Deri montumu siyah üzerine belli belirsiz lacivert detayları olan okul formamın üzerine özenle geçirdim ve kahvaltı etmek üzere merdivenlerden inip doğruca yemek masasına yöneldim . Kahvaltımı güzelce ettikten sonra okula gitmek üzere kapıya yöneldim yola çıkıp bir kaç adım attıktan sonra karşıma çıkan arda ile korkudan ciğerlerimin patlayacağını hissetim ben bu çocuğa boşuna eşoğuleşek dememiştim onu telefonuma da böyle kaydetmem lazım gerekti ama ben daha numarasını almamıştım tam ben soracakken o benden önce davranıp "günaydın şampiyon okula birlikte gidebilirmiyiz hatta bundan sonra hep birlikte gidelim sonuçta kızsın sana sataşan biri falan olursa seni korurum ." Dedi ayol bu çocukta bi alemdi haaa dün okulun bir numaralı serserisini yumrukladım bunun bu gün bana ettiği lafa bak hele tabiki de yapıştırdım cevabı " de get lov asıl sana sataşan olursa ben seni korurum bu güne bu gün 45 leşim 25 yaralım var ben adamın ciğerini delerim " dedim . Bunun üzerine uzunca bir güldü ve şu cevabı verdi "oooo eylül hanım biz senin sadece bir yaralını gördük dahasıda varmış demek " dedi . "Ha ha ha onu bunu geçte plakanı ver" dedim bu berkali ile numara istemek için kurduğumuz cümleydi tabiki de bunu ardaya söyleyince suratıma garip bakışlar attı ve "o ne kızım ?" Dedi bunu bekleyen ben hazır da bulundurduğum cevabımı ısıtıp ona verdim " telephone number " dedim ve bunun üzerine " güzel türkçemizi bir telefon numarası demek için ayaklar altına aldın manyahmısın nesin neyse yaz hadi veriyorum." Dedi .
Uzun yürüyüşümüzün ardında sonunda okul bahçesine adım atabilmiştik . Okul kapısına geldiğimiz de ilk gün ki rezilliğimi hatırlayıp ardanın kapıyı açması için geri çekildim . Benim sınıfım alt katta olduğu için ardaya bir 'benden bu kadar dostum' bakışı attım ve sınıfa doğru ilerledim .
Kapıyı çalıp içeri girdiğimde karşım da saçlı okul müdürü ve Coğrafya öğretmenimiz süslü pakize vardı . Müdür bana bir yerine geç bakışı attı, bende geçtim ulan ben 15 dk geç kalmışım derse takan yok pühh sizin memuriyetinize be insan azar basar birşey yapar böyle olunca bir garip kaçtı .
Ben düşüncelerimden sıyrıldığım da müdürün bir yarışmadan bahsettiğini duydum. Yarışma müzik yarışmasıydı tabi ki de katılmayacaktım en son ilk okulda sınıf korosunda söylemiştim zaten onda da şarkı bitene kadar millet kulaklarını tıpamıştı yazık şimdi aynı kötülük iki defa yapılmazdı . Müdür sözlerini bitirince beyaz bir kağıdı katılmak isteyenlerin ismini almam için bana uzattı bende baştan sona kadar tüm sınıfı dolaşıp isteyenlerin ismini aldım ve kağıdı müdüre teslim ettim.
Zil çaldığında tabi ki de kantine gitmek için kapıya yöneldim. Kantine ulaştığımda seda yanıma geldi bu kızın garip bir şekilde bana yakınlaşmak istediğini hissediyordum ama böyle iyi bir kızın kötü niyetli olabilmesi imkansız gibi birşey sanırım onunla iyi arkadaş olabiliriz . Seda ile birlikte çay ve tostlarımızı alıp bir masaya geçtik . Tam tostuma yumulacağım sırada arda ve 2 arkadaşı gelip yanımıza oturdular seda ardaya bakıp bakıp sinsice gülümsüyordu bense bir konu bulmaya çalışıyordum ki aklıma bu iksinin adını daha bilmediğim geldi ve bu fırsatı kaçırmayıp sordum .
-birşey sorabilir miyim ?
Hepbir ağızdan
-sorabilirsin
-bu ikisi gizli ajan falan mı?
Yine hep bir ağızdan
-yoooo
-e o zaman benimle niye tanıştırmıyorsunuz
Bu sefer hep birlikte kahkaha atmaya başladılar , kendilerini durdurabildiklerinde sarı kafalı olanın tarcan diğerinin ise arif olduğunu söylediler ve ayarlanmış gibi zil çaldı ben sınıfıma doğru giderken seda ardaya birşeyler söylüyordu bu ikisi çok ilginçlerdi aralarında ne gibi birşey olduğunu tabiki de anlamıştım bence bunların ikisi ya çıkıyorlardı ya çıkacaklardı
ya da bir işler karıştırıyorladı .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VELETLİK GÜNLER
Fiksi RemajaAltındaki çocuğu yumruklayan çocuğun beni görmesiyle havaya dikilip maratona koşmaya hazırlanan tüylerim daha bi delirdi bi an da içime dolan cesaretle beynim de ki tüm her şeyi bi kenara itip üzerlerine doğru koşmaya başladım. ...