bahçe kapısına doğru ilerlemeye başlamıştı. Bugün Elena'nın doğum günüydü... 8 yaşına girmişti, bir tanem. Ne çabuk büyüyordu şu çocuklar ? Daha dün doğan bebeğim, bugün 8 yaşındaydı...
Büyük bir rakam değildi ama düşününce asırlar geçmiş gibi oluyor. Zaman her şeyin ilacıdır derlerdi de inanmazdım... Jared ve ben; gün geçtikçe yaşlanıyorduk fakat ailemizdeki sevgi ve mutluluk bizi genç kılıyordu. Yüzümde çıkmaya başlayan kırışıklıklar ne kadar moralimi bozsada, Jared ile yaşlanmanın verdiği huzur, moralimi düzeltmeye yetiyordu...
"Ablaaaa !"
Elena'nın Jasmine'in üstüne atlamasını beklemiyordum fakat yanılttı beni, miniğim... aynı benim gibi saçları ve göz rengi ile küçüklüğümü andırıyordu, Elena. Ne kadar kocama benzemesini içten içe arzulamış olsamda, bu hali daha mutlu ediyordu beni. Kızımın bana benzemesi... fakat yinede içime ukte olmuştu, işte. Sevdiğim adama benzeyen bir çocuk isterdim bende...
Jasmine dengesini zar zor sağlamış, miniğimin kollarını tutarak daha çok yaklaştırmıştı kendine. Kardeşini ne kadar özlediğini biliyordum. Ne de olsa uzun bir tatile çıkmışlardı ve bu esnada kardeşinden ayrı geçirdiği her saniyede, özlemini daha da büyüttüğüne yemin edebilirdim. Jasmine'in öz-üvey demeden sevmesi, gözlerimi yaşartıyordu... alışık değildim işte ! O kadar kural, antlaşma, planlar derken; gerçek Jasmine'i tanıyamamıştım.
Bir kere daha lanet okudum düşüncelerime... ailemin oluşturduğu şu güzel tabloyu izlemek yerine huzur bozan düşüncelere dalmak çok sinir bozucuydu.
"Anne... nasılsın ? Babam nerede ?"
Jasmine, sonunda Elena'dan ayrılıp, masaya doğru ilerlemeye başlamıştı. Yavaş ve temkinli adımlar atıyordu bu sefer... E, ne yapsın ? Şunun şurasında 8 aylık hamile.
"Ben iyiyim, tatlım... baban, mühim işlerini bırakıp, kızının doğum günü partisine gelirse daha iyi olacağım."
"Mesaj alınmıştır, Sarah Kaptan."
Elini, anlına dayayarak, asker selamı verdi. Kıkırdadım ve Elena'yı masanın baş koltuğuna oturttum. Jared'ı beklerken, çocukları aç bırakmak olmazdı...
Doğum günü partisi için hazırlanan yemeklerin yanında ek olarak yaptırdığım atıştırmalıkları tabaklara koyarken, Jasmine ve Matt; hararetli bir şekilde konuşmaktaydılar. Elena ise beni izliyordu... daha doğrusu yemek doldurduğum tabağı.
"Çok mu acıktın, Elly ?"
Başını olumlu anlamda sallayarak cevapladı, beni. Tabağı doldurup, önüne koyduğumda teşekkür eder gibi duyamadığım bir şeyler mırıldanıp, tabağının ırzına geçmeye başladı. Bu çocuk fiziksel olarak bana benzese de, huy ve davranış bakımından aynı Jared'dı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
''Bakıcı'' AŞK
RomanceAşk hiç bu kadar zor olmamıştı... Jasmine ve oyunları... Sarah ve saflığı... Jared ve kuralları... Peki olaylar nasıl gelişecek.? Gizemli işlerin ustası 15 yaşındaki genç kız, babasının bakıcısı ile evlenmesini sağladı... Aşkı yaşayalım derken çeşit...