12. Bölüm

1.7K 142 7
                                    

Luhan her şeyi unuttu ve en az Kris’in kendisine baktığı derinlikle baktı Kris’e. Kris de en az kendisi kadar “boş” görünüyordu. Tek fark, Kris’in gözlerinde biraz olsun öfke yatıyordu.
“B-bu da ne demek?” dedi Luhan kısık bir sesle. Kris cevap vermemeyi seçti.
“W-wu Fan..” diye tekrarladı Luhan. Kris’in konuşmasını istiyordu. Duymak istediği şeyleri söylemesini bekliyordu. 
“Daha sonra..” dedi sadece Kris. Gözlerini başka taraflara kaçırarak, Luhan ile olan –fazla- yakın pozisyonlarını bozdu ve birkaç adım attı teras kapısına doğru. Luhan hemen arkasını döndü ve seslendi.
“Daha sonra?.. Daha sonra ne zaman? 4 gün sonra.. konuşmamızı gerektirecek bir neden kalacak mı?” diye hatırlattı 2 haftayı.
Luhan konuşurken Kris yürümeyi kesmişti. Şimdi ne yapacağını bilmiyordu. Arkasını dönmek istedi ama Luhan’ın yüzüne bakarken mantıklı düşünmek çok zordu. 
“Bu akşam.” dedi Kris sonunda arkasını dönerek. “Bu akşam konuşacağız. Seul Kulesi’ne gitmek ister misin?

**

“Jong In sen nereye gidiyorsun?!” Xiumin boş yere seslendiğini fark etti. Çünkü Kai çoktan uzun adımlarla yemekhaneden fırlamıştı.
“Herkesin neyi var?” diye söylendi Suho’ya doğru.
“Bilemiyorum..” dedi Suho, en az Xiumin kadar karışık görünüyordu.
Kai, Taemin’i birkaç adım daha takip etti uzun koridorda. Taemin ellerini cebine koymuş sanki üşüyormuş gibi yavaş yavaş ilerliyordu Jong In’den bir haber.
Taemin yemekhaneye geri dönmesi gerektiğini hatırlar hatırlamaz ani bir hareketle arkasını döndü.
“NASIL UNUTT- J-Jong In?”
Şimdi hemen önünde duran çocuğa baktı şaşkınlıkla. Kai de en az kendisi kadar şaşkın duruyordu. 
“Ah.. ben..” diye geveledi Kai elleri ensesine giderken.
“B-bir şey mi oldu?” 
“Yalnızca.. B-bugün ne ya-yapacağını merak e-ettim..” Zor da olsa derdini anlatabilmiş sayılırdı.
“Bugün mü? Ah.. sanırım hiçbir şey.”
Kai heyecanını yok sayarak emin bir şekilde konuştu. “Belki benimle Seul Kulesi’ne gelmek istersin??”
**
“Chanyeol dün gece attığım mesajı aldın mı?” Baekhyun karşısında iştahla yemek yiyen Chanyeol ile konuşuyordu.
“Hangisinden bahsediyorsun? Şu bir önceki akşamdan bahsettiğin mesaj mı?” dedi Chanyeol ağzını doldurarak.
“CHANYEOL!” Baekhyun mesajı attığına milyonlarca kez pişman oldu ve etrafına baktı.
“Baekhyunnie, kızardın..” dedi Chanyeol sesli gülmeye başladı.
“Pekala. Gidiyorum!” Baekhyun yemek tepsisine uzandı ve kalkmaya yeltendi. Gerçekten kızarmış olacaktı ki yüzünün yandığını hissediyordu.
“Ah pekala, özür dilerim.. Sadece şaka yapıyordum. Özür dilerim.” Chanyeol Baekhyun’un eline uzandı ve onu durdurdu. 
Baekhyun’da bunu bekliyormuşcasına itiraz etmeden tekrar oturdu.
“Pekala, aldım mesajını. Evet. Luhan konulu mesaj.” 
“O halde bu konu hakkında ne düşündüğümü biliyorsun.”
“Biliyorum.”
“Sen ne düşünüyorsun?”
“Haklısın.”
“Sadece bu mu?”
Chanyeol bugün Baekhyun’un kavga etmeye ne kadar meyilli olduğuna karar kılarak daha kabul edilir cevaplar vermeye karar verdi.
“Ah sadece bu değil.. Aaa.... Düşünüyorum da gerçekten haklısın ama neden bu kadar telaş yapıyorsun?”
“Telaş? Chanyeol biz Luhan’a yalan söyledik.” diye çıkıştı Baekhyun sesini kısık tutmaya çalıştı.
“Yalan söylemedik. Sadece.. bir şey söylemedik.”
“Söylemeliydik.”
“Bak çok garip karşılamayacaktır. Sadece belki daha önce söylemediğimiz için kızacak. Ama Luhan’ı bilirsin.”
“Garip karşılamayacak mı? Tanrım..”
“Baekhyun rahatlar mısın? Evet garip karşılamayacak, çünkü Luhan o herifi seviyor.”
“Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? Luhan’ı her gördüğümde suçluluk duygusu hissediyorum. “ Baekhyun son cümleyi ağlayacak gibi söylemişti. Chanyeol kaşlarını kaldırdı ve yemekle ilgilenmeyi bırakıp Baekhyun’a baktı.
“Surat asma Hyunnie, canımı yakıyorsun.” Chanyeol yan masaları umursamadı ve masanın üzerinden Baekhyun’un elini tuttu. Normal şartlarda Baekhyun itiraz eder birilerinin göreceğini söylerdi. Ama bu defa o da en az Chanyeol kadar umursamazdı.
“Bu akşam üçümüz bir yerlere gidelim, ne dersin? Ve Luhan’a artık söyleyelim.” diye devam etti Chanyeol. Baekhyun hemen gülümsedi.
“Channie!!!” diye ciyakladı mutlulukla. “Nereye gideceğiz??”
Chanyeol Baekhyun’un mutluluk saçan gözlerine sabitledi gözlerini. “Seul Kulesi’ne ne dersin?”

Nanny For 2 WeeksHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin