Harry Potter ve Kız Kardeş (Onarılıyor)

Bölüm 2: Hogwarts Macerası Başlıyor

Uzun bir bölüm. Beğenmeniz dileklerimle;  İyi okumalar :)

McGonagall büyük meşe kapıları sessizce kapatıp çıktı. Ve doğruca Dumbledore'un odasına gitti. 

"Elma kokusu" dedikten sonra merdiven ortaya çıktı ve merdivene tırmandı. 

Meşe kapıyı çalıp içeri girdi. Dumbledore artık zoraki bir gülümsemenin bile bir parçasını taşımıyordu. McGonagall içeri girer girmez. 

" Anlatacaklarımız korkunç ayrıca çok değişik hikayeler. Harry'nin Voldemort'u alt etmesi bile çok değişikken bu durum çok olağanüstü derece Minerva"  dedi Dumbledore. 

McGonagall rahatsız olduğunu belirtecek şekilde kımıldandı masaya yaklaştı. 

"Albus nedir bu olanlar? Anlatır mısın ?" dedi tedirgin ve oldukça tiz ses ile.  Dumbledore nefes aldı ve 

" Lily ve James Potter'ın tek çocukları yokmuş. Yani Voldemort'u alt eden  Harry değil Harry ve Avery. Onu  yetimhaneye bırakanın kim olduğunu bilmiyorum. Ama belli ki geleceğin ne olduğunu çok iyi bildiği için Avery'i herkesten saklamak istedi. Yarın Hagrid ile Avery'i Diagon yoluna gitmelerini söyle. Avery burada eğitim görecek. İkisine gerekli açıklamayı yarın yaparız. Avery  ise buraya uyum sağlamak zorunda. Ayrıca kaçtığı muggle yetimhanesindekilere iyi bir hafıza büyüsü oldukça iyi gelir." dedi. McGonagall duydukları karşısındaki şaşkınlık ve duygusallığın son damlasına kadar tadını  çıkardı.

Avery Kendini yatağa attı. Gözlerini açtığında odanın içindeki ay ışığı yerini parlak güneş ışığına bırakmıştı.Avery kalktı dolaptan düzgün bir elbise ve ayakkabı alıp giyindi. Kapıyı açtı ve dışarı çıktı. Dışarı adım atar atmaz bir öğrenci seline uğradı. Herkes koşuşturuyor bağırışıyordu. Avery tekrar kendisini odaya kapatmak istedi. Arkasını döndüğünde koca irili taşlı bir duvara burnunu çarptığında bunun faydasız olduğunu anladı.  Tüm koridorlar boyunca her adım  atışında parmak ile göstermelere ve fısıldaşmalara maruz kaldı. Arada bir vücuduna bakıyor yanlış bir şey mi yaptım diye düşünüyordu.  Eski ayakkabılarını eleştirenleri hatta tedirgin bakışlar bile ona her türlü rahatsızlığı yaşatıyordu.

Dumbledore 'un koridoruna girdiğinde MacGonagall ile karşılaştı.  "Günaydın Avery, Lütfen müdürün odasına geç. Ben birazdan geleceğim." Fısıldayarak devam etti. "Elma kokusu demen yeterli." Dedi. Ve siyah cübbesi rüzgarlı bir edayla salınarak gitti. Avery kuşun önüne geldi. Durdu, ve parolayı söyledi."Elma kokusu". Dönen merdivene çıktı ve durdu. Meşe kapının önüne gelince de kapıyı çaldı. İçerden onay sesi gelince de içeri girdi. "Günaydın  Avery" dedi Dumbledore  gene tatlı gülümsemesini takınıp. Avery "Günaydın." Dedi. Dumbledore  devam etti. " Avery biraz sonra duyacakların ve öğreneceklerin sana  garip veya değişikmiş gibi gelebilir. Boynundaki iz. Hiç merak ettin mi ? Veya acıdığı oldu mu ?" dedi. Avery boynunu tutarak " Ne duyacağım konusunda meraklıyım. Boynumda ki izi ise defalarca merak ettim ne yazık ki çevremde buna cevap verecek hiç kimse yoktu. Kimi zamanlar acıdı ama çok az. Vee bilmiyorum ama devamlı bir rüya gördüm. Saçmalık olabilir ama hep aynı rüyayı gördüm. Hissediyorum sanki gerçek gibi.  Ağlayan bir bebek sesi duyuyorum. Ve bir çığlık kadın çığlığı. Ama tek görebildiğim yeşil ışık huzmeleri." Dedi. Avery'nin sesi titredi. Kesin aptal olduğumu düşünecek kesin. Diye de içinden geçirmeden edemedi. Dumbledore  " Birazdan tüm bunları açıklayacağım sana." Kapı tıkladı. "Geldiler. Girin..." dedikten sonra  Avery kimler? Diye soramadan  McGonagall ve dağınık saçlı zümrüt yeşilli gözleri ile  ince sıska bir çocuk girdi. McGonagall  Dağınık saçlı çocuğu göstererek. "Bu Harry, Harry Potter." Dedi. Avery elini uzatıp "Avery, soy adımı bilmiyorum." Dedi. Harry elini uzatıp tokalaşırken anlı birden acıdı. Avery'nin aynı şekilde. Ellerini aniden çekmeleri bir oldu.  Avery Dumbledore 'a dönerek "şeyy.. yara izim.... Acıdı" dedi. Dumbledore  zoraki gülümsemesi ile. "Lütfen Potter ile tekrar tokalaşır mısın ?" dedi. Avery denileni yaptı ama boynunu tuttu. Yara izi acımıştı. Harry'ninki de aynı şekilde. "Acıdı mı ? gene." Dedi. McGonagall  Dumbledro'a fırsat vermeden. Harry sözlere karışarak. "Neden onunda yara izi var ve neden  birbirimize değince yara izlerimiz acıyor ?"  dedi  meraklı ve sitem dolu ses ile.