NEVER FORGET ABOUT YOU

After All These Years

Rose gece yarısında müzik sesinden uyuyamayacağını anladı. Sesin karşı evden geldiğini biliyordu. Gece yarısında alnız kaldığı bu evden çıkabilecek kadar cesur değildi. Aklına Luke'a masaj atmak geldi.

Rose: Kaba gözükmem istemem ama müziğe yarın devam etseniz olur mu?

Luke: Kusura bakma, seni düşünmemiştik. Tabii ki yarın devam ederiz.

Rose: Teşekkür ederim :)

Luke: Önemli değil :)

Kısa süre içinde tüm müzik sesi kesildi. Rose rahat bir şekilde uyudu. Sabahleyin erken kalkmıştı, okulu olmasa bile. üniversiteye yeni başlamıştı, o yüzden düzeni iyice değişmişti. Artık daha erken başlıyordu güne.

O günse kısa bir duş alıp üzerine her zamanki kıyafetlerini giymişti; siyah şort, bol, kısa kollu bir tişört. Beline bir gömlek bağlayarak dışarı çıkacaktı. Havalar çok sıcaktı ve o bu sıcakta parka gidiyordu. Bu kız göründüğünden çok daha çılgın aslında.

Ama her şey çalan zil ile değişti. Israrla kapının çalındığını duyunca kapının deliğine bakmayı akıl edemeden kapıyı açtı. karşısında gördüğü siyah saçlı bir çocuk ve arkasında iki kişi. Onlara güler yüz gösterdiğinde tam içeri davet edecekti ki ortaya çıkan o çılgın, kırmızı saçlı çocuk kızın tüm dengesini bozdu.

'Calum azcık yavaş yürüsene! Bir kızla tanışmak seni gerçekten bu kadar heyecanlandırıyor mu?' deyişini duydu çocuktan önce. Kız ağzı bir karış açık şekilde dururken fısıldadı.

'Mike!'

Bandanalı çocuk şaşkınlıkla sordu

'Siz tanışıyor musunuz?'

Mike bir süre boş gözlerle kızı inceledikten sonra söyledi

'Hayır.'