Gözümü açtım saat 07:12'ydi Sadie, Millie ve ben uyuyakalmıştık kızları uyandırıp etrafı toparladık onlar okula yetişeceğiz diye gidince odama çıkıp üstümü değiştirmeye karar verdim sonra takvime baktım bugün Perşembeydi yarın ise cumaydı ama sıradan cuma değildi karne günüydü yaz tatiline girecektik. Yaz tatili benim için rahatlamaktı. Kıyafetlerimi kurcalayıp, en büyük kısa kollu tişörtlerimden birini seçip giydim üstünde 'The Originals' yazan tişörtümü giydim. Kahvaltımı yapıp evden çıktım Finn daha gelmemişti, evlerine gidip kapıyı çaldım Finn'in annesi açtı "Finn odasında" Dedi hemen sanki be diyeceğimi bilirmişcesine, yukarı çıktım içeri girdiğimde Finn bir sürü kağıdın üzerinde uyuyordu onu uyandırıp kağıtları inceledim ama anlamadım "Bunlar ne?" Dedim "Anlatırım birazdan" Dedi sonra dışarı çıktım giyinip yanıma geldi "anlat" dedim "Kimin yazdığını buldum" Dedi "sakın birşey yapma" diyip Güldüm "Tamam" Dedi okula doğru yürüdük. Okula geldik ben dolabımı açtım Finn'e sınıfa çıkmasını söyledim ama onu giderken görmedim yanımdan bir anda ayrılmıştı dolabı açınca bir kağıt gördüm "Dün yazışmamı okurken gördüm şansa bak senin hakkında ve o kağıdı sen buluyorsun" Yazıyordu buruşturdum ve dolabı sertçe kapatmam ile Finn beni sıkıştırdı, "Dolaba şiddete hayır" Dedi güldüm "Noldu çok mutlusun bugün" dedim "Bilmem öyle hissediyorum içimden nasıl gelirse öyle yapıyorum mesela bunun gibi ...." Dedi ve dudağımdan öptü.
Ayrıldık ben gülüyordum sonra sınıfa çıktık Harry en arkada oturmuş telefonuna bakıyordu sonra oturduk klasik masamıza sonra Finn arka çaprazımızda oturan Ivy ve Joe'ya döndü eli ile 'gel' yaptı Joe ile dışarıya çıktılar.
Bende telefonumu açtım ve 5 dakika geçmeden geldiler "ne oldu?" Dedim "Hani bu notta J harfi vardı ya Joe'ya sordum o olmadığını ama J'nin birisinin takma adı olabileceğini söyledi" Dedi "Tamam" dedim.
Her ders birşey buluyorduk, çok ilerlemiştik sonra okul bitmişti eve doğru ilerlerken "Yarın gelemeyeceğim ama cumartesi geleceğim çekimlerim var" Dedi Finn "Tamam olsun sorun değil" dedim ama üzülmüştüm yanağımı sıktı ve evine girdi, bende evime girdim Gaten, Caleb , Noah, Millie ve Sadie buluşacaktık yarın okul çıkışında. Pijamalarımı çıkarıp oyalandıktan sonra uyudum.
Kalktım Finn çoktan gitmiş hatta bana mesaj atmıştı. Kalkıp bir The Vampire Diaries klasiği olan 'Hello, Brother' yazan tişörtümü giydim altıma kot şort geçirip çıktım.
Okuldan çıkmış karnem ile Millie'lerin yanına gidiyordum sonra geldim hepsi oturmuştu. Biraz sohbet ettik sonra teldfonumu çıkardım stalk hesabımı açtım Ivy birşey paylaşmıştı 'Aşk❤️' Yazıyordu beğenenleri baktığımda Finn'in gizli olan hesabı beğenmişti sonra araştırdım ve bir tane Finn'in fotoğrafları atan sayfa gördüm gizliydi takip isteği atmamla bir kabul etti ve ardından telefonumu kapatıyordum Kİ bir fotoğraf gördüm yeni atılmıştı 'Finn Wolfhard ve Ivy Red el ele tutuşurken görüntülendi' yazıyordu. Fotoğrafı inceledim gerçekten el eleydiler ve telefonum yavaşça ellerimden kayıp yere düştü ama birşey olamamıştı telefonum taş gibi sapa sağlamdı ama ben şuan öyle değildim. Herkes bana baktı ve Noah düşen telefonumu aldı "NE?" Dedi Noah herkes baktı "OHA", "YUH" gibi sesler çıktı ben gözümden yaş aktı ve dedim ki "Ben gitmeliyim" . Kalkıp koşarak eve ilerledim eve girdim odama çıktım ve kendimi yatağa bırakıp ağlamaya başladım bunları hakketmemiştim çok rahatsız edince kıyafetlerim, pijamalarımı giydim, Spotify'dan radyo açıp dinlemeye başladım ama sanki inadınaymış gibi hüzünlü aşk şarkıları çıkıyordu. Müziği kapattım kafamı dinlemeye çalıştım ama telefonum titremeye başladı Finn arıyordu hemen sessize attım ve arkaplanımı gördüm Finn beni yanağımdan öperken fotoğrafımız vardı ağlamam şiddetlenmesi ile sapasağlam kırılmaya telefonumu fırlattım. <zengin hamlesi gibi gelmesin size kızın telefonu sağlam>. Sonra ağlamama devam ettim sessizlik çözüm değildi en azından benim için değildi aşşağı indim, televizyondan Star Wars'ı açtım birinci filmden tüm filmleri izlemeye başladım.
