Sabah uyandığında Hermione çoktan hazırlanmış kendi kendine söyleniyordu. Avery kalktı Hermione’e baktı. Hermoine onu görünce “ Ah, Günaydın, Avery.” Dedi neşeyle. “Korkarım artık yataktan kalkmak zorundasın ilk ders tılsım.” Dedi. Avery “ Ne?” demekten kendini alıkoyamadı “Tılsım. Bir tür ders hadi kalk cüppeni giyin. Kahvaltıya geç kalıyoruz.” Dedi. Avery’nin sandığını göstererek. Avery denileni yaptı. Ve birlikte ortak salona indiklerinde dünkü felaketten eser yoktu. Harry ve Ron telaşlı bir sohbete dalmışlardı. Avery ve Hermione’i görünce. “Ah, Günaydın.” Dediler Ron ve Harry birlikte. Hermoine “ Neler karıştırıyorsunuz?” dedi. Sert ve sorgulayıcı tavrıyla. Harry sesini bile çıkarmadı. Ron ise “ şeyy…. Yok bir şeyy.. Imm…. Ben acıktım hadi gidelim” diye geveledi. Hermione şüphelendi Avery’nin kulağına eğilip “ Öğreniriz yakında.” Dedi. Avery gülümsedi. Dördü ortak salondan çıkıp merdivenlere indiler. Avery hareket eden bir merdiveni görünce “şeyy… merdiven hareket ediyor.” Dedi. Hermione hemen açıkladı. “ Hogwarts’ın neredeyse tüm merdivenleri hareket eder. Korkarım şaşırtmayı seviyorlar.” Dedi gülümseyerek. Merdivenden indiler. Giriş salonunu geçip Büyük Salon’a geldiler. Fred ve George çoktan oturmuşlar karınlarını doyuruyorlardı. Harry,Ron Hermione ve Avery gidip onların yanlarına oturdular. Fred “Dün tanışma şansımız olmadı ben Fred. Buda George. –Ron’u göstererek- anlaşıldığı gibi biz şu turuncu kafalının ağabeyleriyiz.” Dedi. Elini uzattı. Avery elini uzatıp Fred’in ve George’un elini sıktı. Sonra tabağına biraz yemek doldurup yemeye başladı. Ron çoktan kendini tutamamış tatlıları , turtaları miğdesine indirmeye başlamıştı. Hermione ise kitabını almış okuyarak yavaş yavaş yiyor arada Ron’a sinir bozucu bakışlar atıyordu. Harry Daha sakin arada Ron ile Hermione bazen de Avery ile kısa sohbetler edip yemeğini yiyordu. Harry “Avery Elin. Yeşile dönmüş.” Dedi. Avery eline baktı. Fred ve George gülmeye başladılar. Hermione “Hiç hoş bir davranış değil bu. Gel Avery Hastane kanadına gidelim. Eminim Madam Pomfrey elini hemencicik düzeltir. Sizde Profesör Flitwick söylersiniz. Eğer geç kalırsak.” Hermione çantasına kitabını tıkıştırıp masadan kalktı. Onu izleyen Avery ise Fred ve George kızgın bakışları ile karşılık verdi. Ron “ Eminim onu iyileştirecek panzehir vardı sizde.” George “ Elbette vardı. Ama sormadı bizde söylemedik.” Dedi Fred ve ikisisi güldü. Harry “Öyleyse bana ver de yetişip götüreyim.” Fred “ Hermione birazcık ders kaçırsa bir şey olmaz zaten hepsini biliyor.” Dedi. Harry ve Ron kızgın bakış yolladılar. George “ hadi ama komik.” Dedi. Kaşları çatılan Harry ve Ron’a daha fazla dayanamayıp sıvı sabun gibi iksir kutusunun içine konulmuş şeyi verdiler. Harry ve Ron çantalarını omuzlarını atıp Hastane kanadına doğru koştular. Gittiklerinde Madam Pomfrey Avery’nin elini avcunun içine yerleştirmiş kontrol ediyordu. Ron çabucak koşup “Madam Pomfrey bilirsiniz Fred ve George iğrenç esprileri biz panzehiri bulduk teşekkürler.” Dedi. Madam Pomfrey “ Bakabilir miyim şu panzehire?” Ron kafasını sallayıp Harry’e baktı Harry de şişeyi Madam Pomfrey’e verdi. Madam Pomfrey “ Ron hala kardeşlerini tanıyamamışsın. Bu şey panzehir felan değil. Bu şeyi cildine değdiği an her yeri sivilcelerle kaplanır kızcağızın.” Harry ve Ron içlerinden kim bilebilir ki Fred ve George neler söylüyorlardı? Madam Pomfrey devam etti “ En iyisi ben sana gerekli olan sabunu vereyim elini yıka hemen geçer.” Dedi Avery’e bakarak Avery “Teşekkür ederim.” Dedi gülümseyerek. Madam Pomfrey ayaklarını yerden neredeyse kaldırmayarak hızlıca yürüdü. Geri döndüğünde gene Fred ve George’un kutusuna benzeyen bir kutunun içinde oda sabuna benzer bir şey vermişti. Hermione ve Avery hemen hastane kanadından çıkıp kızlar tuvaletine gittiler. Avery eline damla damla dökerek yıkadı. Ellerini çok sürmesi gerekti birbirine ama sonunda eli eski rengine kavuştu. Hermione’nin tuttuğu çantasını alarak doğruca Muska sınıfına gittiler. Büyük ihtimal ile ders başlamıştı. Hermione kapıyı çaldı. İçerden Profesör Flitwick’in cikleyen onay sesi gelince içeri girdiler.Hemione “Üzgünüm profesör. Ama Hastane kanadındaydık.” Dedi. Flitwick “ Sorun yok yerlerinize oturabilirsiniz.” Dedi tekrar cikleyen sesi ile. Flitwick öğretmen masasının üstüne çıkmış iki yan tarafını boyunu aşacak şekilde kitaplar yerleştirmişti. “Asalarınızı çıkarın.” Dedi tiz sesi ile. “Bilek hareketi çok önemli. Çevir ve hafifçe vur.” Diyede devam etti. Sınıftan “ Çevir hafifçe vur” diye sesler yükseldi. Flitwick devam etti “Gelelim büyülü sözlere Wingardium Leviosa. Evet hadi tüylerinizde deneyin.” Dedi. Ron tüyüne sertçe vurarak “ Wingardium leviosaahh” diye uzatmaya başladı. Hermione “ Ron bekle, bekle. Yoksa birinin gözünü çıkaracaksın.” Ron alınmış görünüyordu. “Çok zekiysen sen yap. Hadi , hadi. ” Dedi. Hermione yutkundu. Asasını okşadı ve bileğini hafif kıvırıp tüyüne yumuşak bir vuruş yaparak “Wingardium Leviosa” dedi. Tüyü havalandı. Flitwick kahkaha attı. Harry’nin sol tarafında oturan Seamus bileğini çok hızlı çevirdi ve sertçe vurarak sözleri söyledi. Sınıfta “Güm” dedi yankılandı. Seamus’un saçları havaya kalkmış göz kapakları da dahil tüm yüzü kararmıştı. Sınıf kahkahaya boğuldu. Avery denedi. Tüyü hafifçe havalandı ve geri sıranın üstüne kondu. Harry’ninki ise hiç fayda etmemişti.
2. derste denemeye devam etti. Avery bu sefer istediği kadar havada tutmayı başardı. Harry’nin tüyü bir iniyor bir kalkıyordu. Ron ise… O hala umutsuz vakaydı. Ders çıkışında büyük salona gittiler. Karınları acıkmaya başlamıştı. Avery ve Hermione bir kitap hakkında konuşuyordu. Sonra konu derse döndü. Avery “ Büyücü olmak harika” dedi neşeyle. Harry gülümsedi. Ron “ yaa ne demezsin..” dedi gözlerini devirerek. “ Kelimeleri düzgün söylersen hiçbir şey olmaz Ronald.” Dedi. Ron hışımla “ Baksana Hermione, artık patron gibi davranmayı kes. Ne bekliyorsun bir tüyü havalandırmayı başardığın için madalyon felan mı bekliyorsun ? Peki Merlin Nişanına ne dersin o seni tatmin eder mi ?” dedi. Hermione Ron’a baktı. Sinir ve üzüntü dolu bir bakış attıktan sonra kitaplarını göğsüne bastırıp çekti gitti. Avery arkasından gidecekti Harry durdurdu “sanırım yalnız kalması gerek.” Dedi. Avery başıyla onaylayıp balkabaklı turtasından bir ısırık alıp iksir kitabına döndü.
Günün geri kalan hiçbir dersinde Hermione yoktu. Ron bile söylediklerine pişman olmuştu. Hermione dersleri kolay kolay bırakmazdı. Profesör Quirrell dersinden çıktıktan sonra Avery “Ben Hermione’e bakmak istiyorum. Büyük salonda görüşürüz “dedi. Harry ve Ron’un cevabını beklemeden kızlar tuvaletine gitti. Hermione kendini tuvalete kapatmış ağlıyordu. Avery yanına gitti. “ ah, Hermione. İyi misin ?” dedi. Hermione başını dahi kaldırmadı. Avery “ Pekala, hımm yani bilirsin erkekleri bazen çok boş boğazlık ediyorlar zaten Ron da pişman.” Hermione başını kaldırdı gözleri kan çanağı olmuştu. İnanmayan gözlerle Avery’e baktı Avery “Gerçekten” dedi ürkek tiz ses ile. Hermione kafasını tekrar avuç içlerine gömdü. Avery elini omzuna koydu. “ Eminim akşam yemeğini kaçırmak istemezsin.” Dedi. Teselli etme çabaları sonuç vermiyordu. Hermione hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Sonunda güçlükle konuştu. “ Kendimi toparlamam lazım,Avery. En iyisi sen git ben gelirim.” Dedi. Avery baktı “ gerçekten” dedi Hermione Avery’nin sesinin taklidini yaparak. Avery gülümsedi. Kapıya yöneldi ve çıktı. Büyük Salon’a vardığın Ron midesinin dörtde üçünü çoktan doldurmuşa benziyordu. Avery Harry ve Ron’un karşısına oturdu. “ Ron senden bir ricam var. Lütfen Hermione geldiğinde ondan özür dile. Birazcık kabalık ettin” dedi. Harry ‘Hadi destek ver’ bakışı atınca Harry de “Evet, şeyy… Avery haklı evet çok haklı.” Dedi. Ron tavuğundan koca bir ısırık daha alıp “tamam” dedi. Sadece. Ne çok yiyordu. O kadar cılız olmasına şaşmamak elde değildi. Öğretmenler masası çoktan doluydu. Profesör Quirrel hariç. Avery gözlerini kaldırıp devamlı kapalı meşe kapıya bakıyordu. Hermione hala gelmedi. ‘Vaz mı geçti acaba ?’ diye de düşünmeden kendini alı koyamadı. Sonunda meşe kapı gümbürtüyle açıldı. Fakat üzüntüyle karşıladı Avery. Gelen Hermione değildi. Gelen Profesör Quirrel di. Tuhaflığı – her zamankinden fazla olan tuhaflığı- göze çarpmayacak derece de değildi. Ağzından sadece “Trollll. KAÇIN !” sözcükleri yükseldi. Geri kalanını söylediyse kimse duymadı. Büyük Salon karıştı bir çok kız çığlık atmaya başladı. Dumbledore ayağa kalktı “ Suuuussuuuuunnn.” Dedi gür sesiyle. Tüm salon sessizliğe büründü ardından. “Sınıf başkanları öğrencileri derhal binalarına götürün. Öğretmenler lütfen benimle gelsin.” Dedi. Ve Percy’nin sesi duyuldu. “Beni izleyin.” Harry,Avery ve Ron sesi takip ettiler. Avery Ron’un Kolundan tuttu –Harry’e dokunamıyordu. - Ron da Harry’nin kolundan tuttu. Avery sadece “Hermione, kızlar tuvaletinde.” Dedi. Ve arkasına bile bakamadan merdivenlere koşmaya başladı. Ron ve Harry çaresiz onu takip ettiler. Kızlar tuvaletine vardıklarında trol tuvalete girmişti bile. Avery “HERMİONEEEE!” diye bağırdı. Ron ve Harry asalarını çıkardılar. Troll sopasını nere olursa sallıyor lavaboları indiriyor sular fışkırtıyordu. Her yer sele döndü. Hermione tuvaletten çıktı. Troll sopasını ona salladı. Hermione başını eydi. Avery Hermione’ni yanına koşarken trol bacağından yakaladı. Avery çığlıklar atıyor Harry boyuna ifritin bacağını tekmeliyordu. Ron asasını salladı “Wingardium Leviosa” dedi troll’un sopası havalandı tam başının üstüne geldi. Ron asasını indirdi. Sopa tam troll’un başına düştü. Avery’i bıraktı. Avery bu sefer yere çakıldı,kendinden geçti. Harry son anda kaçtı. Az daha troll’un altında kalıyordu. Hermione ıp ıslaktı. Adım sesleri duyuldu. Profesör McGonagall ,Profesör Dumbledore , Profesör Snape tuvalete girdiler. McGonagall ürperdi. “Takım ortak salonlarında olmanız gerekmekteydi. Miss Granger özelliklede siz.” Dedi. Hermione cüppesinin ıslaklığını aldırmadan Profesörün yanına geldi. Mahçup bir şekilde “Üzgünüm efendim hepsi benim sorunum.” Dedi. Ron ve Harry birbirine baktı. Harry “ Üzgünüm Profesör ama ,Avery. troll onu bıraktı ve düştü.” Dedi. Profesörler hiçbir şey demeden Avery’nin yanına gitti. Profesör McGonagall “ korkarım profesör Madam Pomfrey’in uyandırmamız gerekecek.” Dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Harry Potter ve Kız Kardeş (Onarılıyor)
FanfictionHarry Potter'ın küçük kız kardeşi ile ilk macerası. Harry hep yalnızdı. Peki onun kanını ve soy adını taşıyan bir kardeş olsa ? Macera nasıl ilerledi ? Voldermort'un asıl istediği kimde ?