JUST TEACHER || MYG~KYW || SUMJİ

02

"Acaba yakışıklı mı? Ya da tatlı,sevimli falan mı? Ya da... Tipsiz mi? Olmasın ya!! Ya kadınsa?! Offf... Ya!! Yewon! Sana diyorum!"

Kafamı test kitabımdan kaldırıp sabahtan beri yeni müzik hocası hakkında fikir yürüten arkadaşıma baktım.

"Ne var?"

Şaşırmışcasına bana döndü.

"Ne mi var? Sabahtan beri sana soru soruyorum fakat belli ki sen burada değilsin."

Kitabı yavaşça kapattım ve aynı yavaşlıkta çantama koydum. Kafamı kaldırıp Danbi'ye baktım ve omuzlarımı kaldırıp indirdim.

"İlgilenmiyorum desem. Basit bir müzik hocası sonuçta. Bu kadar abartma sen de. Yalakalık yapınca elde edemezsin."

Kafasını iki yana salladı ve acırcasına bana bakmaya başladı.

"Yazık sana arkadaşım. Sen ölmüşsün. Bu yüzden aşka inanmıyorsun."

"Dön önüne Danbi."

"Off.... İyi."

Danbi önüne dönünce gözlerimi devirdim. Çok fazla konuşuyordu. Fakat iyiydi işte. En önemlisi can yoldaşımdı. Biriciğimdi. Diğerlerinden önce Danbi ile tanışmıştım. O yüzden benim için biraz özeldir.

Sınıfın kapısı açılınca herkes kafasını kaldırıp gelen kişiye bakmaya başladılar. Ben hariç...

Sınıftakiler tekrar konuşmaya başlayınca yeni hocanın gelmediğini anladım ve elimdeki kalemi çevirmeye devam ettim. Telefonum olmadığı için boş boş oturuyordum.

"Yanın boşsa oturabilir miyim?"

Kafamı kaldırdım ve başımda dikilen çocuğa bakmaya başladım. Anında kaşlarım çatılmıştı.

"Sen?! Sakar serseri!!!"

"Uyuyan güzel?"

Bunu yandan bir sırıtışla söylemişti. Tanrım bir de dalga geçiyor.

"Oturamazsın yanıma falan. Git başka yere otur."

Hafifçe eğildi.

"Ya ben burayı istiyorsam?"

Tek kaşını kaldırmıştı. Ve evet... Hâlâ sırıtıyordu. 

"Ya ben istemiyorsam ve izin vermeyeceksem?"

Aniden hızlı bir şekilde bana yaklaştı. Öpecekmiş gibi bir hızdı bu... Tabii bende bu hareketiyle hızlı bir şekilde yana kaydım. O da bu fırsattan ibaret hemen kuruldu yanıma. Kaşlarımı çatarak ona baktım. O ise keyifle sırıtıyordu. İstediği olmuştu sonuçta.

"En son ne diyordun benim güzel sıra arkadaşım? Duyamadım da."

"Gıcığın tekisin diyordum."

"Hansol'u tercih ederim. Vernon da diyebilirsin."

Garipçe bana bakmaya başlayınca kafamı 'ne var?' anlamında salladım.

"Ne? Neden öyle bakıyorsun?"

"Nasıl bakıyormuşum?"

"Bir şey bekliyormuş gibi."

Kaşlarını kaldırdı.

"Bekliyorum zaten."

"Ne bekliyorsun?"

"İsmin de yüzün gibi güzel mi acaba?"

Gözlerimi devirerek önüme döndüm.

"Evet? Duyamadım ismini."

Sabır diler gibi gözlerimi açtıp kapattım. Hızla ona döndüm.

"Yewon! Tamam mı? Rahatladın mı?"

"Vay canına... İsmin de yüzün kadar güzelmiş."

Tekrar gözlerimi devirdim ve önüme döndüm.

Sınıfın kapısı tekrar açıldı ve herkes tekrardan kapıya baktı.

"Merhaba gençler."

Sanırım bu yeni müzik hocası.

"Ben yeni müzik öğretmeniniz Min Yoongi."

Demiştim... Danbi hızla bana döndü ve ağzını oynatarak 'hem tatlı hem de çok yakışıklı' dedi. Cevap olarak sadece göz devirdim. O da bana dil çıkarttı ve önüne döndü.

"İlkokul ya da lisede ki gibi hepinizle tek tek tanışıp nerelisin,nerden geldin demeyeceğim. Sadece isminizi söylerseniz sevinirim...."

Sessizce ofladım ve çantamda ki test kitabını açıp bir kaç soru çözmeye başladım. Sırtımı yaslandığım yerden kaldırmamıştım. En sonunda test çözmekten sıkıldım ve elimde ki kalem ile testin boş yerlerine garip şekiller çizmeye başladım.

"Yewon..."

Yan tarafımda ki Hansol'a döndüm ve 'ne var?' dermişcesine ona baktım. Fakat onun yerine cevap veren başkasıydı.

"Seni dinliyoruz genç bayan."

Hızla yeni müzik hocası Bay Min'e dömdüm.

"Ne anlatmam gerekiyor?"

"Sadece ismini söylemelisin."

Dudaklarımı büzerek cevap verdim.

"Eminim ki önünüz de ki kâğıtta yazıyordur."

Yüzünde hafif alay barındıran bir gülümseme ile bana doğru gelmeye başladı. Benim tarafıma gelince hafiften bana eğilerek konuştu. Ben ise ona değil önümde ki teste bakıyordum.

"Ya ben senden duymak istiyorsam?"

Bakışlarımı ona çevirdim ve aynı şekilde karşılık verdim.

"Yewon... Kim Yewon."

Kafasını olumlu anlamda salladı.

"Pekala Kim Yewon. Ders çıkışı odamdasın."

Ohh bee... Yazdım sonunda....