08

1.2K 68 24
                                    


O gün ki olaydan sonra Bay Min ile 1 haftadır konuşmuyordum. Daha doğrusu o konuşmaya çalışıyor fakat ben olabildiğince kaçmaya çalışıyorum. Bu yaptığım size çok çocukca gelebilir. Fakat benim açımdan bakarsak bu çocukluk değil.

Bu 1 hafta içinde Bay Min'den hoşlandığımı anlamıştım. Bu yüzden de ondan olabildiğince uzak duracağım. Eskisi gibi ona karşı soğuk olacağım. Duygularımı daha fazla büyütmeyeceğim. Bunun sadece ufak bir hayranlık olduğunu kendime kanıtlayacağım.

"Kim Yewon."

Bakışlarımı karşımda ki Bay Min'e çevirdim.

"Derste kal. Uzaklara dalıp gitme."

Hızla kafamı salladım ve daha dikkatli dinlemeye başladım. Ders boyunca bakışlarımı ondan kaçırmama rağmen inadına bana bakıyordu.

"Pekala. Bu konu hakkında sorusu olan?"

Bay Min' gözlerini sakince sınıfta gezdirdi ve hafifçe gülümsedi.

"O zaman bu konuyu da bitirmiş bulunmaktayız gençler. Serbestsi- Gerçek anlamda serbestsiniz. Hepinize iyi günler."

Çantamı topladım ve Bay Min'den önce sınıftan çıkmak için ayaklandım. Kapıya doğeu ilerlerken onun sesini duydum.

"Kim Yewon! Henüz sınıftan çıktığımı sanmıyorum."

Ağır biçimde arkamı döndüm ve geçmesi için kenara çekildim.

"Üzgünüm Bay Min. Şimdi çıkabilirsiniz değil mi?"

Adımlarını kapıya yönlendirdi ve tam karşımda durup bana bakmaya başladı. Tanrım sınıftaydık.

"İyi günler Yewon."

Yandan gülümsedi ve göz kırpıp kapıya ilerledi. Arkasına ermiş bir adet ben bırakarak.

♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡

"Teşekkürler. İyi günler."

Şapkamı kafama taktım ve eve doğru ilerlemeye başladım. Her zaman ki market muhabbetleri. Bilirsiniz işte...

"Kim Yewon."

Tanıdık sesi duyduğum da duraksadım ve bana yetişmesini bekledim. Aynı yerde karşılaşmamız tesadüf mü?

Yanıma geldiğinde ellerini cebinden çıkarmadı. Tanrım bu adama ne giyse yakışmak zorunda mı acaba?

"Bay Min?"

Burnunu çekti ve etrafa bakarak konuşmaya başladı.

"Konuşmamız gerek."

Kafamı iki yana salladım.

"Okul dışındayız. Sizinle konuşmak zorunda değilim. İzninizle."

Tekrar ilerlemeye başlayacağım sırada bileğimden tutup kendine çekti. O gün ki gibi fazla yakındık. Fakat bakışları o gün ki gibi değildi.

"Neden böylesin?"

Kaşlarımı çattım. Sesi fazla sinirli çıkıyordu.

"Ne? Bay Min ne dediğinizi-"

"Bana ismimle hitap et. Okul dışındayız. Bir haftadır benden kaçıyorsun. Neden?"

Pekala...

"Senden kaçtığım falan yok. Bırak beni."

Bırakması için bir kaç hareket yaptım fakat bebi kendine daha çok çekmişti.

"Çocuk gibi davranıyorsun."

Sinirle konuşmaya başladım. Kendi kaşınmıştı.

"Ben mi?"

Kafasıyla onayladı.

"O gün ki olay yüzünden benden kaçıyorsun. Farkındayım. Ama bak. Şimdi daha da yakınındayım."

Gözlerim bir anlığına dudaklarına kaydı. Fakat hemen tekrardan gözlerine bakmaya başladım.

"O-Onunla alakası yok. Bırak beni artık."

Sertçe bileğimi bıraktı. Elini saçlarından geçirip bağırmaya başladı. Tantım neler oluyor bu adama böyle?

"Kafayı yiyeceğim! Neden bu kadar uzaksın o zaman?!"

Derin bir nefes alıp verdim.

"Neden uzak oluşumu kendine bağlıyorsun?! Belki başka bir şeye canım sıkkın ve yalnız kalmaya ihtiyacım var!"

"YALAN SÖYLEME! Lanet olsun! O olay yüzünden olduğunu biliyorum!"

Başka bir şey bilmez mi bu? Hep aynı şeyi tekrarlıyor.

"Yeter artık Min Yoongi! Ne duymak istiyorsun ha?! Ne söylememi istiyorsun?!"

"Etkilendiğini duymak istiyorum! Anladın mı?"

Şaşkınca ona baktım. Bunu beklemiyordum.

"Çünkü ben de etkilendim."

Tanrım kalbim resmen çıkacak gibi atıyor. Yutkunamıyorum bile.

Hızla dibime geldi ve elini belime koyup beni kendine çekti. Düşmemek için ellerimi kaslı kollarına koydum.

"Beni delirtiyorsun Kim Yewon."

Tam ağzımı açıp bir şey söyleyecekken dudaklarım kapatılmıştı. Gözlerimi koacaman açıp şaşkınca karşıya bakmaya başladım.

Tanrım Min Yoongi beni öpüyordu. MİN YOONGİ BENİ ÖPÜYORDU!!!!!!

Pek içime sinmedi ama neyse. Yorum yapmayı ve oy kullanmayı unutmayın. Sizi seviyorum.

JUST TEACHER || MYG~KYW || SUMJİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin