Kasabaya vardığımda içime bir korku saplandı. Çünkü herkes bana dönüp , boş bakışlar atıp, yavaşça süzüp Yüzümde duruyorlardı .Dokunduğum zaman yüzünde bir hasar hissetmiyordum , ama sanki farklı bir şey varmış gibi davranıyorlardı. Ne yapacağımı hiç bilmeden Öylece yürüdüm.. belki biri seslenir diye umud ediyordum.. küçük bir kulübenin önünde duran köpeğe çarptı gözüm .Kemik ile oynuyordu. Beni görmesiyle bana doğru koşması biri oldu. Kaçmakla kalmak arasındaki o ince çizgide iken üstüme atladı ve yüzümü yalamaya başladı. kuyruğunu sallıyordu havlıyordu ne olduğunu anlamaya çalışırken "şanslı" diye bağırdı biri "buraya gel oğlum" diye ekledi...Yaşlı bir adamdı bu .. Öyle masum göründü ki bakışları bir an ..
Kül ? Diye anlamsızca seslendi
Bir an duraksadım ve
- bana mı seslendiniz bayım ? dedim
-evet ,evet burada ne işin var ? Sen gitmemişmiydin ? Dedi
İçeri gel deyince anlam yüklemeye olanak kalmadan mutfaktaki yemek masasında oturur halde buldum kendimi.. birdenbire konuşmaya başladık
- yüzüne ne oldu senin? bu halin ne? Neden böyle giyindin? Ne oldu sana?- Ben yani ..Aslında tam olarak bilmiyorum.. Hatta hiçbir şey bilmiyorum! ben kimim ? Ve siz kimsiniz ?
Ben mi kimim ? Hadi ama kül beni hatırlamadığını söyleme ! Bulut ben !Bulut amcan !
-üzgünüm ama hatırlamıyorum ? Hafıza kaybı geçiriyor olmalıyım .Çünkü kim olduğumu bile hatırlamıyorum .Eğer beni tanıyorsanız yardımcı olur musunuz ?
-Peki ya gölge ?
-Gölge mi ? O kim ?
-hani beraber gelmiştiniz sevgilindi sanırım ?
-kusura bakmayın . Ama gerçekten ...
-Tamam , tamam herşeyi baştan alayım .. sen ve gölge küçük bir arabayla geldiniz Kasabaya . Benzininiz bitmişti . Yalnız kasabadaki benzin istasyonu 48 saatliğine kapalıydı , ve kimse de benzin yoktu. Ben de sizi kendi evime davet ettim . İki gün çok güzel geçti .Ta ki 2. Günün akşamına kadar gölge sinirle geldi ilk önce bana vurdu , sonrada sana bağırmaya başladı senin yüzünden buradayız iki gündür ben sana yapmayalım demiştim diye bir şeyler geveledi .Sonra seni kolundan tuttu ve götürdü aradan bir hafta geçti senin hala Burada olmana şaşırdım.
Öylece Dona kaldım .Ne diyeceğim tam olarak bilmeden
- telefon numarası var mı? veya ona ulaşabileceğimiz başka bir yer ?ya da benim hakkımda Bildiğiniz başka bir şey?
- Hayır ! dediğim gibi kül. Bir hafta önce tanıştık , beni dedene benzettiğini Bunun için çok sevdiğini söyledin. Aramızda Bundan başka bir samimiyet yok . Bir şeyden anlatamadınız bana. Ben bir tentürdiyot getirip geleyim, olmadı sonra hastaneye gideriz.
-Hastane mi ?tentürdiyot mu ?Ne için?
-Yüzün için .İstersen banyoda kendine bakabilirsin.
Korkuyla, gösterdiği yoldan banyo yu bulup aynaya baktım .İnanılmaz bir şeydi bu . Sanki biri Gözümün sağ tarafını yakmış gibiydi . Sembole Benzer bir şey vardı yüzümde . Korku ile üstüne dokundum , bir farklılık hissedilmiyor du. Sanki derimin içinde kazınmıştı , çok korkunç bir yaraydı . İnsanların bakışlarından şaşmamalı . Aynanın önünde duran makasla saçımı önden yan şekilde kestim , gözümü kapatacak şekilde . Yüzüme su döktüm. İstemsizce akan gözyaşlarımı Durdurdum ve kendime baktım . Yeşil koca Gözlerim vardı . kahverengi Kaş ve gözlerimle , yüzümdeki ufak tefek Çiller ve ince dudaklarım . Ama kendimi görmek bile bir şey ifade etmedi . Bulut bana Seslendi gittim ve konuşmaya devam ettik.
-Bunu sana kim yaptı hatırlamıyor musun ? Dedi Yüzümü tentürdiyotlu pamukla silerken
-Hayır Peki sen ne anlama geldiğini biliyor musun bu sembolün?
- Hayır ? neyse.. Biliyorsun diyecem ama bunu da unutmuşsundur . Ben hafta sonları eşimi ziyarete , Huzur evine giderim . 2 sene önce şizofreni teşhisi konuldu. Orada kalması gerekiyor .Gerçi bunları biliyordun .Bir saat sonra çıkmam lazım . Sana yardım etmek isterdim ama.. Giyinecek bir şeyler vereyim , sonra hastaneye bırakırım olur mu ?
-Olur karın için üzgünüm .
dedim. yukarıya çıktı giyinecek bir şeyler getirmeye. Anlattıkları çok garipti , sanki bir anormallik vardı . Ama çözememiştim. Giyecekleri getirdi. Duşa girdim , giyindim bir çift ayakkabı da verdi sonra hastaneye bıraktı beni gitti ve hastanedeki psikiyatriste olanları anlattım..
Kadının ilk sorduğu soru şu oldu .
-Senin bedenini nereden biliyor ? Giyimini tahmin edebilsede, ayakkabı numaraları tahmin edemez!Birdenbire korkunun daha da arttığını hissettim .Ya her şeyi yapan Oysa ! diye düşündüm . Birkaç gün hastanenin yatakhanesinde kaldım. Polisler fotoğraflarımı dolaştırıyor, ailemi bulmak için radyolarda anons yapıyorlardı . Beni tanıyan kimse çıkmamıştı. 3 gün psikiyatrist Odama geldi .Bahsettiğim kasabayı bulamamışlar .Öyle bir yer yokmuş .Hatta Yaşadıklarımdan dolayı psikolojik bir rahatsızlıktan hayali olarak bunları gördüğünü söyledi."Yaşadıkların zor. yalan söylüyorsun demiyoruz ,ama bunlar beyninin oyunu olabilir. "
diye ekledi .Yüzümdeki ne nasıl açıklayacaksınız dedim .Muhtemelen darp sırasında olmuş ya da darbe yemişsindir dedi. böyle bir sembolü yere düşünce yapamam herhalde. Diye düşündüm. Bulut adında da kimseyi bulamamışlar zaten . Hastane kayıtlarıma bakmışlar kül adında kimse yokmuş .Ben gördüklerimden gayet emindim. sadece bana inanmak istemiyorlardı. Çünkü öyle bir Kasabanın var olup olmadığına bakmak için gittiklerine bile inanmıyordum.Ve o gece hastaneden kaçmaya karar verdim . Madem kimse beni bulamıyordu , ben kim olduğumu bulacaktım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Kimim ?
Mystery / ThrillerDüşünün , hayal edin.. uyanıyorsunuz hiç tanımadığınız bir yerde ... Üstünüzde beyaz bir kumaş parçasıyla ... Yarı baygın.. Hiçbirşey hatırlamıyorsunuz .. Kendinize soru soruyorsunuz .. Ben nerdeyim ? En son nerdeydim ? Kiminleydim ? Veya kimlerle...