3. Filmin sonunda salya sümük ağlamaya başladım çünkü Padme ölmüştü ve Anakin Darth Vader olmuştu. Padme'nin ölüm sahnesinde elinde tuttuğu kolyeyi ona Anakin vermişti. Filmler bitmişti sonra Iron Man'i izlemeye karar verdim galiba en sevdiğim birtanem olan Robert Downey JR.'dı o benim küçüklük kahramanım olabilirdi. İzlemeye devam ediyordum telefonum yukarıdaydı bende en yakınımda olan bilgisayarımı aldım, saate bakmak için bilgisayar kullanacak kadar üzgündüm <ne alaka bilmem pandoaöxşz> açıp baktım fakat açıp kapamam ile bir oldu Finn ile olan fotoğrafımız vardı son görmek istediğim kişiydi şuan, onunla olan fotoğraflarımızı her yere koymuştum.
Iron Man'in filmleri bitince ayağa kalktım 1 tane büyük boy nutella bitirmiştim. Perdeye ilerledim arada baktım ve Finn geliyordu "AAAAA" diye çığlık atma isteği geldi ve yaptım çünkü ben istemedikçe karşıma çıkıyordu, sonra dönüp aldırmadan ilerlerken "AH" diye tekrar bağırdım çok sert düşmüştüm ve birkaç şey daha düşmüştü. Kapının zili çalınca dikeldim, büyük ihtimalle Noah'tı çünkü Finn evine girmiştir çoktan ben yerde 5 dakikadır yatıyordum. "Noah gider misin? Finn hakkında olanlar hakkında konuşmak istemiyorum" dedim o ısrarla çalmaya devam etti "ÜZGÜNÜM ANLADIN MI O SEVGİLİSİNİN YANINA GİTTİ" diye bağırıp tepki olarak kapıya tekme attım "Aç şu kapıyı Lara" Dedi bir ses bu Noah değildi ama çok tanıdıktı "Kim olduğuma beynini yoramayacağım ve üzgünüm gidersen ağlamama kaldığım yerden devam edeceğim" dedim sonra odama çıktım yarım saat geçmeden tekrar çaldı kapı sinirle gidip açtım "NE VAR NE VAR?" Diye bağırdım ve Finn'i gördüm, hemen kapıyı kapattım "Lara ne oldu?" Dedi sanki ne yaptığını bilmiyordu. Telefonumda Kİ alarm ötünce yukarıya çıktım 'Spora Git' alarmını gördüm, biraz toparlanmaya ihtiyacım vardı. Hemen üstümü değiştirip çıktım koşarak ilerledim Finn kapıda değildi.
Spor salonuna geldim ve içeriye girdim konumumu instagram hikayeme attım. Koşu bandına doğru ilerleyip başladım, her sinirlendiğimde daha da hızlanıyordum. Sonra başka birşey yapmaya karar verdim müzik dinleyerek ilerliyordum, başka şeyler düşünüyordum fakat ilerliyordum sonra iki parça ela gözlerle karşılaştım müziğimi durdurup kulaklıklarımı çıkardım. "Ben özür dilerim sizi görmedim" dedim "Sorun değil ben de önüme bakmıyordum" Dedi eliyle belimden tutuyordu dikeldim "Bu arada ben Tom" Dedi "Bende Lara" dedim "Türk müsün?" Dedi "Evet" dedim ben spora devam etmek istiyordum ama o benimle konuşmaya devam etmek istiyordu aslında sporada devam etmeyecek eve gidecektim. "Eğer şuan müsaitseniz buralarda çok iyi bir kafe biliyorum gidelim mi?" Dedi "Tamam" dedim yeni arkadaşlara her zaman açıktım ilerledik benim yanımda ince siyah ceket vardı. Belime bağlamıştım üzerimde ise "Better, Faster, Stronger" yazıyordu altımda ise dizimin üzerinde biten siyah taytım vardı. Sonra bizim evin iki bina yanında ki kafeye oturduk "Benim evim iki bina sonra" dedim "Bende bi bina sonraki evdeyim ama senin evinin karşısında galiba şu ev" Dedi Finn'in evinin yanında Ki evi gösterdi.
Çok eğlenmiştik. Birçok ortak yönümüz vardı oturmaya ediyorduk ama biri bana bakıyormuş gibi hissettim çevreme bakındım ve Finn'i gördüm. Kafamı hemen çevirdim konuşmaya devam ettik. Saat 19:27'ydi kalkmaya karar verdik. Benim kapıma geldi "İyi geceler" Dedi "Sanada" dedim giderken bana sarıldı. Niye bu kadar samimi davranıştık çok samimiydi. Olanları boşverip telefonu elime aldım "O Adam Kimdi?" Diye mesaj atmıştı Finn görüldü yapıp cevap vermedim üstümdekileri değiştirip uyudum.
HELLO ÇOK İĞRENÇ OLDU DİMİ? İÇİME SİNMEDİ ZATEN AMA BİRAZ OLAY LAZIM DİMİ DEVAM ETSİN ÖPTÜM BYS❤️❤️❤️🥨
