7. Bölüm

2K 164 2
                                    

Luhan titreyen telefonu ile gözlerini açtı.

“CHANYEOL~”

Luhan aramayı yanıtlamadan önce saate baktı yarı açık gözleriyle. Okula mı geç kalmıştı? Hayır. Daha erkendi. “Alo, Chanyeol?” Telefonun öbür ucundaki ses Luhan telefonu açar açmaz konuşmaya başladı.“Luhan seni almaya geleceğim hazırlan. Ah hayır önce evin adresini ver." “Ne? Ne oluyor Chanyeol? Neden beni almaya geliyorsun?” dedi Luhan, telaşlanmıştı. “Bugün 6 Mayıs Luhan. Adresi mesaj at! 15 dakikaya orada olurum.” “Ne? Ama be- --DIT DIT DIT-- alo Chanyeol?!” Chanyeol Luhan’ın itiraz etmesine bile fırsat vermeden kapamıştı telefonu. Luhan neden 6 Mayıs olduğu için buluşuyorlar -hem de sabah sabah- anlam vermeye çalışıyordu ki hatırladı. Hemen telefonun takvimine baktı. Bir saat sonra çalması için bir alarmlı not hazırlanmıştı.

--BAEKKIE’nin DOĞUM GÜNÜ ^o^”—

“Kahretsin nasıl unuttum..” diye söylendi Luhan ve hemen Chanyeol’a mesaj attı. Chanyeol gelmeden Kris’e durumu izah etmeliydi. Kahvaltısını hazırlarsa sorun kalmaz diye düşündü. Zaman kaybetmeden aşağı indi ve Chanyeol’un geç kalması için dua ederek bir şeyler hazırlamaya başladı. Masaya son olarak servis tabağını ve yemek çubuklarını koyduktan sonra tekrar yukarı fırladı. Soluk soluğa kalmıştı. Çantasının fermuarını kapatıp sırtladı ve Kris’in odasının önünde durdu.

‘Not mu yazmalıyım..’ diye düşündü. Daha sonra dünü anımsadı. Kris kendisinden nefret etmediğini söyledi diye bir gün sonra işi aksatamazdı. Bu şımarıklık olarak algılanabilirdi. Luhan tüm bunları düşünürken titreyen telefonu ile irkildi. Chanyeol mesaj atmış, bekliyordu. Luhan ne diyeceğini bile düşünmeden kapıyı tıkladı. Tabii Kris’in kapı tıklama sesiyle uyanmayacağını biliyordu, gelmeyen cevaba rağmen içeri girdi. Kris yorganı yatağın boş kısmına teklemiş yüz üstü yatıyordu.

“Wu Fan..” Kris’den herhangi bir reaksiyon gelmedi.

“Wu Fan..” Luhan bu defa Kris’in omzunu hafif bir şekilde sarstı.

“Wu Fan..” Kris mırıltılar eşliğinde gözlerini açtı ve sırt üstü döndü. Gözlerinin teki hala kapalıydı.

“Hımm?” dedi yüzünü ekşiterek.

“Ben bugün erken çıkacağım.. Kahvaltını hazırladım. Eğer yapacak başka bir işim yoksa..”

“Saat kaç?” dedi Kris lafını keserek.

“7’ye geliyor.”

“Tamam gidebilirsin.” dedi ve tekrar kıçını çevirip gözlerini kapattı. Luhan derin bir nefes alarak odadan çıktı. Çıkmadan önce Luhan’ın telefonda birine “Geliyorum bekle!” dediğini duymuştu. Kris tekrar uyumaya çalışsa da uykuya dalamadı. Sonunda ayaklandı ve geniş pencereye ilerledi. Luhan’ın koşarak bir Citroen’e bindiğini gördü.

"Bunu dün akşam hatta.. Hatta günler öncesinden ayarlamalıydık Chanyeol.. Ne yapacağız?!" dedi Luhan emniyet kemeriyle boğuşurken.

"Güzel evmiş." Chanyeol soğukkanlılıkla önündeki büyük eve bakıyordu. "Konu bu mu? Ne yapacağız, Baekhyun çok üzülür. Sabah sabah nasıl bir şey hazırlayabiliriz! Ve okula 1 saat var. Okulu kırma planları yapıyorsan ben yokum. Hem Baekhyun anlar. Kahretsin. Unutmama-" "Ah.. Çok gürültücüsün. Sakin ol. Ben her şeyi hallettim!" Chanyeol arabayı çalıştırıp hızla sürdü. "Hallettin mi? Nasıl? Hey nereye gidiyoruz?" "Her şey hazır. Birkaç süs ve siparişler dışında. Şimdi onları halledip hiçbir şey olmamış gibi okula gideceğiz. Akşam Baekhyun'a bana gelmesini söyleyeceğim. O gelmeden davetliler çoktan gelmiş olacak. Sürpriz. Anladın mı?" Chanyeol'un soğukkanlı olması şimdi anlaşılıyordu. Her şeyi çoktan halletmişti. "Whoww Chanyeol harikasın. Bir an unuttuk sandım ama görünüşe bakılırsa sadece ben unutmuşum." Luhan yine bir vicdan azabıyla surat astı. "Ahh.. Böyle hissetme Luhan, sen meşgulsun. Unutman.. normal. Yani, Baekhyun unuttuğunu bilmediği sürece problem yok. Biliyorsun." Chanyeol kıkırdadı. Luhan tekrar gülümseyerek eve gidene kadar Chanyeol'a bunun ikisi arasında bir sır olduğunu anlattı.

Nanny For 2 WeeksHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin