Bölüm 10: Felsefe Taşı

2.5K 148 20
                                    

Final yaklaşıyor. Oldukça uzun tuttum bu bölümü. :) Umarım beğenirsiniz. :) Keyifli okumalar :) 

Noel bitmişti. Hermione ve diğer öğrenciler dönmüştü. Bir gece Avery tekrar dolaşmaya çıktığında Harry, Ron ve Hermione onu görünmezlik pelerinin altından takip ettiler. Sonunda  bir kemerden geçti Avery. Arkasından da geri kalanları. Avery “hadi çıkın ortaya her şeyi anlatacağım.”  Dedi. Ve üç arkadaş belirdi. “ Noel’den önce Profesör Snape burada  Profesör Quirrel ile konuşuyordu. Düşmanın olmamı istemezsin gibi şeyler söyledi. Bende devamlı merak ettim; Burada daha fazla konuşuyorlar mı diye. Neden öyle dediğini merak ettim.” Hermione elini dudaklarına götürüp ‘sussss’ işareti yaptı. Ve kulağını kapıya dayadı. “Müzik sesi geliyor.” Dedi. Herkes kulağını Hermione gibi kapıya dayadı.  Harry kapıyı açtığında üç başlı köpek mışıl mışıl uyuyordu. Ve altında sakladığı kapak sonuna kadar açıktı. “Görünüşe bakılırsa Avery Sanpe’in neden burada olduğunu anladık. Taşı  çalmaya çalışıyor” dedi Harry.  Sonra mışıl mışıl uyuyan köpeğin pis nefesine  dayanarak kapaktan içeri girdiler. Sonra birden yere düştüler. Ron “Yumuşak bir şey koydukları iyi olmuş. Canım acımadı hiç” dedi gülümseyerek. Avery kollarından destek alarak kalkmaya çalışıyorken kollarına sarmaşıklar dolaştı. Ron debelenmeye başladıkça her yerini sarmaşıklarla kaplanıyordu. Harry’nin ağzını kapatmış o debelendikçe kafasını da içeri çekmeye  başlamıştı sarmaşıklar.  Hermione ise  hareketsizce duruyordu. Sarmaşıklar ayaklarını ve el bileklerini kaplamıştı sadece. Avery’nin gözüne baktı. “Evet Hermione, anladım. Harry hareket etme. Sakin ol. Ron debelenmeyi kes. Hareket ettikçe bu şey seni daha çok sarar.” “ Şeytan Tuzağı bu. Hareket ettikçe seni boğmaya çalışır Ronald. Kes artık hareket et-“ dedi ve yok oldu. Ardından  Avery ve Harry  de teker teker yok oldu. Sonunda hepsi aşağıdaydı. Ron artık   adam akıllı hareket ediyor, çığlıkları kesiliyordu. Hermione asasını  yukarı kaldırdı  ve “impedimenta diye  haykırdı. Ve Ron birden aşağı düştü. Kafasını ve üstünü temizlerken “ucuz atlattık be.” Dedi. Avery “ne demezsin.” Diye mırıldandı.

Çok kısa bir yürüyüşün ardından Ron öne atıldı “İşte! Şu kapının ardında olmalı.” Dedi ama Hermione kolundan yakalayıp “Aptal olma  Ron. Felsefe taşı bir sarmaşıkla mı korunacak. Eminim daha fazla  bir şeyler vardır.” Dedi. Ron olduğu yerde kaldı.  Avery yavaş ve temkinli bir şekilde kapıya yöneldi. Kapının tokmağını tutu tutmaz vızıltılar yükseldi. “Buda ne böyle?” diye sordu Harry. Avery “anahtarlar.” Dedi. Süpürgeyi göstererek “yakalanması gerekiyor. Harry sen top tutucusun.” Dediğinde Hermione ve Ron onaylamak için sesler çıkardılar. Harry çaresiz süpürgeye bindi. Ve havalandı. Aradığı eski bir anahtar olmalıydı. Yıpranmış. Çünkü onu buraya yerleştiren anahtarı eskitmiş olmalı. Aradığı anahtar gözüne ilişti. Diğerlerine nazaran daha alçakta ve yavaş uçuyordu. Kanatlarından biri zarar görmüş seyriyordu. Harry eski süpürgesine son bir kez güvendi ve yere dik bir şekilde uçmaya başladı. Yere çakıldı. Avery , Hermione ve Ron yanına gelince elini kaldırdı. Parmaklarının arasından kanatları görünen anahtar kurtulmaya çalışıyordu. Avery anahtarı aldı. Kapı deliğine sokup çevirdi. İnce bir tik sesiyle kapı  açıldı. İçeri girdiklerinde ışıklar art arda yavaş yavaş yandı. Loş aydınlık ürkütücü geliyordu. Kocaman satranç taşlarından siyahlar her bir ışık huzmesini boğarken beyazlar yansıtıyordu.  Parıl parıl. Ron “galiba, oynamamız gerekiyor. Bakın kapı hemen arkada.” Dedi. Ve kapıya doğru adım attıklarında piyonlar kalkanlarını ve kılıçlarını çektiler. “Evet, kesinlikle oynamamız gerekiyor. Ben atım. Harry ve Hermione siz kale olun. Avery sen isee…. Vezirin yeri boş. Sanırım , vezir olman gerek.” Dedi Ron. Bu çetin olacaktı. Ron’un karşısında  Harry yoktu. Daha başarılı olabilecek taşlar vardı. Zekası olan taşlar. Ve oyun başladı. Ron talimatlar veriyor onun ve karşı takımın taşlarının parçaları yerlerde savruluyordu. Sonunda çok az taşı kalan Ron “ korkarım , Avery ve bensiz devam edeceksiniz. Harry anladın demi ne yapman gerektiğini?” Harry taşlara göz attı “HAYIR! Ron zarar görebilirsiniz. YAPMA!” dedi ama Ron çoktan hareket geçmişti. Ve karşı tarafta ki vezir Ron’un atını yerle bir etti. Hermione bir inilti çıkardı. Tam adım  atacakken Harry bağırdı “SAKIN DENEME. HAREKET ETTİĞİN AN BİTER!” diye kükredi. Hermione çaresiz bakışlarını Ron’dan ayırmadı. Harry umutsuzca Avery’e baktı. Avery ilerledi. Ve karşı taraftari piyon kalkanıyla ona vurunca Avery yere yığıldı. Hermione kafasını çevirdi. Harry “Hadi” dedi. Sesi titriyordu. Hermione ilerledi. Hiçbir şey olmadı. Karşı tarafta ki az önce Avery’i yere yıyan piyon bir adım ilerledi. Sonra Harry şahın önüne gelerek “Şah,mat.” Dedi. Ve şahın elindeki kılıç gümbürtüyle yere yıyıldı. Hemen Ron’un  yanına koştu. Sonra Avery’nin. Hermione ağlamaklı olan sesiyle “Harry, sen git. Ben ilgilenirim” dedi Ron’un nabzını yoklarken. Harry hemen başını sallayıp satranç tahtasının arkasındaki kapıdan içeri girdi. Oldukça aydınlıktı. Sonra Harry Kelid Aynası’nın karşısında duran Profesör Quirrel’ı gördü. Harry hemen “SEN! TAŞI ÇALMAYA ÇALIŞIYORDUN!” diye kükredi. İleri atıldı. Ve durdu. Quirrel iğrenç bir kahkaha attı. “Demek ki Potter o kadar da aptal değilmişsin. Yaşamaya  hevesli olduğunu düşünürken seni burada görmek bende iyi bir izlenim bırakmadı açıkçası ” Dedi eskisinden daha pes ve eksiksiz  cümlesi ile.  “ Ve üstelik işe yaramaz o iksir öğretmenin seni benden korumaya çalışsa  bile.” Snape Harry’i Quirrel’dan korumaya mı çalışıyordu? Ama bu imkansız. Ondan nefret etmiştir her zaman. Ona bilemeyeceğini bildiği sorularla aşağılar bundan zevk alırdı. Şimdi neden korumaya çalışsın ki ? Harry “Snape beni mi korumaya çalışıyor ?” dedi. Quirrel güldü. “Evet, hatta o Potter kız bizi konuşurken duydu. Arkasından gittim fakat kaçmayı başardı. Üstelik maçta sana kara büyü yaparken beni gördü ve göz temasımı kesti.” Dedi. Harry boğuluyordu. Şuan karşısında duran bu ucube adama bir yumruk atmamak için kendini tutuyordu. Her ne kadar Snape onu kurtardı sayılsa da ona karşı içindeki kin de bir azalma söz konusu bile değildi. “Dumbledore sana güvenmişti!”

Harry Potter ve Kız  Kardeş (Onarılıyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin