Finn ile Maggie'lerin evine gelmiştik. İçeri girdiğimizde dışarısının soğuk olduğunu farkettim. Çünkü içerisi çok sıcak gelmişti. Gaten hariç herkesin bizi beklediğini gördüm. Maggie "9733738372 saattir sizi bekliyoruz nerdesiniz?" dedi. Finn "Oğlum sen o sayıyı nasıl okudun lan" dedi. Sırıttım. Ben "Ya neyse hadi napıcaz?" diye sordum. Noah bence şişe çevirmece oynayalım." dedi. Maggie "Arkdşlr Noah 1970'lerde kalmış." dedi. Finn "Cidden Noah çok klasik." dedi. Alice "Şşşt laf atmayın aşkıma." dedi. Iyh diye bir bakış attım Alice'te bana dil çıkardı. O sırada kapı çaldı. Maggie "Ben bakarım." dedi ve kalktı. Gelen Gaten'dı. Gaten "Ne boş boş oturuyonuz lan" dedi. "Ne yapacağımızı bilmiyoruz." dedim. "Ben biliyorum." dedi Gaten. Herkes Gaten'ın fikrini merak ediyordu. "Okula gidicez."
"Yani Gaten söyleye söyleye bunu mu söyledin allah belanı vermesin." dedi Alice. Finn "Biz okuldan kurtulmaya çalışıyoruz bu okula gidek diyo mal aq" dedi. Maggie "Salaklar saat kaç?" ben telefonuma baktım ve " 2.25" dedim. "İşte ekşın falan anlamadınız mı?" diye açıkladı Maggie. Gaten "Allah'tan beni anlayan bi sevgilim var daha be isteyebilirim ki?" dedi. Maggie "yiaaa" ben "Tamam cıvıtmayın." dedim. "Grup dağılımı bende; Maggie fenerleri al, Noah ve Alice yiyecek falan al nolur nolmaz, Gaten oklava, beyzbol sopası falan al sende." dedim. Gaten "ne oklavası lan?" dedi. "Ya al sen ne olur ne olmaz bekçi falan çıkar ya da cin min indiririz." dedim. Herkes dağıldı. Finn "Ben?" dedi. "Sen benimle kal." dedim. "Neden?" dedi. "Ya kal işte." dedim. O sırada herkes geldi. Noah ve Alice yiyecekleri bir poşete doldurmuş, Maggie fenerleri ve 3 çanta almış, Gaten oklava, beyzbol sopası ve katana almış. Dur ne katanası lan? "Gaten oğlum katanayı nerden buldun aq?" dedim. Gaten "Bodruma indim orda vardı aldım nolucak sanki?" dedi. Sonra herkes eşyaları çantalara yerleştirdi. Ve daha sonra da evden çıktık.
Okulun yolu cidden çok ıssızdı. O yüzden Finn'e normalden daha çok yaklaşıyordum. Finn sonunda bunu farketti ve elini benim omzuma attı. Birazcık hırkasının içine girdiğim için hissettim sıcacıktı. Biraz daha yanaştım Finn'e şuan tam kolunun altındaydım. O sırada okul gözüktü. Sabaha nazaran daha korkunçtu. Noah "Şimdi burda eğilin bekçiler kapının önünde olabilir." dedi. Herkes eğildi. Bende o yüzden Finn'den biraz uzaklaşmak zorunda kaldım.
Bir süre sonra bir duvar yanına geldik. Gaten buradan atlamamız gerektiğini söyledi. Noah "Ya neden burası?" dedi. "Çünkü akıllı buradan bekçiler geçmiyor, sence bizi görseler ne yaparlar canım kankam benim?" dedi Gaten. "Sssii-" "Tamam anladık Noah." dedi Finn. Sonra da teker teker birbirimizin ellerine basarak duvardan atladık. En sonda ben ve Finn vardık. Finn benden daha uzun olduğu için o beni çıkaracaktı. Ellerini birleştirdi. Ben bir ayağımı koydum "sakın bakma." dedim. Finn güldü "Saçmalama ya sjxamdak" dedi. Ben eline bastım ve duvarın üstüne çıkarak oradan atladım. Daha sonra Finn'de arkamdan atladı. Sonra da hep birlikte okulun arka kapısından içeri girdik.
İçerisi aynı bir korku filmini andırıyordu. Her adım atışımız adeta yankılanıyordu. Ben "Maggie ben susadım çantadan suyu çıkarır mısın?" dedim. Maggie çıkardı ve suyu bana verdi. Tam suyu içerken Finn pet şişeyi sıktı o yüzden bildiğiniz su kustum. Herkes bana gülüyordu ki bir ses geldi. "Kim var orada?!" Hemen koştuk ve ayrı ayrı odalara girdik. Biz şansen Finn ile aynı odaya girmiştik. Bu oda büyük ihtimalle temizlik malzemelerinin konulduğu bir odaydı. Çünkü oldukça dardı. Ve biz ikimiz oldukça yakındık. Nefeslerimiz kesişiyordu...
Eveeeet uzun zamandır bölüm atmadığımı farkettim artık daha çok girerim watt'e ❤❤❤❤
