5. Bölüm

1.7K 184 20
                                    

"Niye dikiliyorsun dibimde gardiyan gibi?" dedi Kris kahvaltısını yaparken. Luhan Kris'in önünden ayrılarak tezgaha doğru ilerledi ve orada dikilmeye devam etti.

"Ne yapıyorsun sen?" diye tekrarladı Kris. Luhan Kris'e bakmayarak cevap verdi. 

"Kahvaltını bitirmeni bekliyorum."

"Neden? Seni okuluna mı bırakacağım bayım?" diye dalga geçti Kris, düz bir suratla.

"Hemen masayı toplayıp otobüse yetişeceğim. Geçen sefer geç kaldım."

"O yüzden mi masaya bu kadar az şey çıkardın?!" dedi Kris, kaşları çatık masaya bakıyordu.

Luhan iftiraya uğramış küçük bir çocuk gibi gözlerini büyüttü. 

"Ne?! Dünkünün aynısı. Hem buna az mı diyorsun?" dedi hayretle.

Kris kaşlarını kaldırıp sandalyeye yaslandı.

"Bana sesini mi yükseltiyorsun?" 

"Ha? Ha-hayır. Ben.. Ah ben özür d-dilerim." dedi Luhan yutkunmakta zorlanmıştı. Kafasını eğip özür diledi ve içinden geçirdi. 'O senin patronun.. O senin patronun..' Kris gülen yüzünü Luhan'ın görmesine izin vermeyerek ayağa kalktı. Elini cebine attı ve kafası hala yere bakan Luhan'ın dibinden geçerek Luhan'ın biraz daha korkmasını sağladı.

Kris sırasına geçmişti, dışarıyı izleyip az sonra başlayacak olan dersi bekliyordu.Luhan ders ziline saniyeler kala okul bahçesine girmeyi başarmıştı. Yüzü kızarmıştı ve zor nefes alıyordu. Sırt çantası poposunun altına kaymış kollarından sarkıyordu. Kris bahçedeki olimpiyatlardan fırlamış çocuğu fark ederek kafasını biraz daha uzattı dışarı. Luhan yürümeyi keserek biraz soluklanmaya karar vermişti. Bahçenin ortasında durup hızlı hızlı nefes alıp vererek çevresine bakıyordu. Saçının dağılmasına rağmen yakışıklı görünüyordu.

"Hey!! Su Ah!! Koş çabuk ol!" diye bağırdı sınftan bir kız.

Diğer kız "Ne oldu?" diye koştu cam kenarına.

"Lu Han bahçede!"

"NEE? NEREDE? GÖREMİYORUM!!"

"Şurada!! Öylece duruyor. Tanrım ter içinde kalmış çok seksi!"

"Aman Tanrım.. Bu çocuk aynı anda hem sevimli hem de seksi olabiliyor."

Kris cama yapışan kızlara tiksinerek baktı. Gözlerini Luhan'a çevirdi ve incemeleye başladı.

"Kıçım daha sevimli.." dedi tıslayarak. "Ve daha seksi!" 

"Chanyeol-ah! Bugün yemekte suffle vereceklermiş. Bak görüyor musun? Önümüzdekiler almış!" dedi Luhan eliyle tatlıyı işaret ediyordu. 

"Oh gördüm." dedi Chanyeol Luhan'ın arkasından boynunu uzatarak.

"Chanyeol-ah, bugün senin tatlını ben yiyebilir miyim?" dedi Luhan, gözlerini kırpıştırıp Chanyeol'a bakıyordu en tatl haliyle.

"Haaa? Neden sana tatlımı vereyim?" dedi Chanyeol şaşkın bakışlarla.

"Ama sen.. geçen gün Baekhyun'a verdin!" diye yüzünü astı Luhan.

"N-ne? O b-başkaydı. Ben.. Baekhyun.. Yani.." diye kekeledi Chanyeol. Luhan'ın önündeki Baekhyun kızararak önünü döndü. Luhan dudaklarını büzdü ve Chanyeol'a bir süre küserek konuşmadı.

"Ta-tamam. Vereceğim." dedi Chanyeol Luhan'ı dürtüyordu. 

"İstemem." dedi Luhan ve (1 kase sufflelı) tepsisini alarak Baekhyun'u takip etti.

"Cidden koca bir bebek.." dedi Chanyeol ve ikilinin arkasından ilerledi.

Luhan yemeğini hızla yedi ve hiç bitirmek istemediği sufflea uzandı. Chanyeol ve Baekhyun'un sohbetine katılmadan suffleına gömüldü. İki kaşık sonra bitmişti sanki.. Luhan hüzünle boş kaseye baktı. Kafasını kaldırdığında Kris'i görmüştü. Bir eliyle Luhan'a gel işareti yapıp teras merdivenlerinden yukarı çıkt Kris. Luhan'ın hüzünlü bakışları bu defa korku dolu bakıyordu. Kris.. Terasa çağırıyordu. Luhan bir an bir hata yapıp yapmadıgını düşündü. Hayır Kris'e arkadaşlarınn yanında ismiyle seslenmemişti. Hatta bugün okulda onunla konuşmamıştı bile. Peki niye çağırıyordu? Luhan titreyen dizleriyle ayağa kalktı.

"Luhan.. Nereye? Hey yoksa gerçekten küstün mü?" dedi Chanyeol.

"Şey ben.. lavaboya gideceğim." dedi Luhan. Sesinin titrediğini fark etmemişti.

"İyi misin Luhan?" dedi Baekhyun.

"E-evet." dedi Luhan ve yemekhaneden çıkmak üzere ilerledi. Aklından sürekli Kris'i kızdıracak bir şey yapıp yapmadığı geçiyordu. Luhan bir an da sabahı hatırlayarak duraksadı. "Bana.. sesini mi yükseltiyorsun?" Luhan Kris'e biraz bağırdığını anımsamıştı. Onun için çağırıyor olmalıydı. Luhan kafasını yumrukladı. Neden bağırmıştı sanki?? Hangi cesaretle??

"Luhan.." Luhan omzundaki elle irkildi. Korkuyla arkasını döndü.

"Ah.. Korktun mu? Özür dilerim." dedi kız. Luhan derin bir nefes aldı.

"Hayır. Hayır ben.. Dalmıştım." dedi isim olarak tanımadığı kıza.

"Ben sana.." diyebildi kız utançla kafasını ellerine indirerek. Luhan kızın elindeki suffle gördüğünde gözleri parladı. Kız tekrar kafasını kaldırıp kaseyi Luhan'a uzattı.

"Ben sana.. bunu vermek istemiştim." dedi kız.

"Oh? Bana mı? Teşekkür ederim." dedi Luhan gülerek ve kaseyi aldı.

"Şey.. Ben.." dedi kız, dudaklarını ısırıyordu. Luhan gülmeye devam ederek kızı bekledi.

"Belki bugün.. Okuldan sonra bir şeyler yaparız.." diye yumurtladı kız. Kıpkırmızı olmuştu. 

"Ah.. ama ben okuldan sonra çalışıyorum." 

"Pe-peki. Tatlıyı kabul ettiğin için teşekkürler!" dedi kız ve daha fazla dayanamayarak uzaklaştı. Luhan tatlıya büyük bir mutlulukla baktı ama bir an tatlının içinde Kris'in ateş püsküren suratini görerek hatırladı! Luhan hızla terasa fırlamıştı. Kris bir elini cebine atmış Luhan'ı bekliyordu. Luhan çekinerek Kris'e ilerledi. 

"N-ne oldu?" dedi titreyen sesiyle. Kris Luhan'a doğru ilerledi. 

"Be-ben.." diye geriledi Luhan.

"Bütün öğle aramı seni bekleyerek mi geçirecektim?" dedi Kris.

"Wu F-fan ben.. Bu sabah.."

"Elindeki ne?" diye sordu Kris aniden.

"B-bu mu?" dedi Luhan, şaşırmıştı. "Ge-gelirken bir kız verdi.."

Kris kafasın salladı. "Tamam gidebilirsin." dedi.

"Ne?"

"Gidebilirsin dedim!"

"A-ama... Neden çağrdın beni?"

"Yorul diye. Şimdi defol." diye azarladı Kris. Luhan ne olduğunu anlamayarak hızla terastan ayrıldı.

Kris dudaklarını kemirerek bir eliyle arkasına sakladığı sufleyi çöpe fırlattı.

Nanny For 2 WeeksHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin