Taehyung'un anlatımıyla;
Ne kadar Soo Hyun'u öyle bırakmak istemesem de motelden çıktım. Elimden gelen hiçbir şey yoktu. Onu mutlu edemiyordum, tam tersine üzüyordum. Daha fazla bana bağlanıp, kırılamasını istemiyordum.
"TAE!"
Hayır.. Lütfen gelme, git. Bağırışlarını duymamış gibi yaparak yürüdüm, geri dönemezdim.
Aniden gelen fren sesi ve bir şeyin arabaya çaptığına emindim, cam parçalanma sesleri ve çığlıklar.. Lütfen, tanrım lütfen düşündüğüm şey olmasın..
"Bu da ne?!"
"O öldü mü?"
"Ambulansı arayın!"
"Yüce tanrım.. O daha çok genç!"Etraftan gelen seslere doğru kafamı çevirdim. Yerde kanlar içinde yatan Soo Hyun nefesimin kesilmesine yetmişti. Gözlerim dolmaya başlayıp, dizlerimin bağı çözülmüştü. Sevdiğim kızın ölümüne mi sebep olacaktım? Ölmüş müydü? Ne yapacaktım?
Hayatımda ilk defa bu duyguyu yaşadım; Sevdiğim birini kaybetme duygusu. Böyle olacağını bilseydim, dönüp ona sarılırdım. Yaralanmasına izin vermezdim. Kendi hayatımı riske atar, onunkini kurtarırdım.
Zor da olsa koşar adımlarla yerde yatan sevgilimin yanına çöktüm. Nefes alıp almadığına baktım, çok yavaş.. Tanrım! O ölecekti. Bunun tek sorumlusu bendim.
"Nerde bu lanet olası ambulans!"
Çığlık ve bağırışlarım tüm anayolu inletmişti. Gözümden düşen yaşları umursamayarak bir kolumu başının altına, diğer elimle de bacaklarını kavrayıp kaldırdım.
"En yakın hastane nerde?!"
"150 metre ileride bir polikinlik var."
Gösterdikleri yöne doğru koşmaya başladım. Ambulansı bekleyecek zamanımız yoktu. Nefes alamayacak duruma gelsem de koşmaya devam ettim. Benim hatamdı, bunu telafi edecek kişi de bendim.
Polikinliğin önüne gelince ayağımla kapıyı ittirip içeri girdim.
"Yardım edin!" bir doktor gelip nefes alıp almadığını kontrol etti.
"Neyi var?"
"Araba.. Araba çarptı."
Soo Hyun'u yatırıp hava verip, makineleri ona bağlayıp kolundaki cam kırıklarını çıkarmaya başladı.
"Dışarıda bekle."
Dediğini yapıp dışarı çıktım ve oturdum. Üstüm ve ellerim tamamen kan olmuştu. Ellerime baktım, cani bir pisliktim ben. Ya ölürse? O zaman ne yapacaktım ben? Nasıl kaldırabilirdim bu sorumluluğu? Kafamı yere doğru eğip beklemeye başladım.
7 saat sonra
Oturduğum yerde gözlerimi karşı duvara kenetlemiş hareket etmeden oturuyordum. Saatlerdir düşünüyordum, beynim patkayacak gibiydi.
"Gelebilirsin."
Duyduğum sesle yerimden fırlayıp doktoru ittirerek içeri girdim. "Burası bir hastane değil, ama yine de elimden geleni yaptım. Yaraları ciddi değil ama enfeksiyon kapmaması gerek. Birkaç güne kalmaz uyanır."
"Teşekkür ederim, çok teşekkür ederim Doktor Bey."
Omzumu sıvazlayıp gülümsedi ve yanımdan geçti. Soo Hyun'a baktım, gözlerim tekrar dolmaya başladı. Bir sandalye alıp yanına oturdum. Elini tutup ellerimizin üzerine kafamı yasladım.
"Birdaha elini bırakmayacağım, söz veriyorum."
*Yeni bölüm geç geldi, üzgünüm. Ama biraz da anlamaya çalışın beni. Sürekli yeni bölüm ne zaman diye sorulması çok sinirlerimi bozuyor.*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Goodbye, My Love.
Fanfiction『 Kim Taehyung 』 xrememberx: Seni unutmak istemiyorum, eğer seni unutursam kendimi affetmeyeceğim. xrememberx: Sadece seni unutmadan önce, mutlu birkaç anımız olsun istiyorum. İnan tek istediğim şey bu. 📌 Başlangıç: 18.01.2018 📌 📌 Bitiş: 08.04.2...