Tipik bir gözaltı odası. Yukarıdan insanın gözünü delmek ister gibi parlayan ışık ve bir masa. Iki sandalye. Gri duvarlar. Masada bir kaç iz var. Muhtemelen bir kadına ait. Tırnaklarını geçirmiş. Kirli tırnaklar. Sıkıcı. Geç. Lestrade. Anlamaya çalışan gözlerle bakıyor. Biraz hayal kırıklığı. Neyden korktuğu açık. Dostunun katil olma şüphesi. Neydi bu adamın ismi? George? Gary? Ah, Greg. Elbette.
"Gözlerinde ki kuşkuyu görebiliyorum Greg. Gerçekten onu öldürdüğümü düşünmüyorsun değil mi? " dedi Sherlock. Biraz ukalaca olduğunu kabul ediyordu.
"Düşünmek istemiyorum diyelim. Anlat Sherlock. Aleyhine bu kadar delil varken abin bile seni kurtaramaz. "
"Ah, deliller mi? Lütfen sayar mısın? Ben aleyhime hiç delil göremiyorum da.. "
"Benimle dalga mı geçiyorsun Sherlock? Bir adamı öldürme zannı altındasın. Ah, evet hiç vazgeçmeyeceksin değil mi? Pekala, deliller. Üzerinde parmak izinin olduğu bir bıçak. O bıçakla öldürülmüş bir adam. Güvenlik kamerası kayıtlarında ise köprüye önce James geliyor. Belli bir ara kimse gelmiyor. Ardından kayıtlara Sherlock Holmes giriyor ve isimsiz bir ihbar alıyoruz. Oraya vardığımızda sadece bıçaklanmış ölü bir adam ve elinde bıçak olan bir başka adam. "
"Ah, şimdi neden burada olduğumu anladım işte. Neyse. Şimdi sana anlatmam gerekiyor değil mi? Bakışlarından anladığım kadarıyla evet. Ama anlatsam inanmazsın o yüzden telefon jokerimi kullanmak istiyorum. Mycroft'u arayacağım ve o da John'u arayıp getirir. "
"Çoktan buradalar. " dedi Lestrade. "Ancak görüşemezsin. Sadece avukatınla görüşme hakkın var. "
Sherlock tam ağzını açmıştı ki içeriye üç adam daldı. Mycroft, John ve bir polis memuru. Polis memuru hemen konuşmaya başlamıştı bile,
"Üzgünüm efendim tutamadım, O.. "
"Evet. Biliyorum. O Mycroft Holmes. Gidebilirsin Peter. " dedi Lestrade bıkkınca.
"O yapmadı Lestrade. " dedi Mycroft. "Bunu hepimiz biliyoruz. "
"Ah öyle mi? " diye soludu siniri tepesine çıkmış Lestrade. "Bana henüz hiç bir açıklama yapılmadı ama? "
"Ben suçluyu buldum. Itiraf etti. " dedi Mycroft. Lestrade'in gözleri fal taşı gibi açıldı.
Yarım saat sonra kodeste Sherlock Holmes'e tıpatıp benzeyen biri vardı. Sherlock'un başını derde sokmak için onun kılığında cinayet işlemişti. Sherlock'un düşmanlarından olan bu adamın gerçek kimliğini, yani Mycroft Holmes'un adamı olduğunu sadece dört kişi biliyordu,
Sherlock Holmes, Mycroft Holmes, Dr. John Watson ve elbette adamın kendisi.
Böylece bir saat sonra Holmes kardeşler ve John Baker sokağındaydı. Mycroft pencerenin önünde dikilmişti. Iki dost ise koltuklarındaydı.
"Mesaj bırakmıştı. " dedi Sherlock. "Bıçağın üstünde seni kurtaracağım yazıyordu.. "
"Bu ne anlama geliyor olabilir? " dedi John.
"Polisler gelmeden önce söyledikleriyle bağdaşıyor. Kendini benimle eşit tutuyor, " burada alayla hıhlamıştı Sherlock. "ve ikimizin de bu dünya için birer pürüz olduğumuzu söylüyor. Abisinden farksız. Planı ikimizin de ölmesi ve bunu abisinin yaptığı gibi yapmayacak... "
"Ah, kendisini seninle eşit tutuyorsa zekasını çok da ciddiye almamıza gerek yok. " dedi Mycroft. John 'yine başladınız' dercesine oflayıp arkasına yaslandı.
"Ayrıca 'seni kurtaracağım' başka bir anlama daha geliyor. Sherlock'u hapisten kaçıracak ve kaçak damgası bastıracak. " dedi Mycroft.
"Evet, sözümü kesmeseydin bunu söyleyecektim.. " diye mırıldandı Sherlock.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SHERLOCK | 5x1
FanfictionSherlock 5. sezon ilk bölümüdür. Tamamen benim kurgumdur. "Sadece senin mi gizli bir kardeşin var, Sherly?" -M O R I A R T Y