Kısa bir bölüm. Final yaklaşıyor. Bu arada fikirlerinize ne kadar çok değer verdiğimi bilmiyorsunuz. Çok ciddiyim. 2. kitaba başlayalı uzun zaman oldu. Ama halen adını bulabilmiş değilim. Hem fikirlerinizi hemde 2. kitaba önerebileceğiniz isimleri bana bildirirseniz sevinirim. :) Beğenmeniz ve fikirlerinizi paylaşmanız dileklerimle :) İyi okumalar....
Noel sabahı Avery yatakhanesinden çıktığında Harry ve Ron’un sesleri geliyordu. “Günaydın,Hermione yatağında yok gördünüz mü?” Dedi Avery merdivenlerden inerken. Üstündeki sabahlığına sıkı sıkı sarıldı. Kollarını bağlayıp devam etti “Harry uyanmadı mı?” Ron hiç konuşmadı. Gülmek dışında. Tam o sırada arkasında Harry belirdi. Avery aşırı korktu. Yerinden sıçradı deyimi uygun olan deyimdir. Harry ve Ron delicesine kıkırdıyorlardı. “Gülmeyi kesin. Hem sen nasıl öyle birden belirdin ? Hermione nerede ? KESİN ŞU GÜLMEYİ!” diye bağrında Avery, Ron ve Harry’nin sesi aniden kesildi. “Noel de isteyen ailesine gidebilir,Avery.” Dedi Ron baya ürkmüştü. “Sen.” Dedi Harry’e dönüp “ büyü yaptıysan onu derste öğrenmedik. Nasıl belirdin?” Harry gülümseyip elindeki pelerini gösterdi. Avery daha fazla sinirlenmişti.“Nedir o?”
Ron cevapladı “Görünmezlik pelerini sadece.” Dedi omuzunu silkerek alay edermiş gibi bir tavır takındı. “Tanrım, daha neler. Bakabilir miyim Harry?” Harry gülümseyerek “Ah,tabii” dedi pelerini uzatıp. Avery pelerini alıp başının üstünden bıraktı. Ortadan kayboldu. Sonra Ron kafasında feci bir ağrı hissetti. Ardından Harry. Avery pelerini çıkartıp delicesine gülmeye başladı. “Hoş değilmiş öyle değil mi ?” dedi. Harry ve Ron bozulmuştu. Avery pelerini giydiğinde ilk başta Ron’un sonra da Harry’nin kafasına birer tane geçirmişti. Ron paketlerini açtı. Hermione’den biraz şekerleme annesinden değişik bir mor olan üstünde kocaman bir R harfi olan bir kazak gelmişti. Harry’e de bir tane göndermiş fakat onunkinin üstünde kocaman bir H yazmıyordu. Harry Hermione’ninde hediyesini açtı. Ona da farklı şekerlemeler göndermiş. Avery Hermione’nin hediyesini açtı. Ona ise baya kalın bir kitap göndermiş. Onun Mrs. Weasley’nin el ölme kazaklarından yoktu. Mrs. Weasley onu tanımıyordu. Fred ve George ortak salona girdi. “Ah, turuncu kafa kardeşimiz. Demek sana da bir kazak. Annem yakında bir koleksiyon kurdurtacak bize” dedi Fred. Hepsi bunu söyleyenin Fred olduğuna emindi. Çünkü ikiz kardeşininki ile aynı renk olan bir kazağın üstünde kocaman bir F harfi yatıyordu. Elbette kardeşininkinin üstüne de kocaman bir G kondurmadan edememiş Mrs. Weasley. Fred ve George gidince Avery hemen söze başladı. “Pelerini, kim göndermiş?”
Harry notu gösterdi “isim yazmıyor.” Dedi.
“İyide kim sana neden pelerin göndersin?”
“Bilmiyorum Avery. En ufak bir fikrim yok.”
Üstlerini değiştirip normal kıyafetlerini giydiler. Büyük Salon’un kasvetli meşe kapısından geçir masalarına oturdular. Hogwarts oldukça boştu. Masalar yarısına kadar bile dolmuyordu. Her yer özene bezene süslenmişti. Hagrid’in sonunda kocaman olan balkabakları gözlerinden ateşler saçarak Büyük Salon’un göğ görünümlü tavanında yerlerini almıştı. Harikulade görünen salonun dört köşesine ökseotları serpiştirilmişti. Karlar kalınlaşmaya insanın tenine işleyen bir soğukluğa sebep olmuştu. Muazzam görünen Şamarcı Söğüt yakından pekte öyle görünmüyordu.
Kahvaltılarını bitirip ortak salonlarına ilerlediler. “Avery, korkarım sen kedinden vazgeçmelisin. Baksana aylardır kayıp” dedi Ron . Avery gülümsedi. “Ronald.” Dei Hermione’nin sesine benzeterek. “Eğer vazgeçmeseydim şuan deli gibi onu arıyor olurdum. Sanırım, neredeyse orada mutlu.”
Ron ve Harry gene büyücü satrancına başlamışlardı. Harry devamlı yeniliyor Ron ise kazanmaktan usanmıyordu. Avery bu sahneye bir kez daha dayanamadı. Yatakhanesine gitti. İlk başta yatağında biraz uzandı. Canı hatırı sayılır derecede sıkılıyordu. Pencerenin önüne oturup ayaklarını karnına doğru çekti. Turuncu saçları karın beyaz ışığı ile parlıyordu. Görkemli dışarısı cezbedici geldi. Hemen atkısını, eldivenlerini ve beresini giydi. Sarı ve kırmızı olan beresi ,atkısı ve eldiveni grubunun renkleriydi. Üstünde gene ait olduğu burcun simgesi, aslan, göğsüne kondurulmuş bir cüppe geçirip dışarı çıktı. Avery dolaşıyor yağan kar ayak izlerini kapatıyordu. Keyifliydi. Ta ki kafasına bir kar topu gelene kadar. George “ Kafanı kollasan iyi olur Avery.” Fred bir kar topu atarken Avery eğildi. Yerden büyükçene bir kar topu alarak fırlattı. Tam George’un yüzüne geldi. “Öyle mi ? Demek savaş istiyorsun. Saldır Miss. POTTERRRR!” Dedi ve tekrar bir kar topu fırlatmaya teşebbüs etti fakat ensesine yediği kocaman bir kartopu Avery’i gülmekten yerlerde süründürdürmekten başak bir şey yapamadı. Harry “İsabetli bir atış yaptım galiba.” Dedi gülerek. Ron ise gülmekten nefes alamamıştı Fred ve George bu sefer Ron ve Harry’e kar topu atmaya başladılar. Avery arkalarından atıyor, attığının neredeyse hepsi isabet ediyordu. Sonunda İkizler pes etti ve kahkahalarla ortak salona döndü.
Noel şöleninden sonra herkes yorgun düşmüştü. Erkenden soluğu yatakhanelerde aldılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Harry Potter ve Kız Kardeş (Onarılıyor)
FanfictionHarry Potter'ın küçük kız kardeşi ile ilk macerası. Harry hep yalnızdı. Peki onun kanını ve soy adını taşıyan bir kardeş olsa ? Macera nasıl ilerledi ? Voldermort'un asıl istediği kimde ?