BENİ AŞKA İNANDIR (TAMAMLANDI)

GÜLÜMSE YETER

Sonunda düğün bitmiş herkes hazan ile yağızı tebrik ediyordu.

Sinanin ise gözü ecedeydi . Meleğe bakıyordu ece ve bir gülümsemesi insanın içini ısıtıyordu . Bir insana gülmek bu kadar mu yakışırdı.  Sonra gözü meleğe kaydı ne çok ozlemisti bu cimcimeyi daha fazla dayanamadı ve yanlarına gitti. 

Yağız bir yandan tebrikleri kabul ediyor bir yandan hazanı izliyordu. Hazan göründüğü gibi bir kız değildi.  Duygusal bir kadındı, pek göstermese  de hemen herşeye kırırabilen biriydi hazan . Ne yapacaktı bu kız ile bilmiyordu yağız Tek bildiği hazana güveniyordu, hayale bile hemen güvenememişti yağız ama hazan başkaydı belki de küçüklüğünü bilmesindendi bunu da bilmiyordu.

Hazan yağıza baktığın da kalbinin hızlı çarpmasına engel olamadı içinden" ne oluyor sana hazan hani sen aşka inanmıyordun , kapalıydı senin kalbin , tutulma şu adamın gözlerine aşık bir adam o gözü yaşlı bir adam yapma" diyerek kendini uyardı ve yağızın yanına gitti . Yağız yine o mükemmel gülüşüyle "bitti sonunda "dediğinde aynı gülümsemeyle hazan karşılık verdi. "Bitti sonunda " .

Sinan meleği kucağına almış yağızın yanına gelmişti. Hazan yağızın gerildiğini hissetti.

Yağız ani bir hareketle meleği kucağına aldı ve küçük bir öpücük kondurdu.  Gökhan ikilinin arasında bir şey olmasın diye hemen yanlarına geldi.

Sinan hafif gülümseyerek selam verdi " hayırlı olsun " dediğin de yağıza yağız da  samimi olmayan bir sesle teşekkür etti.

Sinanin gözü bir anda hazana gitti . Aynı şekilde hazana dönerek " merhaba ben sinan bir türlü tanısamadık  hayırlı olsun" dediğinde hazan derin bir nefes alıp teşekkür etmek ile yetindi .

Yağız kızamıyordu karşısında ki adama bir zamanlar arkadaşıydı bu adam kardeşim dediği adamdı amerika' ya gittiğinde bir soğukluk girmisti araya ama selin ile sinanın abisi evlenen kadar yağız türkiyeye geldiğinde de hemen arayı kapatmışlardı. Taki kardeşi ve eniştesi ölene kadar . Meleği kaçırmakta neydi aklına geldikçe sinirleniyordu.  Ama abisine de hak veriyordu.  Melek çok özlemisti amcasını işte bu yüzden sinan istediğinde görebilecekti meleği ama arkalarında onları izleyen bir kaç koruma olacaktı.

Melek dayısına sulu bir öpücük bırakıp hemen ecenin kucağına gitti bu  eyleme herkes güldü en çokta  sinan . Sonra sinan bu duruma "Deniz gözlü kız bizim cadıyı kendine hayran bırakmış baksana " dediğinde ece utanmış  şekilde güldü. 

Yağız derin bir nefes alıp gökhana  baktı ardından sinana dönerek "eceyle meleği abimlere sen bırak" dediğinde sinan dahil herkes şaşkın şekilde yağıza baktı.

Sinan "nnnasıl ben mi" diye kekelediğinde yağız gülümseyerek "evet "dedi

İstersen yarın da eceyle meleği sinema ya götürürsün dediğin de bu sefer hazan ağzını kocaman açmış yağızı dinliyordu.

Sinan hala şaşkın şekilde 'tamam" dediğin de melegin "sevinç sesleri herkesi mutlu etti.

Artık eve gitmek için arabaya döndüklerinde bir sessizlik oluştu yağız hazana " baktığın da bir şey farketti bu kadının sadece gülümsemesi gerekiyordu istemsizce yağızda o zaman mutlu oluyor ve anlamsız şekilde gülüyordu. Sonra aklı bir anda hayale gitti. Kızmış mıdır acaba demeden edemedi kalbinde öyle bir yerdeydi ki hayal onu unutamıyordu. Ama bilmediği bir şey vardı o kalp çoktan hazanı düşünmeye başlamıştı bile . Bu adam bu kadının bir gülüşüyle mutlu oluyordu. 

Hazana baktı tekrar "Hazan ya sen hep gülsene, gülmek sana çok yakışıyor " dediğinde hazan yine o eşsiz gülüşünü yapıp yağıza baktı.  İkisinin de mutlu olması bir gülüşe yetiyordu işte bu kadarı yetiyordu bu iki gence .

Sinan meleği kucağına almış ilk baş parka götürdü ece de onun ile beraberdi . Sinan içinden "sadece oyun için "dese de kalbi anlamsız şekilde hızlı atıyordu. Bir tek kalbi hızlı atan sinan değil eceydi de anlamsız şekilde adamın bakışında huzur buluyordu. Ve her adımında nefesinin kesildiğini hissediyordu. İçinden "aşk bu mu " diyebildi. Sonra ise aklından çıkar bunu dese de ateş bacayı çoktan salmıştı .

Yağız arabayı durdurduğunda hazanın uyumuş  olduğunu farketti . İstemsizce güldü yine ve hazanı uyandırmadan kucağına aldı biraz zor olsada asansöre bindi bir kaç kişi görüp muzipçe güldüklerinde yağız da utanmış gibi oldu ve hemen evinin yolunu tuttu . Kapıyı biraz zor  açsa da sonunda açabildi. Ve yukarı odaya çıkardı usulca yatağına yatırdığında hazanın gevşediğini farketti.  İstemsizce saçlarıyla oynadı ve kokusunu içine çekti, bir an huzur da olduğunu düşündü tekrar . "Cennet kokum" diyerek fısıldadı.  Sonra kendine gelip çeki düzen verdi ve odadan hızlı da çıktı. 

Dudağının kenarını ısırıp" saçmalama, saçmalama... söz verdin sen bu kıza sahte olacak sizin evliliğiniz  "diyip ellerini saçlarından geçildi son sözü ise "sen hayale aşıksın sadece hayale" diyip derin bir nefes aldı.