Jdjdj
Bu gün liseye başlayacağımın ilk günü sevineyimmi üzüleyimmi bilemiyorum zaten 1 hafta fazla tatil yapmıştım fakat bu bana tabi ki de yetmemişti beni bıraksalar koltuk hariç her şeye dönüştürdüğüm sarayım da sonsuza dek yaşayabilirdim .
Bu gün okula başlayacaktım başlamasına da şöyle de bi gerçek vardı ulan ben 9. Sınıftım kim bilir okulda ne kadar eziklenecektim bu da demek oluyor ki gelsin kavgalar gelsin tutanaklar . Ben bunları düşünürken okula gitmeme benden milyarlarca fazla sevinen annem beni kahvaltıya çağırdı . Kahvaltımı da ettikten sonra sarayıma son bi veda bakışı atıp kapıya yöneldim fazla özenmeden ayağıma botlarımı geçirdim ve okulun yolunu tuttum
Okulun bahçesine girdiğim de kimsenin orda olmadığını gördüm bu da demek oluyor ki ilk günümden geç kalmıştım . Okulun basamaklarına tırmandım karşıma çıkan iki kapıdan birini ittirmeye başladım fakat olmuyordu lanet kapıyı açamıyordum bi türlü . Nöbetçi çocuk fark etmiş olacak ki bana kaş göz işareti yapıyodu ona bi "vallah anlamıyom gardaş " bakışı attım o da buna karşın yer edindiği koltuktan kıymetli mabadını kaldırıp bana doğru gelmeye başladı fakat bir yanım da ki kapıya doğru yönelip iterek açtı yanından geçerken bana küçümseyici bakışlar attı ben bunu umursamayarak müdürün odasını sordum , müdürün odasının yerini öğrenip oraya doğru yollandım.
Tam kapıyı tıklatacağım sırada içerden acayip sesler geldiğini duydum sonra kapıyı çalarak içeri girdim. İçeri girdiğimde 1 adet saçlı ve şişman müdür ve iki serseri kılıklı öğrenci duruyordu. Onları öyle bir pozisyanda yakalamıştım ki az daha zorlasalar yılın pozu ödülünü alırlardı . Müdür serserinin birinin kulağına asılmış diğerini saçlarını eline dolamıştı hepimiz şu an birbirimize şaşkın bakışlar atıyoruz ne hoş. Bi süre manyak manyak bakıştık en sonun da müdür ellerini serbest bırakıp serserileri yollayarak beni yanına çağırdı . Beni bi koltuğa yerleştirip kendiside koltuğuna yerleşti o bi soru sormadan ben durumu izah ettim bana sınıfımı söyledi.
sınıf tam da kantinin yanındaydı şu an mutluluktan yürüyen uçah olup aya yollanmak istiyorum sonuçta ben bu okula çerez yuvası sarayımı bırakıp gelmiştim eee sevinmem çok normal . neyse sevinmeyi bırakıp sınıfın kapısını çalarak içeri girdim.
karşımda saçları omuz hizasında uzun boylu bir bayan elinde ki edebiyat kitabıyla bana bakıyordu ulan yinemi bakışma sahnesi bu kez sahneyi bozan arka sıralarda oturan aylaklardan biri oldu "oooo hocam bu fıstığı sınıfa buyur etmiyecekmisiniz bakın ayakta kaldı " bu sözlerin üzerine hoca ona kızgın bakışlar atarak beni yanına çağırdı ona da durumu anlattım.
isminin nihal olduğunu öğrendiğim kadın edebiyat öğretmenimizmiş gerçi bunu elinde ki edebiyat kitabındanda anlamıştım. Bana en ön de ki boş bir sırayı gösterip oturmamı söyledi . Bu da demek oluyor ki yeni biri gelse hemen benim yanıma tünettireceklerdi. ben bunları düşünürken tam arkamdan bi kız sesi "ismin ne" sorusunu sordu bende "eylül ya senin ki " diye sordum oda bana isminin aylin olduğunu söyle di en azından şu anda sınıftan biriyle tanışmış olduk.
Hoca derste edebiyat adlı bir metin okutturuyordu metin bitince bize " çocuklar bir metni içerdiği resimlerden bize ne anlattığını anlayabilmemiz mümkünmüdür "sorusunu sordu. Ben hemen parmağımı havaya kaldırdım , hoca beni ayağa kaldırdı ve yapıştırdım cevabı " bence anlarız hocam " . Hoca bu cevabıma karşın bana küçümseyici bakışlar attı yüzündeki sinsi gülümsemeyle " hayır anlayamayız mesela aç 107. Sayfayı ve orda ki resme bakıp ne anladığını anlat bize" ulan hoca bizi yalancı çıkarmaya çalışıyodu. Hoca nın bahsettiği resimde bir adam elindeki tasmayla köpeğini tutuyodu köpekte dişi görmüş gibi bi hal vardı tasmasından ayrılıp kaçmak istiyordu sanki metnin adı da zincirdi hocaya dönüp verdim cevabı " hocam burda bi köpek sahibinin elinde ki tasmadan kurtulmaya çalışıyo metnin adı da zincir olduğuna göre kesin sahibi köpeğini tutsak etmiş"hoca yanıtıma karşı yine o sinsi suratını takındı ve " sen resme bakarak bize bunları söyledin peki metnin gerçek ten bunu anlattığına eminmisin "
hoca işini biliyodu tabi neyse zorlamaya gerek yok hocaya dönüp "hayır hocam anlayamayız belki ama en azından bi fikrimiz olur" hoca bu cevabımın ardın dan bana bi "aferim yola gel "bakışı attı ve " evet bi fiktimiz olur ama ben size metnin tamamını anlayabilirmiyiz diye sordum demek ki neymiş resme bakarak metni anlayamazmışız okumamız gerekirmiş" hoca tam cümlesini bitirince zil çaldı ve sınıfta ki herkez bomba patlamış gibi sınıftan koşarak çıkmaya başladı, ben tabi ki de insani görünümümü takınarak normal bi şekilde yürüyerek çıktım .
Dışarda meraklı gözlerle beni süzen 3 kişi vardı bunların 2 si müdürün odasında karşılaştığım serseriler di diğeride onlardan biridir herhalde . Bu manyaklar öylece beni süzerken yanlarına sarı saçlı orta boylu bi kız geldi onlarla bişeyler konuştu sonra da benim yanıma geldi ona 'siz ne ayak ' bakışı attım o anlamış olacak ki kendini tanıttı adının seda olduğunu öğrendiğim kız da benim gibi 9. Sınıfmış ama b şubesindeymiş iyi birine benziyodu ama o serserilerle ne işi olurdu ki.
Son dersin zili beni tatlı uykumdan uyandırınca kısık sesle bi küfür savurdum etrafıma baktığımda amip topluluğu savaşa koşarcasına çıkış kapısına yöneliyorlardı tabi ki de onlara uymayarak ben de bahçeye çıktım ve yavaş adımlarla eve gitmeye başladım.
Evin zilini tam 1dk dır çalıyorum açan yok biriniz elini cebime atıp anahtarı alsın . Üzerimde ki eringenlik rüzgarını atıp sonunda anahtarı mekanizmaya takıp çevirebildim eve girdiğimde yönümü şaşmadan mutfağa koştum tam buz dolabının kapağını açacağım sırada dolabın kapağında ki 'kızım mutfak alışverişine çıktım dolapta ki sarmaların hepsini sakın yeme babana da bırak ;)' notunu fark ettim . Bu anam teknolojiden bi haber galiba bak bak bide sarmaların hepsini yeme demiş görende çok şişman biriyim sanır tamam 1 keresinde koca tencere sarmayı tek başıma bitirmiş olabilirim ama her seferinde zaafıma yenilecek deyilim ya . Neyse en sonunda dolapta ki sarmaları çıkarıp yemeye başladım sarmanın yanın da börekte vardı annem notta böreklerden bahsetmediğine göre hepsini yiyebilirim .
Sonunda karnımı doyurup odama çıktım ve sınıfta yarım kalmış uykuma kaldığım yerden devam ettimmm.....
ARKADAŞLAR BU İLK BÖLÜMÜM UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİR
😉😉😉😉😉😉
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VELETLİK GÜNLER
Genç KurguAltındaki çocuğu yumruklayan çocuğun beni görmesiyle havaya dikilip maratona koşmaya hazırlanan tüylerim daha bi delirdi bi an da içime dolan cesaretle beynim de ki tüm her şeyi bi kenara itip üzerlerine doğru koşmaya başladım. ...