SÇ-30

45 2 0
                                    

Arabaya binmemizle herkes sessizliğe gömülmüştü, Isamu'nun fikrini delicesine merak etsem de şimdilik sessizliğimi korumayı tercih ettim. Evin önüne gelmemizle Doğa arabadan inip hızla bizim eve girdi, bizde arkasından giderken Doğa aynı hızla evden çıkıyordu.

-Nereye?" diye arkasından seslendiğim halde beni duymamazlıktan gelip arabasına atlayıp hızla köy evinden çıktığında kalbimin paramparça oluşunu hissettim.

-Nehir, eve girelim, bizimkiler merak etmiştir." diyen Isamu'nun sesiyle kalp kırıklıklarımı toplayıp dik bir duruşla içeriye ilerledim. İçeriye girmemizle Bou bacağıma sarıldı, onu kucağıma alıp endişesini giderirken aklımın ücra köşelerine Doğa'yı gömüyordum, bir açıklama bile yapmadan gitmişti. Neden gitmişti? Bu adamla arasında ki bağlantı neydi, neden bu kadar nefret doluydu? Yine tonla soru işareti vardı ama cevaplarını alabileceğim, bir kitabım yoktu.

-Nehir?" diyerek beni sarsan Isamu'yla düşüncelerime gömüldüğümü fark etmemle gözlerimi kırpıştırarak ona baktım.

-Sen bizi dinlemiyor musun?" diye sorduğunda dikkatimi ona verdim.

-Pardon, dalmışım. Ne diyordunuz?" dediğimde herkesten isyankar sitemler döküldü.

-E ne diyorsunuz, teklif hakkında?" dediğimde Uzay lafa atladı.

-Adam tanınmış biri neden seni seçtiğini anlamadım, ayrıca sözünde duracağı da belli değil. Bu riske girmeye değer mi emin değilim." dediğinde Meyra devam etti.

-Aslında işin içinde kadın var, ne kadar seni tehdit etmiş olsa da ona verdiğim cevaptan sonra canavarlaşmak istemem demiş, kadınlara saygı duyduğu bir gerçek belki kadını kendinden uzak tutamadığı ve senin de dövüş salonunda ki performansından sonra ona çözüm sağlayabileceğini fark etmiştir." dediğinde Derin lafa girdi.

-Ne kadar iyi yönünden baksakta bunun son bir kez olacağı belli değil, bir daha senden bir şey isteyebilir." dediğinde haklı olduğunu düşünmeden edemedim. Aklım karışmıştı, en çok düşündüğüm ise Doğa'nın o adamla arasında ne olduğuydu.

-Adam ne kadar uyuzun teki olsa da sözünden döneceğe benzemiyordu, teklifi değerlendirilebilir ama bu işte beraberiz, seni yalnız göndermem." dedi kararlı bir duruşla. Onu başımla onaylayıp:

-O zaman yarın arar teklifini kabul ettiğimizi söylerim." deyip ayağa kalktım.

-Ben üzerimi değiştirip geliyorum." dediğimde herkes onaylarken odama geçip salaş bir tişörtü üzerime geçirip siyah şortlarımdan birimi giymemle kapım açıldı. Giren kişiye baktığımda Doğa olduğunu görmemle önüme dönüp okul kıyafetlerimi askılayıp dolabıma yerleştirdim, odamdan çıkıp mutfağa geçip kendime sert bir kahve yaptıktan sonra Bou'ya seslenmemle Bou yanıma gelmişti.

-Bizimkiler bir şey istiyorlar mı diye sordun mu?" dediğimde hemen içeri koşup onlara sorduğunda gülümsemeden edemedim. Dışarı çıkıp ahşap masaya yerleşip sigaramdan yaktığımda kahvemden bir yudum aldım, gözlerimi yumup beynimi dinlendirmeye çalışırken oldukça huzurlu hissediyordum, sigaramı söndürmemle bahçe kapısının sesini duydum, gözlerimi araladığımda Çağla abla ve Mutlu'yu görmemle yerimden kalkıp onların yanına ilerleyip yarı yolda karşıladım.

-Güzelim, çok önemli bir işimiz çıktı bir kaç gün şehir dışına çıkmamış gerekiyor. Mutlu'ya bakabilir misin?" dediğinde gülümseyerek Mutlu'yu kucağıma aldım.

-Tabi ki, bakarım. Aklıma bir şey takıldığında mutlaka ararım." dediğimde gülümseyerek bana bakıp ikimize birden sarıldı.

-Çok teşekkür ederim, hakkını ödeyemem. Bunun karşı-" cümlesini bitirmesine izin vermeden kolunda ki Mutlu'nun çantasını almamla arkamı dönüp:

Sessizliğin ÇığlığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin