Kart-Hadaash. 13 tüccar lordunun kurduğu liman şehri devleti. Bu şehir su tanrıçası Armeel tarafından kutsanmış ve zamanla ticaret ile büyüyüp bir dönemin en güçlü devleti haline gelmişti ta ki Efendi Emyong'un Karanlık Kulede nüfuz edinip 7 karanlık lordu Kart-Hadaash'a saldırmaya ikna edene kadar. Tam 19 yıl süren savaş Elf İmparatorluğu'nun Altın Şehre saldırdıktan sonra Karanlıklar Diyarının savunmasız kalmasıyla son bulmuştur. Karanlık lordlar akıllı yöneticilerdi zamana ayak uydurarak savaşı yüklü bir tazminat ödeyerek sonlandırmışlardı bu Karanlıklar diyarının yok olmasını engelleyen bir hamleydi. Kart-Hadaash kara savaşlarında pek güçlü değildi fakat deniz savaşlarında durdurulamazdı. Kart-Hadaash armadası bilinen dünyadaki en büyük gemilere sahipti bu tüccar devleti olmanın verdiği bir gereklilikti denizler korsan doluydu ve daha kötüsü istemeyeceğiniz kadar deniz canavarı, sığ denizler ve yüksek kayalıklar hepsi Kart-Hadaash'ı daha güçlü kılmıştı.
Kulenin büyük penceresinden içeri gelen güneş ışınları Arno'nun gözünü kamaştırıyordu. Bu son zamanlarda çok oluyordu ateşe tapan Ateş Güruhu güneşten enerji alıyordu bu onların sayılarını ve güçlerini arttırıyordu onlar arttıkça güneş daha aydınlık doğuyordu. Arno yataktan kalkmak istedi fakat bunu yapamadı hem geceden kalmaydı hem de üstünde sebebini anlayamadığı bir ağırlık vardı. Eliyle güneşin delici ışınlarını engelleyerek gözlerini açtı ve etrafına bakındı Kart-Hadaash'ın en ünlü fahişesi Verma Alfshngen onun üstünde idi. Arno onu itmeye çalıştı bu kadın tüy gibi hafifti ama her nasıl oluyorsa Arno sanki cılız bir çocuk gibiydi o an. Nedense gücü bırakın bir fahişeyi üzerinden itmeyi yataktan doğrulmaya bile yetmiyordu. Kendi kendine çok kızdı o son böğürtlen şarabı şişesini içmeyecekti. Arno 19 yıl süren savaşta kendini kaybetmişti, binlerce kişiyi kılıçtan geçirmiş büyük bir kahramandı fakat bunun kendisine bir faydası yoktu son zamanlarda sadece içiyor sayısız kadın ile birlikte oluyordu. O bir savaşçıydı zira savaşçılar barışı korumakla mükellef olsalar da bir tarafları sürekli kaosa yatkındır. Arno gücünü topladı Verma'yı itti. Kadın geniş yatağın diğer ucuna doğru yuvarlandı. İşte bu kötü idi. Verma bu sarsıntı ile uyandı. Ne olduğunu anlamıştı Verma için bu çok klişe bir durumdu erkek gece her türlü günahı işler bir kaplana dönüşür ve sabah uyandığında adeta bir aziz,bir kedi olurdu. Arno Kart-Hadaash'ın en ünlü ve yakışıklı erkeklerindendi. Verma'nın onu kolay kolay bırakmaya niyeti yoktu. Pis kokulu denizcilerdense Arno çok daha iyi bir tercihtir onun için. Verma esneyerek doğrulmaya çalışan Arnoyu yatağa çekti emirvari ama bir o kadar yumuşak sesiyle
"Nereye gidiyorsun kahramanım daha bana hain Emyong'un merhamet dilenişini anlatacaktın." dedi. Çok içtiği buradan belliydi. Kart-Haadash ile Karanlıklar Diyarı arasında ki son savaş olan "19 Yılın Son Harbi" savaşında Arno Emyong ile yiğitçe çarpışmak için atılmıştı fakat karanlık her zaman yanıltıcı ve hilekardır. Arno tam Emyong'a kılıcını saplayacakken Emyong illüzyon büyüsü ile Arno'yu kandırmıştı ve Arno'nun gölgesinden doğarak onu arkadan bıçaklamıştı. Yani hain Emyong merhamet dilenmemişti. Söylendiği gibi içki her erkeği kaplana dönüştürür.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADİM GÜNLÜKLER
Fantasia-Yaşanılan ve bilinen dünyamızda zaman üçe ayrılır. Harmoniden Önce, Harmoniden Sonra ve her şeyin ilki olan Bilinmezler Çağı. Hepsi özetlenemeyecek kadar çok şey yaşanmış çağlardır. Bilinmezler Çağı İmparatorların, Kralların, yüksek lordların, asil...