"Maggie inanamıyom amk." dedim. Maggie ile yaklaşık 2 saattir telefonda konuşuyorduk. "Oha kanka Finn okul değiştirmiş." "Sapık mısın kanka nasıl hepsini biliyosun?" dedi. "Orasını boşversene düşün bizim okula geliyo lan çıldırırım." dedim. "Tamam kanka yemek yiyicem şimdi sonra konuşalım görüşürüz." "Görüşürüz." dedim ve telefonu kapadım. Finn'in bizim okula gelme hayali bile güzeldi. Telefonu bir tarafa atıp aşağı indim. Annem öğle yemeği için birşeyler hazırlıyordu. "Kızım ben bugün baban ile bir iş görüşmesine gidicem, kendi başının çaresine bakabilir misin?" dedi. "Of anne bebek miyim 15 yaşında bir kızım tabi bakarım." dedim bir elma alırken. "Tamam, ben sana yemek yapıp bırakıcam parada bırakırım." dedi. "Tamam anne." dedim. "Anne ben biraz dışarı çıkıyorum." dedim. "Tamam yarım saate evde ol." dedi. Spor ayakkabılarımı giydim ve çıktım. Hava güneşli olmasına rağmen biraz soğuktu. Hırkamın önünü kapadım. Puffy'i almak için arka bahçeye gittim ve tasmasını çıkardım. O da gezmek için can atıyordu. "Hadi gezelim biraz." dedim. Puffy bir Golden'dı. O yüzden bayağı severken tüy döküyordu. En kısa zamanda onu yıkamam gerekecekti.
Puffy ile biraz dolaşınca birşey farkettim. Bir sokak ilerimizdeki ev satın alınmıştı sanırsam. Bayağı büyük bir evdi. İşçiler boya falan yapıyorlardı.
Yorulunca eve dönmeye karar verdim. Yolda yürüyordum evime 1 sokak kalmıştı ki gözüme lüks bir araba ilişti. Bu araba Finn'in arabasına benziyordu. Biraz daha dikkatli baktım. İçerisinde kıvırcık ve siyah saçlı bir çocuk oturuyordu. Ve benim ona baktığımı görünce o da bana baktı. HADİ BE YOKSA BU O MU? Araba önümden geçip gittiğinde hemen cebimdeki telefonu çıkardım. Maggie'yi aradım. "MAGGİE FİNN WOLFHARD BURAYA TAŞINMIŞ"
