不快乐

513 68 21
                                    

Japonya'ya vardığımızda heyecandan ölecek gibiydik. Yol 1,5 saat sürmüştü.

"Motele geçelim mi? Uyumak istiyorum."

"Motel de mi ayarladın?"

"Sokakda mı yatmayı planlıyordun?"

Doğru ya.. Gittiği yere doğru peşinden gittim. Bir taksiye bindiğimizde oteli o tarif etti. Japonya ile uzaktan yakından alakası yok ama yine de Japoncası çok iyiydi. Kıskanıyor olabilirdim.

Motel cidden harika gözüküyordu. En fazla 100 oda vardı ve çok şirin duruyordu. Odaya geçtiğimizde Taehyung bıkkınlıkla etrafa baktı.

"Ne oldu?"

"Özellikle odada tek yatak olmasını söylemiştim, aptallar. İki yatak var burda."

Şaşkınlıkla ona bakmaya başladım.

"Aklın hep başka yerlerde, rahat uyumayı seviyorum ben! R-a-h-a-t! Seninle mi uyuyacağımı düşündün?"

"Hayır?"

"İyi."

Yatağa zıplayıp yastığına sarıldı. Gülümsedim ve bende kendi yatağıma yattım. Bir an önce gezmek istiyordum. Aradan yarım saat geçince Taehyung'u uyandırdım.

"Hadi, gezelim."

Beraber lunaparka gittik, cidden eğlenceli geçtmişti. Şu ana kadar kurduğum hayaller yavaş yavaş gerçekleşiyordu.

"Aokigahara Ormanlarına gidelim mi?"

"Orası da neresi?" elimden tutup yürümeye başladı.

"Çok güzel bir yer, inan bana."

Aokigahara Ormanı;

Aokigahara Ormanı;

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Nasıl gideceğiz?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Nasıl gideceğiz?"

"Arabamızla?"

"Bizim öyle bir şeyimiz mi var?"

Dediğime gülüp yoluna devam etti. Güzel bir arabanın önünde durdu.

"İlk önce marketten yanımıza yiyecek bir şeyler alalım. Ha birkaç da örtü falan."

Markete gidip sevebileceğimiz şeyleri alıp çıktık. Yol boyunca sohbet edip müzik dinledik. Geldiğimizde arabadan inip aldıklarımızı çıkardık. Kendimize uygun bir yer bulup örtüyü serdik ve üzerine yattık.

"Cidden yoruldum, saat kaç?" Telefonumu çıkarıp saate baktım.

"Saat, 19.40"

Bana doğru dönüp belimi tutarak kendine doğru çevirdi. "Uyuyalım."

"Buraya gelmenin amacı odamızda 2 yatak olması mı?"

Sesli bir şekilde güldü. "Akıllısın." Bende gülümseyip ona sarıldım. Bir süre öyle durduktan sonra kafamı kaldırıp ona baktım, uyumamıştı.

"Neden uyumadın?"

"Eğer bir şey olursa, seni koruyabilmek için."

Gülümseyip olabildiğince sıkı bir şekilde ona sarıldım. "Film izlemek ister misin?"

"Burada telefon çekmez ki?"

"İndirmiştim."

Telefonunu cebinden çıkarıp filmi açtı. Dram filmi seçmediği için Tanrıya şükürler ettim. Ne morelim bozulmasını istiyordum, ne de ağlamak.

Film izlerken bir yandan da aldığımız yiyecekleri yedik. Film o kadar komikti ki, bir an gülmekten bayılacağımı düşünmüştüm. Filmi izledikten sonra ona doğru döndüm.

"Neden bana bakıyorsun ki? Filmi izlemeliydin?"

"Filmi zaten defalarca izlemiştim, seni izlemek istiyorum."

Utangaç bir şekilde gülümsedim. Önüme düşen bir tutam saçımı alıp kulağımın arkasına attı. "Bu hallerin, öylesine güzel ve büyüleyici ki..."

Yüzüme yüzünü daha da yaklaştırdı. Dudakları nerdeyse dudaklarıma değmek üzereydi. Bir anda ayağa kalktı. "Hadi gidelim, geç oldu."

Bende ayağa kalktım ve dağıttığımız yeri topladım. "Beni öpeceğini düşünmüştüm."

Elleri cebinde bir şekilde dönüp bana doğru yürüdü ve dudaklarıma bir buse kondurup çekildi. Ardından eli ile yanağımı okşadı.

"Seni seviyorum."

Küçük kardeşimi saymazsak, bu benim ilk öpücüğümdü. Ellerimi yanaklarıma koydum, çok şaşkın ama mutluydum. Koşarak arabaya bindim.

Motele geldiğimizde elimi tutup odamıza çıktı. Kıyafetlerini çıkardı. "Üzerimi değiştirip geliyorum, benden sonra da sen değiştirirsin."

Kafamı salladım ve üzerini banyoda değiştirip geldi, bende gidip değiştirdim. Tam yatağıma yatacakken kolumu tuttu.

"Hayır, hayır. Buraya ayrı kalmak için gelmedik."

Beni yanına yatırdı ve olabildiğince sıkı bir şekilde sarıldı.

"Ama yataklar çok küçük!"

"Umrumda değil."

Ben de ona sarıldım ve yanağına bir buse kondurdum.

"İyi geceler, sevgilim."

Evet, sonunda yeni bölüm geldi. Biraz geç oldu. Ama inanın ki vaktim yok. Hafta sonunu geçtim, hafta içi bile okuldan sonra kurslarım var. Hiçbir şeye vaktim olmuyor ve sürekli beni "Yeni Bölüm!" diye daraltmaktan vazgeçin lütfen. Zamanım oldukça yazıyorum.

Goodbye, My Love.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin