Bölüm 4

24 11 4
                                    

        Kaan karanlığın arasından bir süre Aysel ile bakıştı.Bu kadın onu takip ediyor olamazdı diye düşündü.Anlamanın tek bir yolu vardı.Yanına gidip sohbet etmek.Ayağa kalktı.Birasını alıp Aysel'e doğru yürürdü.Aysel kafasını kaldırdı önünden.Kaan'ın yanına geldiğini yeni fark etmişti.Şaşkın gözlerle Kaan'a baktı.Kaan sesini düzeltip;

''Beni mi takip ediyorsunuz?'' Kaan uzun bir süre sonra ilk defa bir kadınla konuşuyordu ve ilk cümlesi bu kadar mantıksızdı.

''Hayır'' Güldü Aysel bu soruya ve ekledi ''Seni niye takip edelim çocuk?''

 Kaan bu  aşağılamayı fark etmişti.Gocunmuştu da biraz ama yinede polisin kendisini aşağılaması iyi bir şeydi.

''İyi peki'' dedi Kaan ve arkasını döndü.Çok uzaklaşmadan Aysel tekrar seslendi.

''Hey baksana'' Kaan Aysel'e döndü şimdi.''Bana eşlik eder misin?''

Kaan bıyık altından gülümsedi şimdi.Altın madeni bulmuştu resmen.Bir şey demeden yanına oturdu.Aysel kafasını sabit tutamayacak kadar sarhoştu.Ve o an herkese içini dökebilirdi.Öyle de yapacaktı.Lafa girdi tekrardan;

''Aşk acısı çektin mi hiç çocuk?''

''Çocuk demezsen sevinirim'' 

Aysel bir kahkaha patlattı şimdi. ''Ama sen daha çocuksun Kaan''

Kaan,Aysel'in alkolün verdiği cesaret etkisi altında olduğunun farkındaydı.Bu kadın istediği her şeyi verebilirdi.''mükemmel'' diye fısıldadı.Kaan Aysel'e dönüp;

''Kötü gözüküyorsun,nedenini sorabilir miyim?''

''Bilmem,sorabilir misin?'' Aysel koca bir kahkaha attı şimdi ve garsona dönüp bir bira daha istedi.

''Sence ben çirkin miyim Kaan?''

''Eğer çirkin olduğun için sevilmediğini düşünüyorsan aptalsın.''

 Kaan'ın sözü havayı dondurmuştu bir anda.Aysel kaşlarını çatıp şaşırmıştı bu lafa.

''Ne demek aptalsın?''

''Eğer sadece yakışıklı erkeklerle güzel kadınlar,çirkin erkeklerle çirkin kadınlar aşık olabilir diye insanları sınıflandırıyorsan aptalsın''

Aysel gelen birasından koca bir yudum daha aldı şimdi.Kaan devam etti;

''Ailemizi biz seçemeyiz.Doğduğumuz yeri,ırkımızı,cinsiyetimizi,boyumuzu,rengimizi.Hatta kişiliğimizin bir kısmı bile toplumun bazı tabularından oluşur.Ama iyi bir insan olmayı biz seçeriz.Ben çirkin miyim değilde ben iyi bir insan mıyım diye sorman gerekir bence''

''Ne kadar iyi bir insan olduğunun pek bir önemi yok.Nasıl olsa ilk hatanda en kötü insan sen olacaksın.'' Birasından bir yudum aldı ve ekledi ''Charles Bukowski!''

''O zaman bende dediklerimi bir alıntıyla pekiştireyim'' 

''Lütfen'' dedi gülümseyerek Aysel.

''Aptallara göre insanlar;ırk,cinsiyet,milliyet,yaş,statü,renk,din ve dil başta olmak üzere sekizden fazla kategoriye ayrılırlar.Halbuki olay o kadar komplike değildir! İnsanlar sadece ikiye ayrılırlar:İyi insanlar ve kötü insanlar!'' Kaan da birasından büyük bir yudum aldı ve ekledi''Albert Einstein!''

  ''Evet anlıyorum. Ama bu hümanist alıntın benim yalnızlığımı hafifletmiyor''

Kaan Aysel'i süzmeye başladı şimdi.Kızıl saçları,yeşil gözleri,parlayan bir tene sahipti.Çok çekiciydi aslında.Bu kadına baktığınız zaman başka bir şansınız kalmıyordu.Kaan'ın aklına Ayşe geldi şimdi.Silkelendi hemen.

''Neyse,şu arkadaşın yok mu?''

''Turgut mu? Ah hadi ona kaldıralım.'' Aysel bardağını kaldırdı ve ''Turgut'a'' dedi.

Kaan hafif gülümseyerek ''Turgut'a'' dedi ve bardaklarını tokuşturup ikisi de büyük bir yudumla bardağı yarıladı.Kaan anlamıştı.Bu aşk meselesi Turgut ile ilgiliydi.'Aptal herif kızı nasıl da üzmüş' dedi içinden.

''Anladığım kadarıyla Turgut seni üzmüş.''

''Ah! Turgut. O kadar iyi bir insan ki.Yanında kendimi güçlü hissediyorum.Kalabalık oluyorum.Bir bütün oluyorum.O konuşunca,dünyanın en güzel şarkısını dinliyorum sanki.O bana baktığında beni dinlediğinde kendimi önemli hissediyorum''

Kaan her an kusabilirdi.Planlı iki cinayet işlemişti.Ardında hiçbir iz bırakmamıştı.Bir cinayeti iğrenç suçlu insanlara atmış diğer cinayeti trafik kazası gibi göstermeyi başarabilmişti ama Turgut'a dayanmak en zoruydu.Şimdi Tiksinerek Aysel'i dinliyordu.Aysel'i oracıkta öldürmek istedi.

''Ama bu kadar saf duygular beslediğim kişi benim yüzüme bakmıyor!''

Aysel bardağı bir yudumla bitirdi.

''Bu Turgut,cinayet masası için yaşı erken değil mi?''

''Öyle ama okulda gösterdiği üstün başarıdan dolayı cinayet masasına girmeye hak kazandı.O her konuda çok başarılıdır''

 Kaan dahada tiksinmişti şimdi. Asla yakalanmayacak olmasının sebebi o diğer seri katiller gibi alkış meraklısı değildi. O bir insanın başarısının başka insanlar tarafından tayin edildiğini biliyordu.Dünyanın en prestijli ödülü bir jüri tarafından veriliyordu.Doktor olduğunda başarılı olduğunu hissetmenin tek nedeni diğer mesleklere göre,insanlar tarafından daha fazla saygı görmesindendi.Kaan başarılı olduğunu zaten biliyordu.Kimsenin bilmesine gerek yoktu.O biliyordu.O, o kadar başarılıydı ki övünmek sevilmek için değil, gerçekten insanlar için fedakarlık ediyordu. Geçek iyiydi o.

 ''Biraz soğuk biri galiba Turgut?''

''Evet,fazlasıyla öyle aslında.Çok dinler,az konuşur. Etrafındakileri garip bir ruh haline sokar. Herkesi manipule edebilecek gücü vardır.''

Kaan vazgeçmişti. Artık kalkacaktı. Daha fazla kaldıramazdı bunu. Ayağa kalktı. Sendeledi. Masaya tutunmasaydı düşebilirdi. Aysel yine kahkayı patlatmıştı.

''Nereye gidiyorsun çocuk?''

''Artık eve gitmeyelim.''

''Bu halde gidemezsin,olmaz.Bende kal hadi. Yarın geçersin evine.''

Aysel'de kalktı ayağa.Toparlanıp dışarı çıktılar.Taksi çağırıp eve vardılar.

Kapıdan içeri girerlerken her ikisi de sessizdi. Aysel Kaan'ın kolundan tutup misafir odasına götürdü. Kaan, yalpalayan bedeniyle yolda iki kere düşmesi dışında pek bir sorun yaşamamıştı. Yarı kapalı gözleri bulunduğu yeri taradı. Tek kişilik bir yatak, yatağın yanında bej renginde komedin, köyü kahve halı... Gözleri yanındaki kadına kaymadan önce yatağa ilişti. Dinlenmesi gerekiyordu. Aysel'in yardımıyla yatağa uzandı. Kalın battaniyeyi Kaan'ın üstüne örterken Aysel, ilgisini çeken yüze öylece baktı. Zaman akmayı bırakıp her ikisini de o an dondurmuştu. Birbirlerine büyük bir sessizlik eşliğinde bakıyorlardı. Aysel elindeki battaniyeyi yavaşça bıraktı ve başını eğdi. Ne yaptığını ya da neden yaptığını düşünmedi. Hedefi Kaan'ın dudaklarıydı, dikkatini dağıtan yumuşaklığa yapıştı. Kaan ise ne olduğunu anlamadı bir süre. Sonrasında aniden gelen öpücüğü karşılık vermeye karar verdi. Gözlerini kapattı. Karşılık bulduğu öpücükten cesaret alan Aysel düşünmeden uzanıp üstüne yerleşti. Kaan kapalı gözleriyle Aysel'i öperken aklına Ayşe geldi. Ayşe'yi ilk kez Bodrum tatilinde gün batımında öpmüştü. Üzerine gelen hatıraların ağırlığıyla kendine gelirken başını çok geç olmadan çevirdi. Fısıltıyla, kalbi küt küt atarken ''Hayır!'' diyebildi. Aysel'in üzerinden kalkıp odayı terk edene kadar da gözlerini açmadı.



Soluk GriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin