"Ben çıkıyorum!"Atkımı elime alırken hâlâ mutfakta kahvaltı yapan arkadaşlarıma seslendim. Tanrım...Okul diye bir şey yok muydu bunların aklında? Nasıl bu kadar rahat olabiliyorlar?
"Benim bugün sadece 1 dersim var. O da öğleden sonra. Sana iyi dersler."
Kafamı salladım ve Seyeon'un yanına gidip yanağına küçük bir öpücük bıraktım.
"Benim hiç dersim yok bebek. Sana sabır diliyorum. "
Sırıtarak mutfaktan çıkan Danbi'ye göz devirdim ve onun da yanağına küçük bir öpücük bıraktım. Deli kız...
"Benim bugün 3 dersim var. 1 saat sonra okulda olurum. Sana iyi dersler."
En son çıkan Eunsang'ın da yanağına öpücüğümü kondurdum.
"Pekala.... Sanırım sabah dersinin gazabına uğrayan o şanslı kişi bugün benim. O halde... Sonra görüşürüz."
Hepsine el salladım ve kapıyı açıp dışarı çıktım. Biraz ilerledikten sonra kapısından yeni çıkan Bay Min'i gördüm ve adımlarımı yavaşlattım. Onun da bakışları beni beni bulduğunda yavaşça yanıma geldi.
"Günaydın Bay Min."
Hafifçe gülümsedi.
"Günaydın Kim Yewon. Okula sanırım."
Bıkkınca ofladım.
"Aynen öyle. Sabah sendromu."
Yavaşça kıkırdadı ve eliyle arabasını işaret etti.
"Bırakabilirim. Sonuçta aynı yere gidiyoruz."
"Zahmet vermeyeyim?"
Gözlerini devirdi ve önden ilerlemeye başladı.
"Sırtımda taşımayacağım Yewon. Bin hadi."
Dudaklarımı birbirine bastırarak arabanın ön tarafına oturdum ve hızla kemerimi bağladım. O da kendi yerine geçip kemerini bağlayınca hızla ilerlemeye başladık.♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤
Okulun garajına geldiğimiz de yavaşça park etti ve ve kemerini çıkarttı. Elimi kemere attım ve gelmesini bekledim. Fakat onca zorlamama rağmen kemer bir türlü yerinden oynamıyordu.
"Bay Min? Sanırım kemeriniz bozuk."
Bay Min ofladı ve kemere bakmaya başladı.
"En kısa zaman da tamire götürmeliyim. Arada böyle oluyor Yewon. Üzgünüm."
"Sorun değil."
Bana doğru döndü ve elini kemerin takılı olduğu yere götürüp zorlamaya başladı. Ben de bir yandan kafamı eğmiş ne yaptığına bakıyordum.
"Sanırım biraz zorlamalıyım. Kemer canını yakmıyor değil mi?"
Kafamı iki yana salladım ve kemeri biraz da olsa kendimden uzaklaştırmaya çalıştım.
"Hayır. Şu an iyiyim."
Bah Min kemeri biraz daha zorladı ve en sonunda açıp büyük bir gülümseme ile bana baktı.
"İşte oldu."
Ben de gülümsedim ve Bay Min'e bakmaya başladım. Yüzlerimiz o kadar yakındı ki ikimizin de yüzünde ki gülümseme anında sönmüştü.
Ortam da tuhaf bir sessizlik vardı. Ne o gözlerini çekip yüzünü uzaklaştırıyordu ne de ben. Tanrım.... Bana böyle bakma Yoongi.
Hızla yüzümü uzaklaştırdım ve gözlerimi etrafta gezdirdim.
"Ş-Şey. Bıraktığınız için teşekkürler. Sonra görüşürüz."
O da gözlerini etrafta gezdirirken cevapladı.
"Görüşürüz Kim Yewon."
Hemen arabadan indim ve hızlı adımlarla garajdan çıktım. Elimin birini kalbimin üzerine koydum ve derin bir nefes alıp verdim. Tanrım çok yakındı...
"Neden bu kadar hızlı atıyor? Sakin ol. Sakin ol."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
JUST TEACHER || MYG~KYW || SUMJİ
Короткий рассказSen benim için sadece öğretmendin... Ben senin için sadece basit bir öğrenciydim... Neden şimdi hayatımın başrolünde yer alıyorsun? Kısa hikaye de rekor;#668 Sumji etiket sıralamasında rekor; #1 ♡