**
"Ya oğuzhan çok faulle oynuyor Barcelona çok garip." elimdeki not defterine maçta neler olduğunu yazıyor hemde Oğuzhan'a laf veriyordum.
"Ee güzelim ne yapalım." köşeli koltuğun köşesinde bacaklarını uzatmış oturuyordu bense yerde televizyonun önünde.
"Ya ama Barcelona olmaz ya." mızmızlanıp elimi yere vurdum. Güldüğünü hissediyordum gerçi gülmesi de çok normaldi yani. "Hissediyorum Ozyakup." kafamı çevirip kınayıcı bakışlar attım. Gülümsemesi genişlemiş adeta beni öp diye bağırırken önüme döndüm sonuçta iş yapıyordum şurda yahu!
**
"Ya bence pizza söyleyelim Ozi bu saatte yemek yapmam ben." tek kaşını kaldırıp güldü "Ozi mi?" ne dediğimi fark edip elimi ağzıma kapattım "Ya onu yakınların söylüyordu ağız alışkanlığı işte pardon."
"Evet bu yüzden sende söyleyebilirsin. Ve bence de pizza söyleyelim." koltukta yanına vurdu. Yanına gidip oturdum.
"Anlat bakalım neden Radyo ve televizyon okudun." güldüm.
"Anlatayım hemen." yerime yerleştim. "Şimdi ben bi topcuya aşık oldum ama baya ağır tooop-" "Heey sakin." araya girince güldüm. "Ağır topçuydu işte aaaa. Neyse dur ben malım ya baya baya aşığım ama salak Erza yani adamın sevgilisi var. İşte bende düşünüyorum nasıl yakın olabilirim ne olsam diye hatta aklıma takım doktoru bile olmak geldi biliyor musun?" Kaşlarını kaldırıp güldü Oğuzhan "Hadi ya ne şanslı oğlanmış."
Başımı salladım "Öyleydi ama maldı biraz." kahkaha atmaya başlayınca susturup konuya döndüm "Neyse dedimki ben o kadar zeki değilim derken bir baktım ekranda aşık olduğum adam yanında muhabir. O an ışık parladı dedim ben muhabir olayım."
"Hadi be eee sonra ne oldu?" Sanki bilmiyormuş gibi merakla dinliyordu hikayeyi "İşte sonra mezun oldum nasıl bir ballıysam iş de buldum hemen spor kanalında derken hiç gelmedi yani bana aşık olduğum adamın röportajı ben tabi deliriyorum anlatamam. Gidip Ozan Tufanla röportaj yapıyorum şansa bak yani." Durup saldım ortaya kahkahamı ben gününde Oğuzhan da gülmeye başladı "Şştth devam ediyorum." sustu.
"Neyse işte bir maç geldi bana baktım onun takımı ama nasıl elim ayağım titriyor kireç oldu yüzüm yani. İşte maçtan sonra adam geldi röportaj yaptık böyle yani."
"Sen birde bu hikayeyi adamın tarafından dinle bence." güldüm "Bu hikayenin adamın tarafından yazılanı yok ki?" bu sefer o güldü.
"Küçük bi kızı üzdüm zamanında liseli felan acayip de güzel. Zaman geçti tabi aradan Cenk koştu yanıma hemen abi Bein sports muhabiri değişmiş diye. Bende banane oğlum felan diyorum ki tam derken gösterdi bana fotografını muhabirin. Cenk ya unutmamış o liseli kızı. Şak diye çıkardı karşıma. Günler geçti tabi bende takip ediyorum o kızı ne yapıyor ne ediyor diye. Maçlardan sonra ama gözüm hep röportaj yapan muhabirlerde." nefesimi tuttum.
"Neyse Ozan Tufanla bile yaptı röportaj ama bana gelmiyor yani. Neyse zaman geçti ben ekranda ne zaman görsem bu kızı heyecanlanıyorum. Tabi biliyorum ya birde Beşiktaş'lı nasıl deliriyor Beşiktaş'a laf edildiğinde kendini sıkıyor. Daha çok aşık oluyorum tabi. Bi gün maç günü sabah hiç gönderi paylaşmamış benim liseli." güldüm.
"Maçtan çıktım umudum yok artık bakmıyorum muhabire. Geldim röportaj yapılan yere birde ne göreyim. Karşımda aşık olduğum kadın etrafa gülücük saçıyor. Görmedi o tabi beni ama o yapacak tani röportajımı. Yanına geldim felan terliyim hani ama o çok güzel görünüyor. Geldi yanıma gördü beni bakışları değişti hatırladı demekki. Çok güzel bakıyordu o an dedim ki Salaksın be Oğuzhan." istemsizce gözlerim dolu dolu ona bakıyordum.
"Sen ciddi misin?" başını evet anlamında salladı "Hiç olmadığım kadar hemde." sonrasını düşünmedim zaten. Yanaklarından tutup çektim kendime öptüm.
***