- Mi Young -
Şimdi bir kayalığa oturmuş sonsuzluğu izliyorum. Sonsuzluk... Evet, deniz benim için sonsuzluktu. Gökyüzünün denizle birleştiği o ufuk çizgisi benim için tam anlamıyla sonsuzluğun başladığı nokta demekti.
Ne zaman denizi izlesem içim huzur dolar, olumsuz düşüncelerim, hüzünlerim toz bulut olurdu. Bu görüntüyü gerçekten çok seviyordum. Sonsuzluğun imkansızlıkları yok sayan bir gücüne inandım hep. Bu yüzden ne zaman gücümün tükendiği noktaya gelsem buraya gelip güç alırdım.
Ahh! Sonsuza kadar burada, böylece durmak istiyorum.
Bu huzuru içimde hep hissetmek istiyorum.
- Sung Min -
Rahatlamanın verdiği huzurla denizi seyrediyordum. Aslında o huzuru şu anda denizden alıyorum.
Düşüncelerimin yok olduğu yerlerden biri de deniz. Burayı çok seviyorum. Denizi hep kendimle bütünleştiriyorum. Hırçın dalgaları, durgun salınım hareketleri, güneş ışığı altında parlayışı... Hep bir şeyler anlatır gibi.
Denize bakarak konuşmadan dertleşirim hep. Dalgalarla bana karşılık verdiğini düşünüyorum. Bu çoğu kişiye saçma gelebilir. Fakat deniz benim için düşüncelerimden arındığım, huzur bulduğum yer. Denizden güç alıyorum.
- Yazarın Ağzından -
Kalpleri kırılmış iki genç yaşadıkları olumsuzluklar ile mücadele etmeye çalışıyorlardı.
Biri ihanetin iğrenç tadını tatmış, diğeri koşulsuz sevgiye kucak açmışken terk edilmişti.
İkisi de yıkılmıştı. İkisininde dayanacak güçleri kalmamıştı. İkisi de çok acı çekiyordu. Ama bunlara rağmen ayakta kalmaya çalışıyorlardı. Bu yaşadıkları her şeyin sonu olamazdı. Her zaman bir umut vardır değil mi?
Onların huzur buldukları iki şey vardı. Biri enstürmanlarını çaldıklarında içlerinde hissettikleri rahatlatıcı melodiler, diğeri ise dertlerini paylaştıkları deniz.
Aslında onların birçok ortak noktaları vardı. Hatta şu anda aynı ortamda bulunduklarının bile farkında değillerdi. İkisi de denize o kadar kaptırmıştı ki kendini, gerçek dünyayla alakaları yok gibiydi. Oysaki aralarında sadece birkaç metrelik mesafe vardı.
Mi Young sığındığı limandan kovulduğu için durmadan kendinde bir kusur arıyordu. Her gece ağlamaktan göz pınarları kurumuştu. Bitap düşmüştü ve gözleri kıpkırmızıydı. Canı çok acıyordu. Mi Young kabullenemiyordu sevdiği adamın onu terk edişini. Terk edilişinin ardındaki bahane ise sadece bir "Sıkıldım" kelimesinden ibaretti. Bu yüzden "Ben sıkıcı mıyım?" sorusunu beyninden atamıyordu.
Ho Joon'a çok güvenmişti çünkü. Şimdi ise güven duygusundan yoksun kalmıştı. Mi Young sadece sevmişti o saf, berrak duygularıyla... Ama Ho Joon buna layık değildi.
Mi Young için sevmek, sevilmek bu kadar kolay ayaklar altına alınamazdı. İnsanların kalpleri bu kadar körelmiş olamazdı. Mi Young herkesi kendisi gibi sanmıştı. Gerçekler bu kadar acı verici miydi? Sevmek acı verici miydi?
Sahi sevmek miydi hata?
.
Sung Min ise Mi Young'a göre bir adım daha iyidi. Tabi yaşadıkları daha kötüydü ama en azından içini dökebilmişti.
Sevdiği kızın son zamanlarda ona karşı olan tavırlarından şüphelenir olmuştu zaten. İçinde bir kuşku vardı. Bu yüzden sevgisi de azalmıştı. Ama sevgilisine duyduğu kuşkunun sebebini dostunda hiç aramamıştı. Buna asla ihtimal veremezdi. Hatta biri gelip ona senin şu yakın arkadaşın olan Tae Hyuk sevgilinle beraber deseler buna güler geçerdi. İnanmazdı, inanamazdı. Ta ki gözleriyle görene dek.
Sung Min işte o gün hayatın acımasız darbesini yiyip yıkılmıştı. Çünkü tek ve koşulsuz güvendiği kişi Tae Hyuk'tu. O, birlikte büyüdüğü dostuydu. Keşke Eunjung'u başkasıyla görseydi. Yanındaki kişi güvendiği arkadaşı olamazdı. Bu yüzden aklından binlerce kez "Hayal mi gördüm?" diye geçirmişti.
Sung Min'de güven duygusundan yoksun kalmıştı. Bundan sonra tek başınaydı. Ama buna alışık değildi. Küçüklüğünden beri yanında Tae Hyuk vardı. Hiç yalnız kalmamıştı. Fakat şimdi onun yüzünden alışık olmadığı yeni bir hayata tek başına kapılarını açmak zorunda kalmıştı.
.
Bütün yaşananları bir kenara atıp her şeye yeniden başlayacaklardı. Yeniden arkadaş bulacaklar, yeniden seveceklerdi. Yeniden güven duysunu içlerinde hissedeceklerdi.
İkisi içinde yeni bir hayatın içine atılmanın vaktiydi. Onlar yeni bir sayfa açmıyorlardı. Onlar şimdi yepyeni bir deftere başlıyorlardı. Belki bu defter onların ortak defteri olacaktı.
Kim bilir?..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırık Kalpler Melodisi
SonstigesUmutları tükenmiş iki genç... Yıpranmış iki kalp... Her şeye rağmen ayakta kalmak için direnen iki beden... Geçmişin acı verici hatıralarından kurtulmak isteyen iki kişi... Daha fazla acı çekmek istemeyen iki yürek... Sevmek miydi hata? Yoksa inanma...